A el 7 N İN ŞAİRİN XVILI ye XIX uncu asırların klasik hayatının çerçevesi içinde cemiyet hayatı ile, buna mütera- dif olarak aşk görüş ve yaşayışı alâka çekicidir. Romantizmin ve klasizmin hükümran olduğu bu asırlarda bu hislerin bütün yaşs- yan mahlükler üzerindeki tesirini lâyiki ile görebilmek için zamamı- nın edebi abidelerini tetkik etmek kifayet eder. Rus klasizmi Fransız klasiklerin taş çıkaracak kadar şumullü ve tesirli isede frenk sa- natkârları bu sanatı bir kuyumcu sabrı ve emeği ile inceden inceye işlemişlerdir. Romantik sahneler yaratmakta üstad olan Fransız klâsikleri için- de Alired de Musset ehemmiyetli bir mevki işgal etmektedir. Mus- set'de kadın tarifi orijinaldir. Za- manının büğün kadınları ile mu- kayese edilen frenk kadınları ya- İancılık ve zekâ bakımından mu- asırlarına üştündür. Alman kadı- nmının soğuk ve bön, İspanyol kadınının steşli ve eli bıçaklı ol- masına mukabil Fransız kadınının şeytani zekâsile örtülü bir yalancı tarafı vardır. Musset, işte bu yalan ve hiyanet yüzünden hayatını dahi kaybetmiştir. Bu çerait içindeki bir cemiyetin aksini bu hisli Fran- sız sânatkârında en ince detayına kadar yaşar görürüz. Polka ve Mazurkaların insanı gaşyeden terennümleri içinde loş palmiyelerin altında dudakların ateşin telakisini ve masa altlarında bacakların gehevi tekallüslerini Musset'nin ne hazin bir tefekkürle mütalaa etmekte olduğunu gür- mek insana hüzün veriyor, Romantik aşk anlayışı tubaftir. 160“ — Servetifünun — 2400 BÜYÜK Mümtaz ZEKİ o Öyle bir erkek tasavvur ediniz, ki, ilâhi bir kadın olarak gördüğü «mâaşuka» sının inganı teshir eden güzelliği karşısında mütemadiyen, her vesile ile ayaklarına köpan- mak arzusunu altedemez. « Ne pespaye bir aşk...» diyebilirsiniz Fakat bu jesti bu kadar adi bul- mayınız. Bu romanların entrike- larında bazen, enti püften his oyuniarı, aldatmalar ve alınmalar süjenin yaratılmasında ve umumi seyri üzerinde o kadar rol oynar- larki buna sadece «çocukca» hük- mü verilebilir. George Sand'ın şifa bulmaz aşkile bir yaprak gibi kuruyan Musset'de aşkından iğrenme hissi son haddini bulmuştur. İtimatsız- lık, riya ve yapmacıklar arasında hakiki aşkı bile tefrikten aciz bir i AŞKI derekeye düşmüştür. oSevildim sandığı anlar, aldatıldığı en müt- hiş anlardır. Sevilmedim sandığı dakikalar ise insan gücünün üs- tünde bir aşkla sevilmiştir. Fakat hiyanet şarabının kabından Geor- ge Sand'ın elile yudum yudum hiyaneti içmiş olan zavallı Mus- see een karanlık uçurumlarda aşkın ışığından mahrum kalmıştır. . Ona yol gösterecek olan ışık bile hain olduktan sonra.. Romantik aşk hikâyelerinde acınacak tipler vardır. Onlar aşk uğruna en pespaye mevkilere düş- melerine aldırmazlar. Sevgilisinin kapısı önünde bir serseri ile bera- ber bir gece geçirmesi bile ona bu sevgi yolunda iftihar edilmesi lâzım gelen yeni bir hamle gibi gelir. En adi bir sokak serserisi gi- bi sabahlara kadar meyhanelerde içmesi ve en kötü kadınlarla dü- şüp kalkması bile aldanan ve istih- fafa uğrayan aşkının neticesi için bir ümit ışığıdır. Aşıl bir adamın düşmiyeceği bir derekeye tenezzül ederse sevgilisinin gözünde yükse- leceği kanaati vardır. Bir pal. yâço gibi penceresi altında akor- diyonla seranadlar çalacak ka- dar kötü bir aşık da değildir. Romeo gibi balkonunun dibinde büyülü aşk sözleri söyleyebilir. Musset'in aşk yüzünden başın- dan bir de düello geçer. Bu düel- loda yaralanır. Eğer bu düello tere vaki olsaydı, yani rakibini ortadan kaldırsaydı acaba sevgilisi ona der- hal fatih bir cihangire yakışırcasına gönlünün kapılarını ardınadek 8- çacakmıydı?. Düello bahsinde “Aleksandr — Devamı 164 ncü sahifede —