Şarkın Yeni SON' POST Peygamberi GANDİ KİMDİR Hintte Bir“Menfi Mukavemet,,Hareketi Uyandırmak Zamanı Gelmiş Midir? Doktor Dev çağırıldı ve kendi- sinden Hint cemiyetinden bana bir kredi uçması rica edildi. Çiftliği tesis için muhtaç olaca- gım — bütün parayr buradan alacaktım. Bu iş bittikten sonra sabık Foniks — halkının — muvakkalen iskân edildiği mektebe gittim. Gördüm ki Maganlal — Gandhi grurun başına geçmiş Foniks'te tesbit edilen kaideler dabilinde vaziyeti idare ediyordu. Andrews ile Tearson da ora- daydılar. Mutadım veçhile der- hal gerek hocalar ve gerek ta- lebeler İle temasa giriştim ve onları: — İnsanın kendi kendisine yardım etmesi mevzuu etrafında bir münakaşa icrasına davet et- tim ve hocalara anlattım ki: Ta- ldebele; ücretli hiımüildîîın yî mından müstağni ları eklerini kendi — kendilerine c:rlıdıldııı takdirde hocalar mutfağa daha yakından nezaret etmek imkânını bulacaklar ve talebeye daha — sıhhi bir yımek. vereceklerdir, taleba de kendi ü ardım — kaidesinin (lk lıı;n:ı::ıiniıılım olacaklardır. Hazırundan bazıları bu teklifi muvafık buluyorlar, bazıları da reddediyorlardı. Maamafih talebe ber yeniliğe karşı mevcut fitri temayülleri ile sözlerimi doğru buldular, sevinçle karşıladılar. Tecrübeye girmiştik. Pearson kollarını sıvadı. ve - tecrübenin muvaftak elması için bütün kuv- veti ile çalışmıya başladı. Sebze toplamak, sebze yıkamak, sebze ayıklamak ve pişirmek için muh- telif ekipler teşkil edildi. Benim için bu gençlerin çalıştıklarını hakikt bir zevk idi. akat hepsinin bugünden yarına bu yeni hayata 'alışmalarını bek- lemek doğru değildi. Her gün muhtelif münakaşalar zubür edi- yordu. İçlerinden bazıları çok geç- medi yorgunluk alâi.vi gösterdi- ler. Fakat Pearson cesaretini kaybedecek adamlardan değildi. Her zaman dudaklarında tebes- gümle iş başında bulunuyordu. En ağır mutfak takımlarını yıka- mayı Üzerine almıştı. x Mektebin kâin olduğu Sham- tinikotanda uzun müddet kalmak siyetindeydim. Fakat talih müsaade etmedi. Buraya geleli henüz bir bafta olmuştu ki Paonnadan bir telgraf aldım. Bu telgrafta Gok- halenin öldüğü haber veriliyordu. Mektep mateme garkoldu. Bu ölümü milli bir matem telâkki BĞi aaaşur j" dRERE ei ğ l Sinema Ve Tiyatrolar I ALKAZAR — Hacı Murat ALEMDAR — — Belâlar mübareki ARTİSTİK — — Çanaakale ASRİ i» n EKLET — Şekerim ELHANRA — — Şen mülüzim BIUVAL — Haydut şarkısı FERAH — Farlak bir reve PRANSIZ TİYATROSU —Zenciler turuye GLORYA — Tunus haydutlare HİLÂL — Kanlı senedik KEMAL &. — Yaşasnın hayat MAJİK — 6 Numaralı ocak MeLEK — Şen mülâsim MiLLİ — AÂşk huwretati OratAa — Çasakkale ŞK — Küçük daktile ÜSKÜDAR HALE — Şarlatan KADIKÖY SÜREYYA—Fale dacları altında | ettik ve Ashram husust bir &yin —yaptık. Ben merasimde — hazır bulunduktan sonra refikam ve “ Maganlal ,1 —— eni mabedinde Nâsille alarak Pıoıın.y. hareket ettim. Diğer arkadaşlarım Sbantiniko- tanda kaldılar, (Mabadi yarın) e Ne Okutacağız? Umumi Müfettiş Hasan Âli BeyBize (Baş tarafı 1 inci saytada ) e kanaatimce bir neşriyat me- selesinin vücudu bu noktadan mühimdir. Gerek hükümet