.. — ENAM Ağ eg şaş, İSPATİ KIZI — 105 inci sahifeden devam — maksadiyle kahvede oturuyorduk. Sonra bir aralık arkadaşımız İbra- him geldi. Böyle buş oturmaktan bıkmıştık. O da arkadaşlar arasında bir müsabaka yapmamızı teklif et- t.y Osman mahkemede ağzından kumar lâfını kaçırmamıya azami dikkat etmiş ve “arkadaşlarla, der- ken bir gn durmuş, bunun nihayet arkadaş arasında bir şey olduğunu anlatmak istemişti. Lâf para bah- sine gelinçe onunlada akşam müş- tereken bira içileceğiui söylemişti. Yaşar bunlarıdu hayranlıkla dinledi. Sakin, hadisesiz hayatından utandı. Mahallede ise macera ve heyecan vardı, İspati kızı macera olduğu zaman ne başkaydı! Meç- bul, anlaşılmaz, tehlikeliyi. Ve Yaşarda macerayı ancak “ben ma- cerayım!, ,diye bağırdığı zaman, ötedenberi alışkın olduğu kılığı ile gördüğü zaman tanıyabiliyor, anlı- yabiliyordu! Şimdi gayri ihtiyari yavaş ya- vaş yürümiye başlamışlardı. Yaşar Oüsmanın koluna dokandu, durdurt- tu. Dehşetli canı sıkılıyordu. Etraf- tan insanlar geçiyor ve ileride dur- gun bir dere sözde akıyordu. Beton köprünün kenarına geldiler, Osman iyice açılmıştı. Yaşara ilk rastladı» ğı andaki sıkılgan halinden eser yoktu. Birdenbire, sanki ayrı t8- mâmen &yrı şeylerden Konlşeriğ” lar gibi: — Yaşar,dedi; bu akşam gelse- ne, Yaşar cevap vermedi. — Bir gecelik, diye ilâve etti Osman — Bir gece kalırsın. Sonra uğ- ramazsın gene bir daha, bir zaman için. Yaşarın zihninde deniz kenarı denize giren kadınlar, pişti oyhıyan dört kişi, baskın, cürmümeşhut mahkemesi, sıcak çok sıcak bir yaz akşamı, apartımanın en üst katı, şinemü, harp aktilalite filimleri, ka- rısı ve fabrika vardı. Hepai bir ara- dâ ve sonra hepsi ayrı ayrı vardı. Öylece dalgındı. — Peki dedi; ama yalnız bir gece ha..: İki bile değil. Sabahattin KUDRET | Gençlerin yazıları | İDEAL Dik ve sarp hayat yamacının üstünde beni bekliyen ulvi hayâl- ler! Gönlüm onlara ulaşmak için koşmak istiyor. Durmadan, yorul- madan, bıkmadan koşmak... Hey- hat!.. Yamaç o kadar dik ve sarp ki değil koşmak rahatça yürümek bile imânsız, Kayaların, dikenlerin arasında tırmanmıya çalışıyorum. Kalbim !., O benden daha aceleci, İdeale kavuşmak için benden da- ha çabuk ilerlemiye uğraşıyor. Çır- pınıyor, koşuyor, kayalardan atlı- yor... Dikenlere takılıyor; yarala- nıyor, kırılıyor, acı çekiyor. Niha- . yet ağlıyor, ıztırapla, kıvranarak ağlıyor. Zavallı kalbim !. Fakat o- nu ağlarken de güldüren bir şey var; İdeale kavuşmak gayreti!.. Yamaç o kadar dik ki tırmanır- ken uçuruma yuvârlanmaktan kor- kuyorum. Önümde çırpınarak, 86- vinerek, ağlıyarak, gülerek ilerli- yen kalbim ise uçuruma düşmek- ten korkmuyor. Çünkü: İdeal yo- lunda ölmek! Bu da bir İdeal! Hayat yamacındaki dikenlerin açtığı yaralardan akan kanlar ar- kamda izler bırakıyor. Onlara bak- tıkça seviniyorum... Geride kalan bu ulvi lekelere ilâve edilen her yeni damla beni idealime biraz daha yaklaştırıyor. Yaklaşıyorum, idealime yaklaşı- yorum. Bir güu kendimi onun için- de bulacağım. Onun harareti ile yanacağım... Sonra yine yanan yü- * zümü onun meltemleri ile serin- leteceğim. İdeallerim1.. Onlara kavuş- mak için uçmak... Ne kolay!. Fakat ne basit!.. Bunu ben istiyo. rum, idealime hem kolay, hem çabuk ulaşmak için... Önümde çır- pınarak, sevinerek, ağlıyarak, gü- lerek ilerliyen kalbim uçmak iste- miyor. Çünkü: asa mii. rab çekmek, ağlamak Bu da bir ideali. İdeali otmiyan acaba nasıl gü- ler, nasıl ağlar? Onlar ıztırab çe- kerken sevinmesini bilirler mi? Onların hayat yolları acaba düm- düz mü? Bu düz yolda onlâr yo- rulmadan, yaralanmadan, kırılma- dan mı ileriiyorlar 1, Fakat varmak istediği yer ol- madan, yolda ilerlemiye ne lüzum ver!.. Maksat yolun sonuna ermek- de; Neticeye gideceğinö, neticenin ona gelmesini beklemek kâfi değil mi? Olduğu yerde ölümü bekle- mek! Bu da bir ideal... Kalbim gene acele ediyor... Du- ralamak, gerileinek demektir! Kop- mak; oraya, onlara ulaşmak için koşmak iâzım!., Ulvi hayâiler! > İdealler!.. İdeallerim !.. Selmin AKATLI Gençlik, Edebiyat “D İ K ve San'at gazetesi ” M E N,, Onbeş günde bir çıkar OKUYUNUZ! ei 107 — Servetifünun — 2395 “ b sin <img a sini e e ği e. we ii mia) a | e AŞ b.