9 Ekim 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10

9 Ekim 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan : | Cahide BAŞOL Fecriâti nasıl teşekkül etti, nasıl dağıldı, — Fecriâti teşekkülünün verdiği neticeler Fikret — Halit Ziya nesli ek- geriya müfekkiresine, gayeyi ha- yaliyesine göre cemiyeti okudu, Bu günkü nesil büyük, kesif bir sayeyi şahsiyetle beraber onu hiç- bir vahim, târiz ve tenkit ile sar- sılmaksızın, çıplak gösterdi. Edebiyatı cedidenin nazma ver- diği vüs'at Fecriğti'nin serbest ve girizan nağmelerine kifayet etme- di, onu daha ziyade genişletmek ve süslemek için oğragtı, serâzat naznu vücuda getirdi. Bu günkü nesil, müştereken, üsiâbunun, tefekkürünün, tehassü- sünün tarzıyla temüşanın taazzu- vuna beis oldu. Müfit, Ratip, Fah- sin Nahit Beylerin bu husustaki hıdematı iukâr kabul etmez. Fecriâti Köprülü Zâde M. Fu- at ile tenkit hayatını dört sene- denberi fenni ve bedii bir sütun üzerinde demir bir heykel gibi tü- tüyor. Fecriâti edebiyatın mâzisini ka- rıştırdı, karıştırıyor ve karıştıra caktır. Fecoriâti'ye kadar Türk E- debiyatının mâzisi müstahak ve şayan olduğu ihtiram ve taâzime mâlik olamamıştı. Demek şekil ve esas itibariyle bu kadar başkalıklara, bu kadar tereddüdata mazhar olan nesil, şüphesiz bir nesildir. Kemmiyet meselesine gelince Feoriâti Edebiyatı adet itibariyle de zengindir. Ve gittikçe damla damla akan şunuhatı güzüdesi te- zayüt ediyor. Bu gün Yakup Kad. ri'nin, Refik Halid'in bir iki cilt küçük hikâyesi, Emin'in, Haşim'in, Tahsin'in bir iki cili manzumele- ri, Köprülü'nün muhakkak iki üç cilt teşkil edebilecek tenkidatı 6- debiyesi; Cemil'in, Süba'nın eser- leri, Cemil'in manzumeleri, Ham- dullah Suphi'nin âsarı, benim bir cilt küçük hikâyelerim. Şüphesiz bunlar görülemiyor, dağınıktır. Fa- 248 — Servetifünun — 2355 xIN kat Edebiyatı Cedide âsarı da bir müddet Servetifünun koleksiyon- larında beklememiş miydit.. Bize göre: Fecriâti'ye hücum- larda onların çok iddiakâr bir ge- kilde ortaya atılmalarının mühim tesiri olmuştur. Fakat onların cür'- etli hareketlerinin gençlikten ileri geldiğini göz önünde tutacak 0- lursak bunu biraz müsamaha ile karşılamak kabildir. PFecriğti'nin bazı azası asıl faaliyetini sonradan ve umumiyet itibariyle iddiaları- nın belki de dışında göstermiştir. Il — Fecriâti nasıl doğdu? 1325 te kurulan Fecriâti Encü- meni 1326 senesinde dağıldı. Da- gılmasından bir müddet evvel & zalarının bir kısmı istifa etmişti. Fecriâti Encümeni topluluklarının mesleği ve hareket hedefi husu- sunda zuhur eden bir ihtilâftan dolayı mensuplarından bazılarının çekildiğini bildirdi (35) ve bir lis- te neşretti. Bu liste aşağıdaki isim- leri taşıyordu : Ahmet Haşim.— İsmail Sup- hi.— Emin Bülent.— Tahsin Ns- hit.-- Celâl Sâhir.-—- Cemil Süley- men.— Hamdullah Suphi — Hay- rettin.— Refik Halit. — Süleyman Fehmi,— Şehabettin Süleyman.— İzzet Melih.— Faik Ali.— Fazıl Ahmet.— M. Ali Tevfik.— Köp. rülü Zâde M. Fuat.— Müfit Ra- tip.— Nevin.— Yakup Kadri. Bu ikinci listeye göre Emin Lâmi, Abdülhak Hayri, Ali Canip, Ali Süha, M. Behçet ve M. Rüştü ayrılmışlar ve İsmail Suphi, Hay- rettin, Süleyman Fehmi, M. Ali Tevfik ve Nevin Fecriâtiye yeni- den intisap etmişlerdi. Nihayet Fecriâti'nin «Serveti- İfünun Matbaası» nda toplantılari- rı yaptıkları odanın başka bir i- (85) Servetifünun. 1926. 1010. 887 şe tahsis edilmesiyle mahfil 1326 da dağıldı: Zaten fazla neşir vası- tasına mâlik olmak, hayata atıl- mak ve syde lisan, türkçülük ce- reyanları gibi sebepler gençlerin arasındaki eski bağı gevgetmişti. «Fecriâti> mensuplarından bir k&- çı yine Servetifünun'da yazmağa devam ediyorlardı. Bu, Balkan Harbine kadar sürdü. Fakat son- ra onlar da mecmuayı ve mâşiri efkârları olan «Servetifünün» da «Fecriâtirnin mâziye karıştığını resmen ilân etti. (36) II — Netice Fecriğti, belki gençlik icabı 0- larak çok velveleli bir şekilde or- taya atıldı, birçok şeyler yapaca- ğını ilân etti ve bunların mühim bir kısmını o zaman yerine geti: remedi. Fakat şurası muhakkak- tır ki «Fecriâtisyi kuran gençler 87, çok kıymeti haizdirler ve san'- ata karşı bir gevgi duyuyorlar, 0- nun yükselmesini istiyorlardı. Top- lu bir şekilde daha iyi çalışacak- larını ümit etmişlerdi. Fakat bun- da aldandıklarını pek çabuk an- ladılar ve ayrıldılar. Edebiyatı- mızda bir varlık gösterenler bunu «Fecriâti Edebi Encümeni» ne de- ğil kendi şahıslarına borçludurlar. Çünkü mahfilde daha ziyade so- nu gelmez münakaşalarla oysla- niyorlar, nizamname yapmak, reis seçmek gibi mes'elelerle meşgul oluyorlardı (37). Fecriâti dağıl- dıktan sonra herkes kendisine bir istikamet seçti ve onu İnkip etti. Fecriğti ilk s#ümütlürda Ede- biyat tarihlerimizin üğilığı gibi Servetifünun'un bir zeyli olmakla beraber Edebiyatı iwdiieden bu günkü edebiyatımıza &üçiş için bir köprü vazifesini ifa etmiştir. — Devamı son sayfada — 186) Servetifünun. 1828. 1108. 254 (87) Diyorlar ki, Ruşen Eşref. Refik Halidin beyanatı. Sahife: 259

Bu sayıdan diğer sayfalar: