6 Ocak 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Gençlik B.ugü—ni_in Ümit Tacirleri Napoleonun bir sözü verdir: “Bir milleti idare etmek için ona bir istikbal göstermek ve ona bir ümit vermek lâzımdır., Bu cümleye sıkıştırılan fikir kuvvetlidir ve üzerinde durmak lâzımdır. Dünyada en basit ve en ko- layşey, ortalığı karanlık göster- mek, buhranın günder güne art- fığını söylemek, ve bedbinl neşretmektir. — Bedbini çabuk sirayet eder, çabuk yayılır. Bu günkü büyük buhran da onun için gönülleri çabuk kaplamış, ortalığa bir bedbinlik yaymıştır. Bugün herkes bir felâket haber- cisi halindedir. Böyle ortalığı karanlık bastığı zannedilen günlerde, halka ışık tutan, yol gösterip ümit verenler, Ümit tacirleridir. Bedbini, çocukça bir şeydir. Safdillerin ve muhakemesi zayıf olanların — zâflarından — istifade için kullanılan silâhtır. Çabuk muvaffak olmak istiyenler, daima bu tariki tercih ederler, Bunlar, sokak satıcılarına benzerler. Hal- buki karanlıkta işık — tutanlar, büyük tacirler gibidirler. Bedbini, küçük bir hâdiseden büyük neticeler çıkararak görü- Şümüzü bozmaktır. Nikbini, tefer- ruattan ziyade umumiyete ehem- miyet vermektir. Betbinler ölüm habercisi, nik- binler ümit taciridirler. Muvaffak — olanlar değil, ikincilerdir. aydınlıkta birinciler Çünki insan ve limit — içinde yaşamayı severler, Halkın ümidini kesen hbedbinler, bek ki muvakkaten parlarlar, fakat sonunda mutlaka yalnız kalırlar, Ümit kadar tatlı ve kuvvetli birşey olamıyacağı için, halkın bu ümidini istismar ederek ge- çinen ümit tacirleri devamlı mu- vaffakıyete namzettir. Bedbin olmayınız ve bed- bini neşretmeyiniz. Kimse ka- zanlıkta yaşamak istemez. * Kahirede İki Köpeğin İşlediği Cinayet Kahire gazeteleri tüyler örper- tici bir faciadan bahsetmektedirler. | Kahirede Bürcüllütuf bir tepe üzerinde iki büyücek bir cisimle oynadığı görülmüş, yanına gidilince bu köpeklerin bir çocuk cesedini parçalayıp yemekle meşgul oldu- gu anlaşılmıştır. Hâdiseyi ilk gö- ren bir tasçı ustası bunu zabıta- ya baber vermiş v& çocuğun parçalanmış cesedi hastaneye gö- tl”ır.ülmüş(ü. Petrol Yolu Bağdat ( Hususi) — lrak petrol şirketi Hayfaya kadar temdit edeceği gaz borularının tefrişine marltan itibaren başlı- Eıcnl:!ır. Bonun için (2,5) milyon görz lirası tahsis elmiştir. civarında köpeğin SON POSTA Köylünün Vatanına Hediyesi İzmirin Bütün Köylerinde Yeni Ve Güzel Mektep Bınalan Yapıldı İzmir, (Husu- si) — İzmir Ma- j 4 arif — mıntakası, Türkiyenin — en fazla — talebesi, mektebi, ve mu- allimi bulunan ve irfan — noktasın- dan birinçi de- receyi ihraz eden' bir kısmıdır. Hatta İzmir, mektepçilik nok- tasından — İstan- bulu da geride bırakmıştır. İzmir vilâyeti dahilinde 900 ilk mektep, 780 ilk mektep — mualli- mi ve 37,000 ilk mektep talebesi mevcuttur. Maarif Vekili Esat Bey ge- çenlerde İzmir mıntakası dahilin- de yaptığı tetkikatta, en ufak köylere varıncıya kadar gördüğü Maarif faaliyetine hayranlığı ve takdirini gizlememiştir. - Vilâyet dahi'linde bundan beş sene evvel- ki mektep miktarı, bugünkü ye- künun ancak yüzde kırkı dere- cesinde idi. Talebe adedi ise bu yekünun yüzde kırkını bile bula- miyordu. İzmir köylüsü nedense az okuyor, az öğreniyordu. Fakat gerek köylüyü, gerekse şehirliyi daha fazla — okutmak esası üzerinden bir program ya- pılarak her köyde bir. mek- Çocuklanâ Para- larını _ç_a!mışlar Orhangazi ( Hususi) — Bu civarda — Yeniköyde garip bir hırsızlık hâdisesi olmuş ve bu yüzden