da Almanyaya gitmiştir. Almanya- da evvelâ Berlinde * Askeri Tıp Akademisinde knrsa tabi tutulmuş, sonra Brandebourg altıncı süvari alayında staj yapmış ve bu aiayda iken muhtelif sıhhi müesseselerde tetkikatta bulunmuştur. Sonra Berline dönerek Şartie'de yüksek tetâmül tedrisatında bulnn- muştur. Balkan Harbinin zuhurn üzerine 28 Şubat 1328 de İstanbula dönerek Antalya redif fırkası ikinci seyyar hastanesine memuren 18 oi kolordu karargâhile cepheye hareket etmiş- tir. Edirne harekâtında bulunduk- tan sonra 1329 da terhis edilmiş, 11 teşrisani 1329 da da İstanbulda askeri kimyahanede müteşekkil or- du iaşe nizamnamesi tetkik komiş- onuna âza olarak mnvakkaten ta- yin olunmuştur. 6 kânunsani 1329 da Harbiye Nezareti Sıhhiye dairesi nin re- fakatine memur edilmiştir 20 temmuz 1330 da winikni se- ferberliğin ilânı üzerine, Sahra Bıh- hiye Müfettişi umumisi muavinliği- ne memur edilmiş ve mütarekeye kadar bu vazifede kalmıştır. Arada, cephe teşkilâtı sıhhiyesi- ni tetkik etmek üzere 22 Mart 1332 de Almanyaya kânunuevvel 1916 Galiçya cephesindeki Türk Evw- se teşkilâtı sıhhiyesini umumi argâh namına teftiş memuriye- tile elen gitmiştir. Mütarekeden sonra 28/4/1335 tarihinde İzmit Şayak fabrikası tababetine memur edil- mişse de oraya gitmezden övvel B/6/ 1336 tarihinde muvakkaten do- kuzuncu ordu kıtaatı müfettişliği sıhhiye muavinliğine tayin oluna- rak 19 mayıs 1918 de Atatürkün maiyetinde Anadoluya geçmiştir: Müfettişlik baziamtisl Samsun, Havza, Amasya, Sivasa üzerinden Erzuruma gitmiş ve orada karar- gâbın lâğvı üzerine 10 eylül 1335 te Erzurum Askeri hastaneye tayin olunmuştur, Fakat daima Büyük Şef emrinde kalarak evvelâ Erzu- rum, sonradan Sivas kongresine iş- tirakle Ankara'ya gelmiştir, (Kânu- nuevvel 1918). Mart 1919 İstanbnl işgalinden sonra teşekkül eden Türkiye Büyük Millet Meclisine Beyazıt livasından meb'us intihap edilerek 23 nisan 1919 da iltihak etmiş ve ayni za- manda teşekkül eden Büyük Millet Meclisi hükümeti Milİt Müdafaa Vekâleti Sıhhiye dairesi aa ağ tayin olunmuştur. (11/5/1336). Merhum Refik Saydam Cumhu- riyet hükümetlerinin bir çoğunda Sıhhiye nz etmiştir. Bunları sirasile yazıyoru 1 — 19 rl 1837 den 16 ıma- yıs 1337 ye, 9 mayıs 1337 den 20 kâ- nunuevvel 1337 ye, 3—323 linyit: 1339 dan 6 mart 1340 a, 4 — 6 mart 1340 tan 21 &on- ei 1340, — 4 mart 1341 den 26 teşrin- e 1937 ye kadar. Büyük Şef Atatürkün vefatın- dan sonra Celâl Bayar kabinesinde 11 birinciteşrin 1938 de Dahiliye Vekiliiğine ve C. H. Partisi Genel Sekreterliğine gelmiş, 25 ikincikâ- nun 1939 da Başvekil tayin olun- muştur. Merhumun meslek arkadaşları “. diyorlar? Merhum Dr. Refik Saydamın vefatı bütün memlekette olduğu kadar, bilhassa onu yakından tanı- yan meslek arkadaşları arasında derin teessür uyandırmıştır. Profesör M. Kemal Öke, merhu- mun yüksek vasıflarını şu sözlerle ifade etmiştir: « — Dr. Refik Saydam, Umumi Harpde ordu sahra umum müfetti- şi Süleyman Numan Paşanın mu- avini idi Ben de o zaman beşinci ordu menzil sertababetinde bulu- nuyordum. Kendisile yakın temas- arımdan ve vazife içabı bir çok işlerdeki hâreket tarzından edindi- gim intibalar şunlardır: Refik Say- dam vazifesine bağlı, enerjik ve ciddi bir adamdı, Bütün hareketle- rinde tevazuu hiç bir zaman elden bırakmazdı, Arkadaşlık hissi ve et- ,rafına karşı alâkası onun en yüksek karakterini teşkil ederdi. Sıbhiye Vekâletinde bulunduğu zamanlarda yarattığı eserler meydandadır. Baş- vekâlete geldikten sonra, bilhassa son siyasi hâdiseler karşısında, Mil- li Şefimizle beraber gösterdikleri muvaffakiyetli idare canlı bir mi- * sâl teşkil etmektedir» Merhumun mektepde ve &on günlerine kadar hayatta yakın ar- kadaşlığını yapan Fuat Kâmil Bek- san demiştir ki « — Bu kayıptan dolayı teessü- rün çok büyüktür. Dr. Refik Say- damın kıymetini uzun sözlerle an- latmıya lüzum görmüyorum. Onun kıymetini şu bir cümle ile ifade edeceğim: İntizamperver, müitefit, fevkalâde nazik bir adamdı.» Dr. Sani Yaver, Merhumun me: ziyetlerini şu surelle tebaruz ettir- miştir: « — Dr. Refik Saydam Tıbbiye- de iken benden iki sınıf aşağı idi. Ouunla yakın temaslarımız bilâhs- re orduda başlamıştır. Şimdiye ka- dar, bilhassa bir devlet adamında olması lâzımgelen üç hususiyet gör- düm. Refik Saydam kuvvetli bir prensip adamı idi. Ve yaptığı ve- zifelerde bu prensipini hiç bir za man feda etmemiştir. Bilhassa oe- âdet sahibi oluşu bende derin bir tesir bırakmıştır. Onun manevi çep- hesinde salâbetini teşkil eden doğ- ruluğu, dürüstlüğü muvaffakiyeti- nin başlıca sırrını taşımaktadır. Bu hasletlerinden dolayı ne kadar açınsa yeridir.» Dr. Refik Saydamın cenaze merasiminden iki hazin intiba; cenaze Haydarpaşada trene honiürken ve Ankarada Ulus meydanı önünden geçe'ken 99 — Servetifünun — 7395 :