Dönen yazılar ARTHUR RIMBAUD — 243 üncü Sayıfadan Devam — karakterini değiştirmek için çok uğraştılar. Hatta onun kelime ser- bestliğini bile protesto ettiler. Her şeye lâkayıt kalan Rimbaud onlarada aldırış etmedi.. Sonnet des Voyelles eseri insan ruh ve arzularını önalize ettigi gibi bil- hassa müellifin hayal ve duygu- larının tercümeanıdır. O resim ses ve renk arasında bir âhenk bularak bu kıymetli egerini yarattı. Neriman KURTBAY ” BARBAROS — 246 nce Sayıfadan Devam — rupa &lemine o müdhiş korsanı esir etdiğini iylân etmek hevesi- ne düştü. Barbaros Andrea'nın bu kah- be ve habersiz hücumunu pek geç haber aldı düşman donanmasıni daha iyi görebilmek için yüksek bir tepeye çıkıb ceşiym ve niha- yetsiz bir orman mehabetinde gö- rünen ve sanki Türk kuvvetlerine karşı tehdid ve istihkar yağdıran EBhlisalib donanmasına bir müddet sâkit ve sâmit bakdı. Fekat zerre kadar fütür getirmedi. Derhal bo- gazın medhalini tahkim etdi. Düş- man donanmasını top ateşiyle oya- layıp hırpaladı. Mukabil taarruza geçen düşman, Avrupa devletleri» nin bütün büyük gemilerinden mürekkeb olan donanmasını Pre- veze önünde toplamış, öteye beri- ye sarkıntılık etmeğe başlamışdı. İşi daha ziyade azıtarak 945 Ce- mâgdil - ulâ başlarında oo Pre- vezeye iki üç mil uzakta demirledi. «Gazevât» ın muharriri Murâdi ye göre düşman kuvvetleri irili, ufaklı bin parçayı eşıyördu. Bizim taraf ise ouda birinden biraz faz- laca idi. Düşman donanmasının kuvvetini daha iyi takdir edebil- mek için diğer devletlerden topla- dığı gemilerin adedini gösterelim : Eili iki Kadırga ile Andre Dorya Yetmiş pâre Kadırga ile Venedik amiralı 252 — Servetifünun — 2353 aj “i ği ği” ? Ön pöre Kadirga is Papa amiralı On pârs Kadırga ile Sen Jan şö- valyeleri Seksen kıt'a kalyon İspanya, portekiz ve Ön kıf'a Venedik kalyonları.. Târih sâdece bu on kıt'a Ve- nenik kalyonundan şöyle bahsedi- yor: «Her biri ikişer bin mevcudlu ve elli parça Kadırgaya karşı duracak metânet ve cesömetdeydi. Bundan başka Andrea Dorys- nın râkib olduğu kalyon, o devir- de deniz kuvvetlerinin en mükem- meli sayılacak emsalsiz bir techi- zatdaydı. Avrupa deletlerinden ge- len husüsi bir «Kalyon»da ilâve edilince (Odonanmanın mevcudu yüz altmış iki pâre kadırga ve yüz kırk üç « Kalyon»la üç yüz iki «aff -1. harb> sefinesine yani «Kal- yon> nevinden beşyüze yakın yel- kenli büyük gemilere bâliğ olu- yordu. Nakliyeleri ve korsanlariyle altı yüz olmuşlardı. Halbuki Bar- baros'un donanmasında «Kalyon» nâmiyle tek gemi yokdu. Ka- dırga ve «Kalita» nevinden şeyler- le yüz yirmi pâre tekneden iba- retdi. Andrea Dorya'da bu mu- azzam fark karşısında ve tam bir huzur içinde haklı ve emniyetli olarak muzafferiyet rüyaları görü- yor ve «Cemadil -ulğ'nın» üçüncü günü, «İnebahtı» limanına girmeği tasarlıyordu. Hayruddin Paşa direklere adam çıkardı. karşı tarafda onları gör. müş, hücuma hazırlanmışdı. Hu- sugyile rüzgârın istikameti kendi- lerine muvafık bir tarzda oldu- ğuudan ümid ve ihtimalleri git- tikçe çoğalmış katiyyet kesbet- mişdi. Bizim tarafın küşük ve nâ- rin Kadırgalarını sandal çiğner gi- bi çiğneyüb batırmak işden bile değildi, — Devamı gelecek sayıda — o SHAKESPEARE — 947 inci sahifeden Devam — büyük tiyatro ve sinema sanatkâr- larından biri olan “Paul Vagner» bir gazeteciye şunları söylemiştir: — «Ben Hukuk fakltesinden mezunum avukatlık yaptım. Fakat ruhumdaki sanat aşkı için hayatı- mı tiyatroya vakfettim. Evvelâ tiyatro hakkında, tiyatro eserleri hakkında tetkikatte bulundum. İlk oynadığım eser Shakespeare'nindi. Fakat Shakespesre'i anlamak için tam on iki sene Shakespeare'in eserini tetkik ettim ve üzerinde çalıştım eserlerini tekrar tekrar okudum. İtahunu kismen gsnladım ve tiyatroda Shakespeare'in ru- hundaki yaşattığı adamları |yaşat- mak için uğraştım. Bugün muvaffak olduğumu söy- lüyorlar ve bana dünyanın birinci sınıf aktörü diyorlar. Bilmem, Yalnız bildiğim bir hakikat deruh- te ettiğim rollerdeki adamları gâ- yet iyi bildiğim için onları ruh- larını yaşatmağa mnvaffak olduğu zannettiğimdir.» Bu sözlerden sonra bir iki rol oynıyarâk burunları kafdağında olan hayatında tek bir kitap bile okumıya lüzum yörmiyen (9) genç ihtiyar zavallı aktörlerimizi bu cevapla mukayese edersek netice- nin bittabi neden ibaret olacağını takdir etmekliğimizi düşünmeğe bile lüzüm yoktur. S5. Nahit BİLGA )9) Hamlet ve Otello'yu oynayan za- vallı «Sadi Tek» gibi. © FECRİÂTİ — 248inci sayfadan devam — Fecriâti âzalarından bir kısmının Milli Edebiyat, lisauın sadeleşme- şi, hecenin kabulü gibi cereyan- larda da — Köprülü Zâde Fuat ve Yakup Kadri'nin önceleri ter- kipsiz lisan ve hece veznine itiraz etmeleriyle beraber büyük faali- yetleri görüldü ve bugün Edebi- yatımızın Abmet Haşim, Refik Halit, Yakup Kadri gibi sayılı şahsiyetleri vaktiyle bu Encüme- De mensuptu. Bize göre: Fecriâti Edebi En- cümeni'ne mensup olanların ayrı gayeler yüzünden pek çabuk da- gılmalarına rağmen Edebiyat ve san'ata. faideli olmak için, yaşları daha yirmi ile sayılırken bir are ya toplanmağa teşebbüs etmeleri çok sempatik bir harekettir. Ve Feecriğti'nin muhtelif sahalarda bi- rer ilk adım mahiyetinde olan fa- aliyeti ona Edebiyat tarihinde yer vermek için kâfidir.