köy muallimi ile ihtiyar heyeti arasında bir ihtilâf çık- mıştır. Meselenin esası şudur: Köy mektebine devam eden çocukların - biriktirdiği — paralar bir sandıkta — saklanmaktadır. Fakat gizli bir el, sandığı kırmış, £ paraları aşırmıştır. Ancak çok gariptir ki hâdise- den henüz muallimin bile haberi yokken ihtiyar heyetinden baz- ları karakola giderek hırsızlığı haber vermişler ve nasıl vuku bulduğunu tesbit etmek istemiş- lerdir. Hâdisenin asıl garip olan ciheti, bu sandığın yanında bu- lunan diğer sandıklara el bile sürülmemiş — olmasıdır. Hâdise tahkik ediliyor. Köy muallirhi bunun, kendisi aleyhinde kurulmuş bir tuzak o- duğunu söylemektedir. Şerirler Yakalandı Adana, (Hususi) — Birkaç gün evvel Yenice ile Hacıkırı arasındaki Dorak istasyonunun kasasını soyan şerirlerden dördü, takip neticesinde yakalanmıştır. diğer ikisi de ele geçmek Üüze- redir. Bu şerirler istasyon müdü- rile yarın saat kadadar müca- dele ettikleri için kızmışlar, ka- çarlarken — müdürün — dudağını kesmişlerdir. İzmir köylerinde yapılan yeni mektep binalarından biri tep inşası kararlaştırıldı. Bu sa- yededir. ki — vilâyet — dahilinde mektep ve talebe adedi günden güne aritı ve bugünkü dolgun neticeyi buldu. Bu hususta en büyük gayret ve himmeti Vali Kâzım Paşa göstermiştir. Fakat iş bu kadarla da kalmış değildir. Yukarda zikrettiğim mektep ve talebe adedinde birkaç aya;ka- dar yeniden şayani dikkat bir fazlalık hâsıl olacaktır. Vali Kâ- zım Paşanın hazırladığı program mucibince İzmirde yeniden (150) mektep binası yapılması için fa- aliyete geçilmiş ve binalar yük- selmiye başlamıştır. Her hafta bunlardan bir ka- |Gayrimübadiller | Ve Emlâk Müzagedesi İzmir, (Hu:uıl) — Burada gayrimubadillere bonolar mu- kabilinde satılan —Yunan emlâ- kinin, muhammen kıymetlerinden çok fazlaya çıkarılması yüzün- den bir kısım gayrimübadillerin müzaydelere girmekten vazgeç- tiklerini bildirmiştim. Vziyeti tetkik eden Maliye Vekâleti, bu çapraşık işe meydan verilmemesi — ve gayrimübadil- lerin zarar etmemeleri için mü- zayedelerin sür'atle yapılmasını bildirmiştir. Üç Batında Burdurda Bir Anne Yedi Çocuk Doğurmuştur Burdardan yazılıyor: Vilâyetimizin Çeltikli nahiye- sinin Arvallı karyesinden Hacı Hüseyin zevcesi Fatma Hanım bu defa bir batında ikisi kız, biri oğlan olarak üç çocuk doğurmuş- tur. Bundan evvel birer buçuk sene fasıla ile iki defa ikiz ola- rak dört çocuk daha doğurmuş- tur. Çocukların yedisi de berha- yattır. Kuru Üzüm Mubayaası Adana, (Hususi) — Müskirat inhisar idaresi Mersin ve hava- lisinden (50) milyon kilo kadar kuru Üzüm satınalmıştır. çının temel atma ve küşat mera- simi yapılmakta- dır. Memleketin bu bubranlı gün- lerinde, bu mek- teplerin nasıl ya- yıldığı şeklinde akla bir sual ge- lebilir. Bu sua- lin cevabı. pek basittir. Mek ep- lerin bir kısmını muhasebei — hu- Büsiye, en mü- him kısmımı da bizzat Türk köy- lüsü yapıyor. Muhasebei hu- susiyenin bu mektepler için yaptığı — masraf iptidat maddelerin temini içindir. Maarif mimarı mekteplerin pilâ- nni yapıyor. Türk köylüsü or- mandan odun keserek binaların tahta ihtiyacını — temin ediyor. Yine Türk köylüsü bizzat amele gibi çalışarak bu irfan ve umran müesseselerine kabiliyeti nispe- tinde yardımda bulunuyor. Bu manzarryı ve bu faaliyeti görmeden anlamak kabil deği- dir. Mektep inşaatında ücretsiz olarak çalışan Anadolu köylüsü- nü görmek, ondaki temiz imanı ve terakki fikrini anlamak için kâfidir. ADNAN Adanada Biberiler