adam- larının, gerek münevver zümre içersinden düşünen ve yazanla- rın üstünde israr ile duracakları bu noktayı, ben de bir maarif adamı sıfalile çok zamanlar dü- şünmüşümdür. Sualinizi fikirlerimi söylemek için bir - vesile telâkki edi;'çurum':uuı Neşriyatı Bes'iyen Sebepler Bir memlekette neşriyatı bes- liyen amiller arasında hatıra ge- lebilecek sebepleri şöylece hu- lâsa edebiliriz: 1 — İnanma, 2 — Ferdi ve içtimal ihti- yaçlar, 3 — Hasbi, ilmi ve mesleği tecessüsler, 4 — İyi vakit geçirmek ar- “uâ — Gösteriş. Dünyada en çok basılmış eserlerin, İncil, Kuran gibi inan- ma kitapları olduğunu hepimiz biliriz. Samimi itikat sahipleri ba kitapları her şekilde, hatta maddi refah meselesi mülessir olmaksızın ararlar ve alırlar. Bir Mukayese Bir zamanlar, sıhhat meselele- rini halkın anlıyacağı — şekilde yazan eserler bizde de en çok satılan kitaplar olmuştu. Musaha- batı mahremane birçok ailelerin kilitli dolaplarında mevcuttu. Bu ve buna benzer sıhbi halk eserleri, yemek pişirme kitapları, ev he- kimi bu nevi ferdi ihtiyaçları tatmin eden öğretici eserlerdi. Kanun şerhleri, küçük — ahlâk kitapları nasihatülhükemalar, ki- tapçılardan her zaman aranılır ve alınırdı. Muayyen — mesleklere — dahil olmuş yetişkinler, amatör dere- cesini geçmiyen hevesli insan- lar da kitabın emniyetli müşte- ileridir. ü Ciddi meşgaleler — haricinde zihin yormıyan, fakat insanı oya- hlyan hikâyeler, seyahatnameler, milli harsa dahil halk masalları, destanlar, şiir mecmuaları çok istenilen ve çok okunan ve is- tisnasızca her sınıf arasında kari bulan kitaplardır. Bir de bunlar haricinde bir koleksiyoncu merakile kitapha- bDesini| süslemek istiyen zümre gelir ki, adedi az olmakla be- raber iyi ve pahalı tabıları seç- tikleri için hiç te ihmal edilecek bir kari kütlesi değildir. Azaları Kari Hayatımızdaki — tahavvül bu alelâcele — saydığımız - kıtap ve kari nevilerini - azaltınıştır. ı | Diyor Ki: Bir çeyrek asır evvel, sahaf- larda, Beyazıt meydanı karşısın- da, Beı'leıhııdı, Babınlide ve İstanbulun diğer yerlerinde iki yüze yakin husust kitapçıdan, b!ıgüu ancak bunun dörtte biri- nin kalmış olması bu kari kütle- sinin azaldığını gösterir. Bunda korkulacak birşey yoktur. Çünki okunan kitapların mühim — bir kısmı memleketin iktısadI — ve manevi hayatı için bugün bizim ihtiyacımız olan kitaplar değil- ıeîıdiiıl zdşlnu sİze IÖYİ'Y'iÖ'“' sebel vaziyetin ini tu- tacak ve bu tı):hy'!;" uyacak eserleri yazdırmak ve bastırmak lüzumunu daha bariz, daha göze çarpar bir şekilde göstermek içindir. Şimdiki Okuyucu Harf inkılâbından sonra en sadık okuyucu zümresi, larımız — oldu. En çok - kitap okuyanlar, — eski harfleri en az tanıyanlar veya hiç bilmiyenler- dir. Fakat ne yazık ki bu sadık kari zümresi de Türkçeden oku- Erbilmk çok az şey bulmakta- Şimdiye kadar neşriyat mese- lesi mevzuu bahsoldu mu, her- kesin aklına en evvel bunların sat.