Yazan : Nihat BAŞTA Git Sen gitmemiş, kaçmışsın. Bak sana her şeyin burada kalmış. Hayalini gözlerimde, rüyam yatağımda unutmuşsun. Kulaklarımda sesin, yüzümde nefesin, dudaklarımda adın, damağımda tadın duruyor. Sen gitmemiş, mutlaka kap- maşsın. Bak sana, telâşla göklere çarpmış, ufukları sulara devir- mişsin, Bütün yıldızlar nehir- lerden akıyor, Rüzgâr da sinirli. ları yerlere uçuruyor, o da anlamış, Sen gitmemiş, kaçmışsın, Bak duvarlardan gölgeni, yerlerden izlerini toplıyama- mışem, Benliğimi almış bent unutmuşsun. Sen gitmemiş, kaçmışam. Fakat muhakkak geleceksin. Hayalini gözlerimdın, rüya- nt yatağımdan almak için ge- lecekein. Sesini, nefesini, adı. m, tadını bırakamıyacaksın. Gölgeni, izlerini toplayıp git mek için geleceksin. Gel, bunları birlikte toplıya- Im, / Yaprak. Galiba / / / 3 Yüzüne tül, omuzlarına yaş- mak tutmak için vakit geçirme. Omuzlarma mehtaplar yaşmak, yüzüne şafaklar tül olacak. Saçını tarıyacak, kokular sürecek kadar gecikme, Gelirken koş. Rüzgârlar saçını tarıyacak, vücutünü kaplıyan terler kolanyan olacaktır, Muhakkak geleceksin. Çünkü; herşeyin burada kal- maşlır, Onları olmak için ge. leceksin. Fakat sakın bu sefer de benliğini götürdüğünü unut- ma, Al da öyle git, Takip O, buradan geçmiştir. Her ye de izleri var : Her tarafta sevinçle keder birbirine karışmışlır. Bunlar çimen değildir. O geçerken yerlerde eleklerinin gölgesini unutmuştur, Baksana, rüzgâr eserken bir tpek hışır. tat duyuluyor. Bunlar çiçek değildir. Onun çimenlere akseden tebessümleri, gülüşleri, kahkahalarıdır. On- ları yanak, dudak, gamzelerin- de görmüştüm. Nerede olsa ta- nırım. Baksana çiçeklerde, yü- züne sürdüğü o kolanyaların kahkahalarında baş döndürücü kokusu var, Onlar yanak, du- dak ve gamzelerinden çimen- vücudüne . lere kelebekler gibi uçmuştur. Kanat çırpınlılarım oduymu- yormusun ? O, mutlaka buradan geçmiş- tir. Baksana deniz, gözlerinin rengini içerek sarhoş olmuşlur. Sahilleri onun dizleri sanarak dalgalardan yalpah adımlarla secdeye koşuyor. O senk, göklere de aksetmiş- tir. Gökler bu gece onun göz- lerine ne kadar benziyor ? Fa. kat gökler, yıldızlardan damla. larla meden ağlıyor, neden ağlıyor? Çiçeklerim Göğüme çiçek takmayın. İğnesi balar, kalbimi incitir. Göğüme çiçek tdkmayın. Kalbime batan iğnesinden ken. disine bir sızı akseder de solar. Göğsümdeki solgun çiçekleri almayın. Rengi kanlanmışlır. Parmaklarınızı yakar, Göğsümdeki rengi kan olân solgun alev çiçeklerine yaklaş. mayın. Kokusu zehir olmuştur. Zehirlenirsiniz, Hey, göğsümün altındaki bah. çenin çiçekleri, sizi kimse ala- mtyacak, takınamıyacak, koklı- yamıyacaklır. Çünkü siz, mak- berimin çelengi olacaksımız... * Nihat BAŞTA İnce bilekli yârim! Altun yürekli yârim | Kiraz dudaklı yârim ! Türkü Nagani bir fabancam olsa benim Dünyaya eyvallah etmem, Çocuksun... Gülüp söylersin, Uçan bulutlara benzersin, Ben ölürsem eğer, neylersin, Cahit KÜLEBİ 77 — Servetifünen — 2367 4 a ei hs d