Refik Saydamı kaybettik — 86 inci sahifeden devam — kudretini ve preştijini her gün biraz daha artırıp yükseltmek emelile duraksız, aralıksız çalış- mıştır, Dr. Refik Saydam bunda mu- vaffak olmuştur. O kadar muvaffak olmuştur ki, İstanbulun hayati ih- tiyaçlarına kat'i bir düzen vermek üzere geldiği İstanbulda, yine isti- rahatsız ve fasılasız çalışırken, va- zife uğruuda can vermiştir. Biz bu hazin neticede onun ke- malini ve fedakârlığını tarihe ak- settiren bir kederin tecellisini de görüyoruz. Refik Saydamın şahsında Milli Şefimiziu yakın bir mesai arkada- şını, şüphesiz büyük bir devlet ada mımızı ve inkilâp yıllarının temiz bir simasını kaybediyoruz. Aziz Mil- Wi şefimize, büyük Türk milletine, Büyük Millet Meclisine, Türk hü- kümetine ve merhumun kederli gij- lesine en derin ve samimi taziye- İriir ken, milletimizin mer- humu dalma hayırla yâdedeceğine ve hayatını mille yolunda kulla. narak tükettiğini daima hatırlaya- cagın emin bulunuyor. o İspati kızı — 89 ncü sayfadan devam — : sanki uzun bir hesaptan sonra, bir takım ihtimalleri çarpıştırdıktan ve bir muhassala aldıktan sonra &ti- rdu, Beyoğluna çıkınca daha hizla ve bir an evveli evine varmak için etrafına bakmadan yürürdü. Kız, daima onu beklerdi. Öğle yemeklerini peynir, ekmek, hel- vayla geçiştiren Yaşara yemek ha- zırlar, geçer karşısına otururdu. Yaşar için en mühim mevzu yolda gördüğü İnsanlar, posta mü- vezzi, ufak çukurlar, önünden geç- tiği berber dükkânı, fırın, gıraci, tütüncü idi, i Fakat nasıl bunları kıza anlat- sın? # Susardı! Ağzını açacak olsa bun- ları uzun uzun anlatacağını, bu lğ- hu bir saat iki saat süreceğini zan- nederdi. (Devamı var) Pazarlarımıız Kurulur pazarlar kapılarmızın önünde, Gerilir tentelerin ipleri komşu parmaklıklarında, Küfeci çocuklar ziyafet çekerler Ve o gün biz, merdiven basamaklarında. En ucuzuna bakarız olgun meyvaların.. Taze rastık ararız kadınlarımıza. Ak saçlarımıza, Baharatçı İsmail usta, Mükemmel bir boya hazırlamıştır muhakkak.. » — Mehmed DİZMAN mavuz Parmaklarımız akşama değdi havuzda ; Günahlar tabaka tabaka. . Aşina renklerini içime döker, Ömrün süslediği her halka. Bir İezzettir, erir sularda, Ilk dudaklardaki bedbinlik. Şıkır şıkır vakif #ükenir, Eriyen aksimiz kadar silik. . Faruk MENDERESLİ San'at ayı — 91 inci sahifeden devam — olunarak elde edilebilir. Realite- mizi olgun ve kiâsik bir temelie sağlamlaştırmamız lâzımdır. Bü- tün gan'atlar güzel bir senfoni halinde kendilerini if&deye muk- tedir oldukları gün monologae söylemekten kurtulabileceğiz. Gt- zel asn'atlar âleminde musiki kül- türünün birinci plânda geldiğini ve mühim bir yeri olduğunu ev- veloe yazılan yazılarda belirtme- ye elimizden geldiği kadar çalış- : mıştık, bu vesile ile tekrar hatır- latmış oluyoruz. Bütün bunlardan daha mühim olan şey halka san- at zevkini aşılayacak yolların keşi edilmesidir, Ressamlara daimi bir galeri temin edilmesi şarttır. Halk ve resim meraklılarını tenvir et- miye yarıyacak olan böyle bir ha- reket hiç şüphesiz çok faydalı ola- caktır. San'at anlayışının bir z8- man ve ihtiyaç vegörenek meğe- legi olduğunu düşünürsek bu hu- susta yapılacak olan fedakârlıkla- nn hiçbir vakit boşa gitmiyece- ginden emin olabiliriz. Süavi KOÇER 95 — Servetifünun — 2394