Muha- keme Ediliyor Adana ( Hususi ) — Biberi ismindeki garip tarikate intisap | “için ettikleri cürmile Adliyeye verilen maznunların muhakemesine devam edilmektedir. Bunlardan Çerçi Nail Efendi son <celsede, tekke- lerin ilgasından evvel merak sev- kile bu tarikate bir müddet devam eltiğini içtimalarda fikir müdavelesi yapıldığını, kitap oku- nduğunu, biber kullanıldığından malümatı olmadığını söylemiştir. Diğer maznunlar ise böyle bir şeydem malömatları olmadığını söylemişlerdir. Mahkeme, şahit- leri dinlemek için davayı başka güne bırakmıştır. Samsunda Kupa Maçları Samsun ( Hususi) — Kupa maçında finale kalan İdman yurdu ile Halkspor takımları karşılaş- tılar. edi!'diği halde berabere velice- lendi. İki takım gelecek hafta tekrar - oynıyacaktır. Edirnede Ramazan Hazırlıkları Edirne ( Hususi ) — Evkaf idaresi Tamazanm — yaklaşması dolayısile hararetli - hazırlıklara başladı. Bu cümleden olarak Sultan Setim ve Eskicami mina- relerile dahilt kısımlarında elek- trik tertibatına başlanmıştır. Fakat yarım saat temdit | Kân unusani | Dış Doktoru Hıfzıssıha ? |Ve Hastalık Ağız ve dişlerin hıfzıssıhha- sına dikkat etmek şüphe yok ki, çok faydalı bir şeydir. Ve bu itinanında en başlıca şekli dişleri muayyen zamanda ve usulüne tevfikan fırçalamaktır. Bu, böyle olduğu halde bazı kimselerin bundan bir fayda görmediklerini söylediklerine tesadüf ediyorur Dişlerini muntazaman Eırçaladığı halde yine bazı dişlerinin çürü- düğünden şikâyet edenler vardır. Evet, öyledir, olabilir; bu fırça- lama tam ve münasip bir şekilde yapılsa da yine bazı dişler çürüye- bilir. Fakat bu hal, fırçalamanın lüzumsuzluğuna — asla hak ver dirmez. Bu, tıpkı umumt hıfzıssıhha gibidir. Nasıl ki herhangi bir insan, umumi hıfzıssıhha kaide- lerine azaml derecede itina ettiği halde — hastalıktan kurtulmuş demek olamıyacağı gibi dişlerinin temizliğine dikkat eden bir kim- senin de dişleri mutlaka çürümez, demek değildir. Ancak, ağız ve dişleri temiz- lemek ağızda mikroplara yem bırakmamak demektir. ve temiz bir ağızdaki mikrop faaliyetile kirli bir ağızdaki bu faaliyet arasında adem ile vücut kadar büyük fark vardır. Bu itinayı asla elden bırak- mıyalım.. Diş tabibi SUAT İSMAIL Bir Suale Cevap Karilerimizden H. Davut Beyet Bahsettiğiniz hastalık için ev doktorumuz, sırası gelince, esaslı bazı malümat verecektir; fakat bu gibi hastalıkların programını ve tedavi tarzlarını yalnız kitap- lardan ve makalelerden alınan malumatla temin etmek müm- kün değildi.. Esasen bizim (Ev doktoru) sütudumuz, kari- lerimize — hastâlıklar hakkında umumi — ve bilinmesi herkes faydahı — malümatı — ve» rir. Bu malümatın birçok yerler- de ameli hizmetleri görülür; fa- kat, mühim hastalıklarda, iyi bir doktara müracaat elzemdir. ve tıbbi yazılar, her vakit bir dok- torun yerini tutamaz. Münakaşadan Sonra Kavga Yalova ( Hususi ) — Burada bir kahvede birkaç arkadaş tatlı tallı — konuşurlarken aralarında kavga — çıkmış, Rauf Bey ve Mizanef isminde iki kişi yara- lanmıştır. Eski Cümhur Roeisi Paris, 5 (A, A.) — Sabık reisicömhur M. Doumergue Süveyş kanalı kumpanyasının idare mec- lisi azalığına tayin edilmiştir. Sanayi Kooperatifi İstanbul fabrikacıları, kendi- lerine lâzım olan iptidai mad- deleri daha ucuz tedarik etmek maksadile bir kooperatif teşkili- ne karar vermişlerdir. Muğlada Yağmurlar Muğla (Hususi) — Beş gün- denberi sürekli ve devamlı yağ- murlar, yağmaktadır. Dün gece tufanı andıran çok şiddetli yağ- murlar yağmıştır.