m ri i m 7 i Ni “ i x g 7 zi Tar £ ra ( Türk tiyatro tarihine bir bak ? 4) TANZİMAT VE TİYATRO | “Yazan Tarihimizde yeni bir devrin başlangıcı olan Tanzimat Avrupalı lagşmak hususunda duyulan arzu- nun resmini bir kaynaktan çıkan ilk ifadesidir. Ayn, ayrı sahalarda yapılacak islahat üçüncü Selim zamanından- beri gelen avrupalılaşmak temayi- Mini kuvvetlendirecek garb mede- niyetiniu şarka geçmasin bir köp- rü olacakdı. Eski hataların tamiri göz önünde tutularak yapılacak islâhat tanzimat fermanında hü- lasa edilmiştir. Böylece 150 sene- denberi memleketiu düşmüş oldu- du fena vaziyet tanzimat İerma- nında açıkca itiraf edilmiştir. Abdülmecidin tahta geçmesin- den ld ay sonra Reşit Paşa tara- fından okunan tanzimat fermanı tarihimizde yeni bir devir açmış- tır ki tiyatro sahasınde oynadığı rolda mühimdir. Fransız kültür ve politikası ticaret çerçevesi içerisinde mem- leketimize sokulurken gayri müs lim tabaka 'bu garibleşme ha- reketinde kültür sahasında daha tazla kendini göstermiştir. Kaç göç meğelesi bu arada en mühim âmil ölmuştur. Tangimata rağmen müslüman zümrenin gayri müşlim tabakanın sosyetelerine girmesine pek az im- kân vermiştir, Tanzimata rağmen kadın hâlâ kendini kafes arkasın- dan kurtaramamış onun için bün- yesinde kadına mühim bir mevki varen san'ai daima ikinci meşru- tiyete hattâ ikinci meşrntiyetin “sonuna kadar topal bir vaziyette kalmıştır. Tanzimattaa evvelki Osmanlı tiyatrosunu tetkik edecek olursak Garp tiyatrosundan tamamiyle ay- Ondördüncü Luinin Dördüncü Murad nezlinde İstan- bul büyük elçisi olan Margui de Montel'in güzel san'atları sevmesi SS. NAHİT- BİLA İstanbul Fransız sefaretinde Fran- sız klâsik eserlerinin korney ve Molyerin temsil edilmelerine ve- sile olmuştur. Ayni devre rastlıyan Dördüncü Murad'ıu on yedi sene- lik saltanatı Oamanlı temaşa dev- rinin en parlak bir zamanına şast- lar, Genç padişahın tütünü yasak etmesi ve tebdili kıyafet ederek kol kol dolaşıp İstaybulda tütün içenleri kontrol etmesi halkı mem- nun etmemekle beraber avunma- ları için kendilerini eğlencelere vermeleri Osmanlı temaşasının en parlak devrinin doğmasına sebep olmuştur. Bu tarihlerde büyük rağbette olan meydan oyunların- dan çengi kollarının miktarı üç yüz kişiyi mütecavüzdü. Devrin riealinin konaklarında teragiller veren bu kollarin sarayda da iti- barı vardı. Saraydan ve zamanın yvükelâsından. himaye gören san'at- kârlar bu toplulukların çağalma- sına sebeb olmuşlardır, Yüzleri geçen çengi kollamnın içerisinde Mahbub, Tıflı, Asıkcı Bmine, Âfet isimleri İstanbulun dört tarafına yayılmıştır. Genç padişahın tak- dir ettiği meşhur mukallii Kör Hasan zade Mehmet Çelebi devrin sayılı san'atkârlarındandır. Bu kol- lar iki kısım olup kadınlardan müteşekkil kollara çengi kolu, er- keklerden müteşekkil kollara da köçek kolu denirdi. Meydan oyunu deyebileceğimir. bu şekil temaşa tamamile orjinal bir tiyatro tarzıdır. Sahuesiz, perdeğiz oynanan bu meydan temsillerinin mevzuuları doğrudan doğruya halk masalle- rına daynır. Dekor olmasına rağmen vakanın yerini canlandıran sempolik bazı eşyalar oynanacak meydanın or- tasına konurdu. Bir musiki takımının iştirukile oynanan bu temsille, koroludur, Raksında iştirak ettiği bu tiyatro janrınu bir nevi ©- şarkılı ve © 2 pera veya opera komik diyebi- liriz, Bu kolların sonupcusu olan Tosun Paşa kızının çenği kolu son 70 seneye kadar yaşamıştır. Ro- mantik halk masallarının mev- zuular arasında yer almasına rag- men Kürt, Ermeni, Yahüdi gibi karakterlerida canlandıran. bazı taklitlerin bu temaşa janrınde yer almış olduğunu görüyoruz, Fransız elgisinin gönderdiği rapordan anla- yoruz ki çengi kojlarının temeji janrı doğrudan doğruya - opera tarzıdır, Yine ayni sefirin 9 Mayıa 1675 tarihile gösterdiği resmi rapordan anladığımıza göre devrin Badrğ- zamı köprülü zade Fanl Ahmet paşa sefizden bazı tavassutlarda bulunmasını rica ediyor. Fransız sefaretinde verilen ki- lasik temsilleri Fazıl Ahmet Paşa çok yakından takib etmiş olacak ki meydan oyunlarının sshnede temsilini isteyor. Çünkü &efirin raporunda Sadrâzamın venedikten opera makinecileri istediği yazıl- maktadır. Bundan Fazil Ahmet paşanın meydan oyunlarının sah- nede ve dekor iğinde oynanmasını arzn ettiği anlaşilmaktadır. Büyük devlet adamlarının za- man, zaman tiyatro sanatine rağbet göstermelerine rağmen milli bün- yeye uyğun bir tiyatro kurulama» mıştır. Çok orjinal olan çepği kollari tarihe karışırken Karagöztün bir kopyası olan Ota oyunu zamanla meydana çıkmıştır. Tangimat son- rası garblılaşma hâreketi orta oyu- nunda tarihe msletmek bakımın- dan mühim rol oynamıştır. Avrupa pazarlarının simsarlığinı yapan Ermeni, Rum, Yahudi züm- releri tanzimeatia beraber şarkta yeni ticari pazarları kurarken gerb âlemi ile serbestee temas ederek garb âleminin bizce mechul 808- yetse eğlencelerini kendi ardiarına sokmuşlardır. — Devamı 35 de — 33 -- Servetifünun — 2415 A A