İması ve satılmaması geliyor. Halbuki bir eserin bazılıp satı- labilmesi için evvelâ yazılm Hünrader. : (Şi halda , Ha aaeiş müellif ve rrir — meselesi oluyor demektir. Yalnız kalemi- le geçinmek imkânını elde ede- miyen bizim memleketimizde mü- eliifler zümresi bimaye ve teş- vik edilmelidir. — Denilecek ki bunlar çok kari bulacak — yazılar yazsınlar, eserleri satılsın ve pa- ra kazansınlar. Buna isim tasrih ederek cevap vermiyeceğim fa- kat şu son bir #ene zarfında ge- rek gazte ve gere kitap âleminde tirajları en yüksek — Olanların bangisi olduğunu hepimiz biliyo- ruz. İstediğimiz Ne bu nevi mu- harrir, ne bu cinsten müelliflerdir, İyi Eser.. Çocuk, balk ve münevyer için iyi eser vücuda getirebilecek insanlar bir taraftan manen mü- kâfatlanmalı, diğer cihetten mad- deten ılyle:'li: mukabillerini almalıdırlar. Bu hususta re- ler hatıra gelebilir: hürk y Siyasi, — ilmi — teşekküllerin müsabakalar — yapması, takdire lâyık eser neşreden — müellifin kitabını — Maarif — Vekâletinin ( Couronne ) etmesi, devlet me- muriyetinde ise mesleki dahilin- de taltif edilmesi, muallim ve profesörler arasında bulunuyorsa terfi ettirilmesi.. Sun'i Ve Tabii Çareler Biliyorum bu - tedbirler sun'i- Bu kşam Radyoda Neler Dinliyeceksiniz 24 Kânunusani 932 Pazar İstanbul — (1200 metre, $ kilovat) 18 yramofon İle opera parçaları 19 birinel kısım alaturka sax, 20 gramofon neşriyatı, Ajans haberleri, Zi ikinci kımım alaturka saz, 22 erkestra. Heileberg — (276 metre, 75 kilo- vat) 19 Königaberg operasından naklen “Wagner, in Die Walküre operası 20,20 keman ve klüvye kon- eeti / Brüno — (S41 metre, 36 kilovat) 19,25 Atelye tiyatrosundan naklen bir komedi, 20 Perağdan nakil. Mühlaker — (360 metre, 75 kilo- vat) 20 Frankfurtun — Liederhalle musikl salonundan naklan konser, 22,55 dans havaları. Bükreş — (394 metre 16 kilovat) 19,40 gramofon, 20,10 dua, 20,50 salon orkestramı, 21 Korp konseri. Belgrat — (429 metre, 2,5 kilovat) 20 konser, 21 radyo müsahabesi, 21,30 Kıral hassa alayının bandosu Roma — ( 441 metre 75 kilovat ) 20 gramofon 21 İtalyan orkesrası, Viyana — (S17 metre, 20 kilovat) 19,45 askeri bando, 20,55 Ruxssische Meister, 22,30 dana havaları. Peşte — (5S0 metre 23 kilovat) 20,15 Çigan orkestrasi, 20,45 konser, Varşova—(1411 metre, 158 kilovat) 20,15 halk konseri, 21,40 edebiyat parçaları, 23 dans havaları. Berlin— (1635 metre, 75 kilovat) 20 Sütgarttan saklen şen gece, Dikkat: Dercetmekte olduğumuz programların - Avrupaya alt olan kasmı vasatf Avrupa snatlaa göre tanzi'n ei.lmlytir. İstanbul saatine tatbila için Avrapada saat (12) olduğu raman İstanbulda (1) « ge'diği farzedilmelidir. dir, diyeceksiniz; fakat neşriyat meselesinde tabil çareleri bekle- miye vakit yoktur. Sınai tenef- füsle ölümden — kurtarılmışların tabil teneffüsleri beklenmiş ol- saydı. epey insan kaybetmiş oluyorduk. Anlaşılıyor ki neşriyat işi evvelâ bir devlet işidir. Bu busus için bugünkünden daha fazla fedakârlığa ihtiyaç vardır. Müessir Yardım Hususi neşir müesseselerine gelince; bunların mektep kitap- ları haricinde yapmış oldukları neşriyatı hiç olmazsa bugünkün- den daha fazla resmi müessese ve huüsüsi - teşekküllerin —satın alması müessir yardımlardan biri olacaktır. — Kitop — tevziatında, memleketin geniş olması hasebi- le