26 Kasım 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

26 Kasım 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSİKİ ve KİTAPLAR Yazan: emindim ki oda, bunu takdirden âciz değildir. Yazık ki benüz işin ruhuna girmiş bulunmuyor.. İşte tanzimat'edebiyatının yapmak iste- diği hüner,. Bu düşüncenin doğ- ruluğu anlaşılmıştı amma; ruhsuz ve sahte kalıyordu, Yarım âsir önceki boğaziçi sahillerinin meh- tabla ışıldayan durgun suları... Geniş şahnışlı yalının patiska per- delerle örtülü odasında, Şopenin Nocturnünü çalan romantik kiz... İşte 1896 yılında, mechul Şopeni, ondan hiç de bir şey dinlememiş, hattâ bilgisi bite olmayan içli kiza çaldırtan muhayyele., Kafes arala- rından çiriş kokulu beyaz tüllerin titrediği, pirinç mangallı odalarda yayılan Şopenin musikisi değil, romancının garp romantizmini tak- lit arzusudur. Bu arzu henüz rüşeym halinde iken öldü. Hayat ve realite onu boğdu. Bir romancının ve eserinin henüz Şopenden basit bir melodi dinleyecek kudret va çağda bulunmadığına inandıktan sonra ondan bahsetmekle ne kazanılıyor? Şübhesiz ki bir vehim ve hiç.. Her hangi bir sana'tkâra sorunuz. (Clauâe Debussy) ve onun Fransiz müsiki mektebine getirmiş oldu- ğu yenilikler hakkında size malü- mat versin .. Şaheiyetinin, eserle- rinin biyografisini çıkarsın .. (Pel- leas et Melişande)) esnemeden din- leyebilmişmiğir ? Karakteristik bir eseri sayılan (İberia) suitinde ( İs- panyada bir bayram sabahı) par- çasındaki parlak şenliği, akşam üstü develerin boynunda s&llana- rak uzaklaşan çinğirak seslerini kuru gürültüden fark edemeyen kulaklarını tıkamamak için nasıl kuvvet sarfediyor 1. Bunsuz sana't yapılabileceğine inananlarden de- ğilim ?.. Bir devir açan büyük fi- kir ustalarının, musikinin geniş âlemine hiç de bigâne kalmadık- larını, her #ana't eserinin birbirini tamamladığını kabul etmemek in- safsızlık olmaz mı 1.. Andre Gidin Symphony Pastoral'ındaki kör kizin hikâyesi (O (Hapdel'in symphony ZE pastoralile sarsılan bir ruhun izti- rabıdır. , Toletoyun Kreutzer Sonat ro- manındaki kadın, Beethovenin bu — Sonatındaki Prestonun şeytanı sesile büyülenmiş görünmüyor mi, Bu sade, kıvrak o nisbette de derin Movement romancinin ka- fasında bu fikri canlandırmıştır.. Musiki malümatı değii, hiç olmazsa dinlemeğe tahammül edebilen ku- laklar iâzim,. O kulaklar ki hayata gerilen gözlerin boş olmadığını, bir şeyler görebildiğini belirtecek- tir. Senfoniden tutunuzda Suitlere kadar bugünün gana'tkârının 97 bilgisi vardır amma işidebiliyor, kulakları bir Concertodaki seslerin bageri havasına yabancı görünmi- yor. Konserlerde sandalye gıcırtı- larının duyul e a.» şükür ki (tahta sıralar) değild debiyatın rol, ile olan ıkı alâkasını inkâr etmemek iâzım.. Silav mektebinin babası gayılan (Glinka) Puşkinin bir çok eserle rini, bu arada (Russlan et ludmi- layi) besteledi. (Mendelssonenun) Shakespeare hayranlığı ona, bir yaz gecesi rüyasının romantik motif- lerini yaratmasına sebeb olân. (Gonnod) nın Faustana kahvehane şarkıları diyen, operasınıda mev- zuun büyüklükile ölçen Wagnerin endişesi sana'b çekillerinin nasıl elele vererek birleştiklerini, ancak bu suretle Bütüne, insana kavuşa- bileceklerini göstermeğe delil sa- yılmaz mı... Hiç bir sanat hare- keti kendi varlığı içine kapanup yaşayamaz. Büyük şairler güzel sesleri en iyi âinleyebilen bah- tiyarlardır. Gözlerin artık lüzum- süz olduğu zamanlarda duygular yeni bir med ve cezre hazırlanmış, bu daimi hareket içindeki ruh; muşikinin gihirli elile hayata ks- vuşmuştur, (Symphony Pastoral) tabiatın sesleri değil, bizzat tabiat, tebis'tın insanla izahından başka nedir 1.. Bu sesleri dinlemeğe ta- hammülü olmayan sans'tkârın ta- bis't duygusu olabilir mi 9.. Tanın- mış kem&n Virtiozu (Kubelik) ın SEV W VEEE Avrupa turnesine çıkdığı zaman- larda, Hindistanda verdiği bir kon- serde, en iyi dinleyicilerin hintliler olduğunu söylemesi garip görün- memeli $.. Ahmet Haşim ak-demi- de verdiği konferansların birinde Hindistandan basederken “orada pek çok halk filozofu vardır. Mü- balağasız diyebilirim ki (herkes güzel söz söyler. Kelimeler, sanki bir musiki hazzı içinde yuğurulmuş zünedersiniz. Çünkü orada fikrin izahı ve aksiyonu degil, fikir mev- cuddur..,, Hendel ve Bach'ın dini, meta- fizik musikisinden sonra Mozart, Beethoven de en yükşek kemealini bulan garp musikisi fikrin hürriyeti ve insanın ideal'hayatıdır. Bu mu- sikile beslenen bir romen, küçük bir mısra, bir kir peyzajinde bile dünya görüşününün izine tesadüf etmemeğe imkân mi var?,. Garp musikisinin rahat ve kolay kavranan tarafı sahne vodvilleri gibi be- şeri olmayan yüzüdür. Bunu iyi musiki için basamak &ayanlar al- datıyorlar. Wagner'e alışa bilmek için (offenbach) ayni ayarda bir kiymet ölçüsumü sayılmah 7 Tos- toyu ve balzakı büyük çapda romancı telekki eden sana'tkârın (Beethoven) ve (Schubert) den zevk almamasına hasıl imkân verilir? Kitab sahifalarını dolduran güzel fikirler insan ruhunun seslere in- kilabıdır. Bir şair ki bodelerden haz duyar, (Cesar Franck)e ya- bancı kalamaz. Şekispirin bütüm ihtirasları, kinleri kıskançlıkla. rile dolu olan tberajdı dünyasını bilen aktör (Coriolatı) nın seslerine tahammül edemiyorsa değeri :ola- bilir mi9. (Peer Gynt) de ki (Asem ölümü) sahnesi, muziğin sürükleyici ritmile sarsılan aktöre beşeri bir üstünlik verir. Don- gişoti Okiymetlendiren ressamın tabloları (Maasenet) nin opera sah- nesine tatbik edilmiş, bu hayali kahramanı etile, ve sitnirlerile karşımıza çıkaran Shaliapinin de- — Devemi 23 üncü sayıfada — 17 — Servetifünun — 2414 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: