p Sahibi ve müessisi A. benn Tekgöz Neşriyat Müdürü : H. Fahri Ozansoy Fiyatı 15 Krş. UYANIŞ SİYASİ — EDEBİ —İLMİ—SOSYAL— HAFTALIK GAZETE w Kuruluşa 1891 yu 51 —cme $İ No, 2367 Telgral : Servetifünun İstenbal Telefon: 21013 1 İkincikânun 1942 Perşembe HAFT A HA S B I HAL Kış basdırdı ; Cihan harbi daha azdı; istihsali arttıralım, israftan kaçalım. İsviçre konfederasyon büyük Meclisinin yıl başında halka hitabı. Yazan: Ahmed İhsan Kış İstanbulu bastırdı; her ta- raf bembeyaz; şehrin etrafındaki dağlar ve tepeler son derece lâtif kârlı manzaralar gösteriyor. Her mevsimin kendine mahsus letefeti ve güzelliği vardır; bu letafetler arasında, rüzgörsz havada ker yağmasını, kırlarda hasıl olan be- yazlıklar içinde dolaşmağı, hattâ köpeğin arkasına geçip tüfek omuzda avlanmağı çok severdim. Şimdi yaşım soğuklarda, karlar içinde kırlarda dolaşmağa müsaa- de etmiyor, sıcak odanın pencerç- sinden kar tabakasını, bembeyaz Çamlıca veys İcadiye tepesini geyretmek bile bana kâfi gelirdi amma bu yıl öyle değil! Çünkü bu İğtif manzaralara bakarken derhal cihanın büyük yangını ve onun tafsilâtı karşımda. canlanı- yor. Aynı zamanda Avrupanın kış hayatına mahsus eski gezmeleri, yüksek dağlardaki istirahat köşe- leri, spor teşkilâtı gözümün önü- ne geliyor. Ne idi o âlem nedir bugünkü matem? Şehirlerde evler de veya umumi mahellerdeki kış ve yılbaşı zevkleri ve sefaları, Av- rupsda ne idi ? Veşimdi ne olduf Bvler diyip geçmiyelim: Avru. panın, bilhassa Almanya ve İn- gilterenin evcilik hayatı büsbütün başkadır. Almanyanın büyük Şşe- hirlerindeki apartımanların kapıcı dairelerindeki konfür ve intizam, bizim yeni türeme apartımanların mükemmellerinde bile az bulunur. Hele bakla kadar sofalı ve fasul- ya kadar odalı, maşa kadar ko- ridorlu apartıman dediğimiz uy- durma yeni meskenlere, ben ken- di hesabıma, en basit eski bir köylü evlerimizi tercih ederim. Buda bizde babalarımızdan kalma değil, sonradan çıkardığımız dü- şüncesirliklerdendir. Sözü gene Avrnpaya çevirelim: 1943 yılbaşı hayatı Avrupada bütün yürekleri cendereye sok- muştur. Her gün türlü türlü yeni darlıklara uğrayorlar; kendi gaze- teleri bunlorı anlatıyor. Manevi olarak, iktisadi olarak nelere alı- şık idiler! Nelere uğradılar... İşte bu yürek yakıcı hakikat karşısında ve, cihanı saran büyük yangın ve ölüm galgını ortasında kendimiz tam manasile çennetteyiz. Onlar ise geçen haftaki hasbıhalde ter- cümesini yazdığım Kransız muhar- ririnin dediği gibi «sun'i cehen- nem» dedirler. Halimizin kaderini bilelim. Cihanı saran büyük tfelâ- ketin daha çok zamanlar sürece- gini göz önünde tutup çok ihti- yatlı ve çalışkan olalım. Hafta haabıhallerimi şirasile okuyanlar pekâlâ bilirler ki ben bu sözleri iki yıldır nakarat gibi daima tek- TOKGÖZ İstanbul - 99 Birincikdnun - 1941 rarlıyorum ve tekrarlıyacağım. Okuyucularımdan epi mektuplar dahi sldım; gelip beni ziyaret eden ve konuğanlar dahi oldu. Hele bir tanesi daha açık ve sa- mimi konuşma yaptı, Dediki; «Pek iyi anlıyamıyorum. Kanat kâr olalım, feragatlı ve ihtiyatlı ulalım diyorsunuz. Peki arama in- san her şeyden kendini mahrum bırakırsa düuyanın ne tadı kalır! Siz çok yıllar yaşadınız; yaptınız. mıf Kendi yazılarınızda söylü- yorsnnuz; kotralarda gezmek, Av- rupada seyahatler yapmak... Bun- lar kanaatmidiri »> Karşımdaki gencin içini açmış olması beni memnun etti, Keadisine söyledim; söylediklerimi burada tekrarlıya- cağım: Tabiat sevgisile kotracılık ve avcılık yapmak, kezalik öğren- mek ve istifade etmek için iyi zamanlarda seyahatler yapmak, hiç bir guretle israftan ve lüksten sayılamaz. İnsan olan çalışmalı, gezih dolagmalı ve mesaisinin mah- sulünü almalıdır. Ondan sonra bu mahsulü güzel taksim edip ken- disine bir hayat piânı yapmalıdır. Lüksten ve süsten mümkün mer- tebe uzak olarak iyi yemeli, yaşa- malı sonra çok iyi hesap etmeli, daha doğrusu hesabcı olmalıdır. Bu hesabın gösterdiği fazlanin bir — Lüyen sayıfayı çeviriniz — # 73 — Servetifünun — 6337