AVİIiZE Sen muhakkak bir ışık inbiğisin. Taktir ettiğin şey, itir veya sekir ver- mez fakat, göz verir, görmek verir. Sen, şuleden adımlar, meşaleden kanatlarla karanlıkları yıkıyan bir şella- lesin. Alev fiskıyesi saçlarla nur salkı- mı söğütler gibisin. Ziyadan gölgen al- tında serinlemek ne mutludur. Sen, yerle gökü bir birine bağlıyan bir sütunsun. Yokluğun ufukların göz- lerini köreltir. Ay yıldızı, yıldız güneşi göremez. Seyyareler sabitelere çarpar. Ahiret fenayı çiğner. Ecel mahşeri e- m Herşey tarumar, herşey haşir neşir olur Sen ey varlığı görmek, yokluğa kör- lük veren ışık, bütün varlığın; iç yan- gınlarının dışına aksetmesinden başka bir şeymi?... Nihad BAŞTA )Rabindranath TAGORE : Çampa Çiçeği Eğer bir çampa çiçeği olsaydım, yalnız eğlenmek içiu yüksek bir ağacın dalında rüzgürda sallanarak büyür ve yeni açmış bir koncanın yapraklarında gülerek dans ederdim. Anne, beni tanıyabilecekmiydin ? «Yavrum neredesin?» Diye çağıra- caktın, ben kendi kendime gülecek ve sessizce saklanacaktım. Kurnazca çiçeklerimi açacak ve ne yaptığımı gözliyecektim. Omuzlarına dökülen nemli saçların- la, banyodan çıktığın zaman, dualarını okuduğun küçük meydana, Çampa ağa cinin gölgesi altından yürüyecek ve çi- çeğinin, rayihasına dikkat edecektin, fa- kat, o kokunun benden geldiğini bil- meyecektin. Öğle yemeğinden sonra, pencereye oturup Ramayanayı okurken, ağacın göl- gesi saçlarıma ve kucağına düşecek, ben de küçük gölgemi kitabında oku- duğun yere düşürecektim Fakat nizi ki, o mi- nik gölge senin küçük yavrunundur. Gece olduğu zaman, elinde ışıklı bir lâmba olduğu halde ağıla gidecek” tin. Ben de hemen yere inip senin kü- çük yavrun, olacak beni affet, ve bir hikâye söyle diyecektim. «Nerde kaldın yaramaz çocuk?» «Anne sana söylemiyeceğim.» Di- yecek ve sonrada hepsini anlatacaktım. Çeviren: Ümit N. DENİZ Nedamet (9) Günahlar, kanımda akan alevden su, Hırslar, gözlerimde kurmuş gizli pusu; Sapmış karanlığa ve meçhule yolum Af et rabbim af et! ben bir âciz kulum! Avuçlarım sana açılmış boşlukta, Ümidim, sabahlar yüklü ufukta, Sapmış karanlığa ve meçhule yolum Af et rabbim at etl ben bir âciz kulum. Zevkler, irademi sarhoş eden şarap, Tereddüt yolumu saptıran serap; Sapmış karanlığa ve meçhule yolum At et rabbim, of eti ben bir âciz kulum. Hüseyin ULAŞ (g) Basılacak olan «içimdeki dünya» adlı kitaptan Düşünce ve Emir Bendedir özleme gülün bahara, Ve neden rüyalarım daima yarım ? Alın, götürün beni maveralara, Yükü ağırlaşan baş ve ayaklarım|.. Rıza BEŞER 7 — Servetifünun — 2414