Tenkidi. Him Bakımından Ahlâk"! Eserin başlıca orijinelitesi ; in- san ghlâkinın neo darvinist bir gö- rüşle izahını vermiş olmasındadır. Tekâmül zincirinin her halks- sında, uzvi bünyeye muvazi ols- rak, ahlâki strüktürde de bir ge- lişme kaydedilebileceğini ; basitten mürekkebe iptidaiden mükemmele doğru tekâmülün yalnız anatomo - physiologigue olmayıp, Aynı 78- manda psyhologigue bir terakki gösterdiğini söyleyen müellif ; ruh- la madde arasındaki mutabakat vahdetin değişmez bir hakikat ol- duğunu âlimce bir kıyasla şu me- ulde anlatıyor: Nasılki vaktiyle | madde ile kuvvet iki ayrı şey o- larak kabul ediliyor ve bunlardan “kuvvetin maddeden önce teegöüs ettiği zannediliyor idiyse, ruh ile bedende böyle farz olunuyordu. Helbuki &on zamanlarda ; ener. "jinin madde tahavvülünden başka bir şey olmadığı gerek «elektron» ve gerekse «mechanigue ondula- toire» nazariyeleri ve bunların tec- rübi olarak isbatlarından &nlağıl- mıştır. Bir enerjinin icabında muayyen bir kitle olarak ve bilmukabele bir kitlenin de muayyen bir dalga u- zunluğu olarak gösterilebilmesi ka- bul oluyor. Madde ve enerjinin vaafını haiz şeye «Sureterr adı ve- riliyor Ruhla bedenin de bung kıyasen aynı bir mada tahavvülünün iki ayrı tezahürü olabileceğini düşün- menin hiçte müşkül olmayacağına gok haklı bir intuision Ja varıla- biliyor. Ahlâki - içtimai yapının zaruri fikri bir neticesi gibi gören hocs- mız ta... en iptidai hayvan top: lujuklarından insana kadar ne tür- lü merhalelerden geçtiğine zımnen olsun işaret ediyor. — Devamı 35 inci sayfada — M. Hulüsi DOSDOĞRU Yazan : Dr. dkil Muhtar Özden 202: Sahife, Ahmed İhsan basımevi. 1943 İstanbul ş a in vi İLLE Shakespeare zamonindo İngiliz tiyatrosu Yunanca çadır mânasına gelen s&hne zamanımıza kadar birçok değişikliklere uğramıştır. Mabetler- de ve şehir meydanlarında başlı- yan tiyatro Yunanistanda ilk te kâmül devrini geçirdikten sonra zamanımıza kadar birçok değişik- liklere uğrıyarak estetik ihtiyaç- Isra sevap vermiştir. Yunan dev. rinden Shakespeare'in zamanına kadar dekor pek iptidai şekilde tekâmül edebilmiştir. Hayatın ken- disinden bambaşka birşey olduğu» nu kabul eden Yunan tiyatrosu için o devirde dekora hiç de lü- zum yoktu. Yalnız Sofokles'in »Scenagraİya» yı ortaya çıkarmış olduğu zikredilmektedir. Zaman ve mekân değişikliğini gösteren üzeri minyatürlü menşur tiyatro deko- rünun iptidai bir anahtarıydı. «<Proskenin» yi en tekâmül etmiş Yunan sahnesi olarak kabul etmek lâzımdır. İlk tiyatro binaları umumiyetle ahşabtı. Bu tahta tiyatro sahneleri 4 kazık üzerine kurulmuş bir ke- revetten başka birşey değildi. «Lo gelon» denilen bu sahneler sonra- ları beş muntazam sütun üzerive yapılmıştır. Önlerine koro ile sah- ne arasıuda bir irtibat temin et- mek için basamaklar ilâve edil. miştir. Taştan tiyatrolar ise tiç ta- rafı açık olarak inşa edilirdi. İlk kârgir tiyatroların &shnesi yoktu. Oyun daire şeklindeki meydanda — Devamı 35 inci sayfada — 5. Nahit BİLGA 277 — Servetifünun — 2389 8