bilhassa postalar ve postahane- lerden istifade edilmelidir. Her posta merkezinde kitap teşhir edi- lecek camekânlar olmalı, kitap sevkiyatı esgari Ücrelle temin edilmelidir. Gazetelerin Vazifesi Bu vadide gazetelerimize de mübim vazifeler düşüyor. Karü alâkadar etmek endişesile onları hatta bulundukları seviyeden daha dun mahiyette tefrikalarla, oku- tup bittiği zaman kafamızda en küçük bir iz bırakmıyacak kadar kıymetsiz, manasız. süm- meltedarik — yazılmış yazı- larla — sütunlari — dolduracak yerde adam akılh yazı yazan muharrirlere birar paradan fe- dakârlık ederek yazı yazdırmak ve bu suretle halkın fikir ve his terbiyesine tavassut —etmek lâ- zımdır. Bilhassa gazetenin mu- ayyen bir köşesi bir kitap ve neşriyat revüsü ittihaz edilmeli, ev kıymetlisinden en kıymelsizi- a. 3 » 25 Kânunusani 932 Pazartesi İetanbul— (1200 metre, $ kilovet) 18 gramolon ile ©pera parçaları, 19 birinci kasım alaturka ., 20 gramofon, neşriyab Ajans haberleri. 21 ikinel kasım — alaturka — san, 22 orkestra. Helleberg — (276 metre, 75 kile- vat ) 19,30 Hindistana —musikl İle seyahat, 20,50 Cenup — denizlerine Seyahat, komedi, 21 sa'oü örkestrası Brüno — (341 metre, 38 kilovat) 19,20 radyo kabare, 20,20 Prağdan nakil. Mühlaker — (360 metre, 75 kilovat) 20 konser, 22 ajana baberleri, 22,10 Hamburgtan nakil, Bükreş — (394 metre 16 kilovat) 19 gramolon, 20 - konser, | 20,30 Harfensolo. Belgarat — (429 metre 25 kilovati 20 Milli Sırp bavaları, 20,30 komedi, 21,15 radyö örkeslzasının konserl Roma — ( 441 metre 75 kilovat ) 21 hafif halk bavaları. Viyana — (SI7 metre, 20 kitovat) 19445 mandolin konzeri, 2045 son tiyatro eserleri hakkında bir konfe: rana, 21,15 konser, 22,15 akşam ha» berleri, 22,30 dans havaları, Peşte — (550 metre, 23 kilovat ) 19,45 Budapeşte operasının orkestra- B1 tarafından koönser. Varşova—- (1411 metre, 158 kilo: vat) 20,15 Sirausun Walzertraum opereti, 23,10 dans havaları, Berlin — (1635 metre, 75 kilovat) 20 günün meseleleri, 20,30 Kolonyas dan naklen Eginont komedisi, ne kadar İehte aleyhte hatta haklı, haksız kitap tenkitleri va- pılmalıdır. Yeter — ki kari kitap ve müellif ismi düysun, — alâkadar — olabilecek- lerile — alâkadar — olsun, — bi- zim memlekette de iyi, fena dü- şünen ve yazan insanlar bulun- duğunu anlasın. Bir Muharririn Şikâyeti Pek kıymetli bir muharrir bir- kaç gün evvel bana diyordu ki: “Emek çektim şu kitabı yaz- dim. Çıkalı üç ay oldu dostla- rımdan bile üç kişi bu kitap için Üç kelime — söylemediler. Halbuki şu üç yüz sayfadaki sözlerin hepsi yalan bile olsu üç yüz sayfalık yalan söyliyebilmel bir kıymet değil midi ? ,, Eser sahibi için korkulacak şey, tenkit hatta tezyif değil, alâkasızlıktır. Bu korkunç süküt tan — yazı yazmıyanlar — bile korksun. * (Hasan Âli Beyin eecnebi lisam meselesine ait dikkâte şayan tetkik ve — mütalealarını edeceğiz.) yarın — takdim #otoğraf Taklili Kavonu Tablatinini öğrenmek İatiyoranmz fotoğrafınım 5 adet kupsa ile bir- l—ıl-d-ıııı.ır—ıv-ııu-.yı tabidir. ve lade edilmes. Fetoğrafın Klişesi 30 Kuruşmuk Paj | — sukabillede gönderilebilir.