80-inci Jübilesi münasibetiyie GERHARD HAUPTMANN Almanyanın küçük bir şehrin- de, sıra ile üç neslin gözleri önün- de Alman şiir san'atını canlandır- mış olan bir adam yaşamaktadır ; Gerhard Hauptmann. Gerhard Fauptmann Almanya- da Obersalzbrunn şehrinde, 15- İkinciteşrin 1862 doğdu, Yena ve Berlin şehirlerinde. tahsilini bitir- dikten sonra, evvelâ çiftçilik, son- ra da heykeltraşlık yaptı. 1889 senesinde Gerhard Haupt- mann'ıın *“ Vor Sonnenanigang, isimli eseri oynanmış ve genç şa- iri birdenbire meşhur yapmıştı. Bu bahtiyar şair, hayatın ilk ba- harını, yazını ve sonbaharinı ys- şamakla kalmadı; tali onun haya- tına bütün pm ile parlak bir kış mevsimini de ilâve etti. Gerhard Hauptmann'ın hayatını eşerlerinin aynasında başından 80- nuna kadar takip etmek fırsatını bulabilmiş olan kimseler, önlerin- de koca bir parça tarihi görürler, Bu senenin 15- İkinciteşrininde hayatının gekseninci yılını doldu- racak olan .şair tarihin bir çok ehemmiyetli dönüm noktalarını yasamış, görmüştür. Kendisi bu gibi zamanlarda hiç bir zaman seyirci kalmamış, bilâkis kendi hissesine düşeni yapmış ve O va- kit içinde yaşadığı tarih ve hayat parçasını düşünce ve fikirleriyle, his ve buluşlarıyla zaptederek eser- lerinde ebedileğtirmiştir. Şairin nesir veya dram olarak yarattığı eşerler okuyucu ve dinleyicilerin kalblerini bütün derinlikleriyle doldurmuş ve bu kalbleri ayni hislerle titreterek bir tek kalb gibi çarptırmıştır. Gerhard Hauptmann'ın başlıca eserleri şunlardır: «Die Weber«, «Der Biberpelz», «Hanneles Bim- melfahrt», «Die versunkene Gloc- ke, «Florian Geyer», «Emanuel Ouint>, «Det Ketzer Von Goana>, «PFriedensfest» , «Michael Kramer», « Dorotheme Angermann>, «Die — Devamı 35 inci sayıfada — A YE, Dünyada varyete almasaydı, Varyeteciler ne İŞ yapardı?. Hele davulsuz bir ayun olmuyor, T Nur içinde yatsın davulu icad eden. Varyete seyretmek iyi, Varyete olmak kötü, Ben davulcuya hayranım,” günkü: Salonda en güzel yer onun. Varyeteciler, Evlerinde nasıl yatorlar ?. Nasıl uyur, rüya görürlerler ? Yemek yer mi varyeteciler ? Mümtaz ZEKİ Deniz Ne bir heyecon kaldı ne de hâtıramda bir iz. Yaşadığım bu kâbusian uyandığım zaman Hiç durmadan çırpınan hıçkıran deniz. Yeşil hulyalarınla içime akıyor heman ş .. Ummanlara boşalan suların üstündeyiz. Enginde ölüm ve rüzğârlarla her an Sarsılıp sallanan bir teknedeyiz. Sahilde inle, durulup bir an Gümüş dalgalarla kayalara çarpan deniz. & 5 Ne bir heyecan kaldı ns de hâtiramda bir iz Yaşadığım bu kâbustan uyandığım zaman Hiç durmadan çırpınan, hıçkıran deniz. Yeşil hulyalarınla içime akıyor heman. Suavi KOÇER — Servetifönun — 2415