28 Ağustos 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

— M4 üncü sayıfadan devam — nüfus düşmanların elinde idi. Fakat Paderewaki'nin gelişi, okadar bü- yük bir şevk uyandırmıştı ki, mad- di vesaiti kâle olmayan binlerce Polanyalı sokaklara dökülmüşler, ve düşmanlara karşı cidale atılmış- lardır: Tarihte, bir kere daha ma- nevi kuvvetlerin, mantık ve mu- hakemeye galebe çaldığı görülmüş- tür, Garpte, Bolonyaya âit araziye müteallik meselelerin halli &sns- sında Paderewski, mühim bir rol oynamıştır, bu suretre, Pozmanya gönüllülerinin süngüleri ile çizmiş oldukları hudutların galip devlet- ler tarafından tanınmasını temine muvaffak olmuştur. (Varşova'ya gelen Paderewaki'ye, mareşal Pil- sudski, Başvekilile, ve Hariciye nazırlığını tevdi etmiştir. Böylece, riyaseti altındaki Hü- kümet demokrat parlamentosunun ilk intihabatını hazırlamış ve bu meclise, milli hayatın teşkilâtlan- dırılmasına esas teşkil gilen, «Kü- çük Kanunu Esasi> yi kabul ettir- miştir. Yeniden ecnebi memleket» lerde seyahate çıkan san'atkâr Paris, Londra, ve milletler meçli- sinde memleketinin menfaatlerini müdafaa etmiştir. Paderewski bir müddet sonra siyasi hayattan çe- kilmiştir. Fakat, 1939 Eylülürde vatanı bir kere daha taarruza uğ- rayınca, Padereweki yaşlı olmasına rağmen tekrar sahnede görülmüş- tür. San'atkâr Polonya hükümeti ile birlikte Londra'ya gitmiş, ve bütün Polanya fırkalarının mü- meggillerinden mürekkep olan, milli Polonya hükümetinin başve- kili olmuştur. Paderewski, bu hâ- diseden bir kaç hafta sonra Ame- rikaya gitti. Sıhhati, daha yumuşak bir iklimde yaşamasına &âmirdi. Bunun için, yeniden enerji kazan- mak üzere Kaliforniya'ya çekildi, Fakat, birden bire, zatürre'eye tu- tuldu, Polanya ve bütün beşeriyet güzide ve büyük evlatlarından birini kaybetti. Padereweki, 30 Haziran tarihinde ebediyete mal oldu. Hâlen Washıngton yakınında, Armington'da Amerikalı kahra- manlar mezarlığında gömülüdür. Afif YESÂRİ 178 — Servetifünun — 2349 | Yazan: Oktay AKBAL i Maziyi, sensiz düşünemiyorum. Sen bana maziyi bütün reali- tesiyie geri getiriyorsun. Sende bütün hayatımı, çocuk- luğumu ve en acı günlerimi gö- rüyorum. » Evet yıllar iskembil kağıtları gibi devrildi. O zamandanberi her adım beni bilinmedik bir aleme doğru sürük- * ledi. Ben arkamda birakdığım her izde kendimden bir parça terk ettim. Geride kalan her iz benden bir parça kopardı. Ve kalbim binlerce parçaya bölünerek dağıldı. > Ve bazan dilştinüyorum. İstikbâl bize o kadar yakın ve mazi ne kadar uzak... İstikbal bizi yolumuzda karşı- lamak için bekleyor. Mazi ise geçdiğimiz yollarda, ters istikamete dogru firar ediyor. Bizler ise herşeyden habersiz yolumuza devam ediyoruz. » Hayatımda saadete kavuşmayı hiç arzu etmedim. Herkes saadeti başka türlü dü- şünür ve anlar,. Kimi tavla oynadığı ve «dü- bara» nin ateşinde yandığı zaman mesuttur; kimi sevgilisinin gözün- de mehtabı görünce saadeti bul- duğunu sanir, kimide «para» de. nilen kâğıt parçalarına kavuşduğu zaman kendini sâadet'in karşısında görür. Ben insanlarin basit ve raflık- larını gördükce yer yüzünde saa- detin olmadığını ve olamayacağını anlıyorum. » İyi ve güzel günler nerede ! Sevdiğim insanların gölgeleri; bir dalganin kumları sıyırıp geç- mesi gibi silindi. Biriken günlerimin muazzam yığını karşısında ne yapacağımı şaşırıyorum. O yığın arasında özlediğim bs- Zı günleri nasıl bulmalı ? «Gün» lerimin yığınını sadece uzakdan seyir edebiliyorum. Yaklaşınca hepsi bir serap gibi kayboluyorlar. Ve ben bir yığın hatıra ile başbaşa kalıyorum. * Belki sende, bazan gözlerini hayalinin ekranında oynayan ha- tıraların filmine çeviriyorsun. Ve orada unuttuğun birçok şeyler sana tekrar kendilerini gös- teriyorlar. Ben hayalimin &ynasına bir resim çiviledim. Ve o resim gün geçdikce biraz daha olğunlaşıyor, değişiyor. Nİ Evet.. Seni her yerde görüyorum, her yere götürüyorum. Ben nerede isem sende orada» sın. Bakdığım semada, gezdiğim sokakda, seyrettiğim filimde, din- lediğim tangodu, yazdığım şiirde; her yerde, ber tarafda sen varsın.. Ben geni tabiattaki her mev- cudiyetin üzerinde görüyorum. CAV TYAMAÇ Maymun Sokağına Güneş Vurdu Yalnızlığın Kitabı