7 Ağustos 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

7 Ağustos 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son şi İY İ EMMANUEL BOVE'DEN: HALİD FAHRIi OZANSOY a Dr Bu tehdit, biç şüphesiz ika edileceğine inanma- dıklarından, grupu lâkayt bırakdı. Mamafi hall hamalı ağzını açdı. — Bn iyl yapacağın budur. Bu, bizi, rahatsiz ol- maktan kurtarır, Hatta niçin bu kadar beklediğine şaşıyorum. Arnold vekarla çıktı. Bir lâhze, bir nevi tehlike- yo mâruz kaldığını hissetti fakat mademki bu gün değilse yarın teslim olması lâzımdı, o halde polisle böylece temasa gelmesi daha iyi olacaktı. Saflığın- dan öyle tasavvur ediyordu ki, başkasının kabahatleri kendisininkileri hefifletecekti ve bunun arkasından can sikici her ne vukua gelirse gelsin, kendi cinaye- tine el attıkları vakit, ne de olsa, kendi vicdanı & ğırsa başkalarının ki de ayni derecede ağır olduğu- na kanaat getirmeğe mecbur kalacaklardı. Kapının eşiğinde, kendisine yapılan itaplara 6- hemmiyet vermeden, sâkin sâkin evin numarasını aldı, sonra bir belediye çavuşu aramak için uzak- laştı. İlk rast geldiğine şu sözlerle hitap etti: — Mösyö, ben bir hırsızlığın kurbanı oldum. Çavuş : — Ne demek istiyorsunuz? Diye sordu, Kahramanımız azametle ; — Anlamıyormusunuz 1 dedi, Size bir hırsızlığa kurban olduğumu söylüyorum... evet... ben... Birden içimden gelen bir âlicenaplıkla, bütün paramı, ızti- rap içinde sandığım adamlara verdim. Halbuki on- lar bana teşekkür edecek yerde benimle alay etti- ler ve sonunda bana münasebetsiz sualler bile sorma ğa kalkdılar. Adeta bu parayi çaldığımı söylemek isteyen bir halleri vardı. Bünun üzerine ben do, onlardan bu parayı tekrar bana geri vermelerini taleb ettim. Kabul etmediler. Beni tahkir ettiler, rica ederim, onların yanına gelin benimle... Çavuş: — Fakat, dedi, siz onlara bu parayı vermişsiniz. — Şüphesiz öyle, fakat çalınmış olduğu bahane- sile kabul etmek istememişlerdi Fakat parayı geri verin dediğim zaman da bu talebimi red ettiler. Çavuş: — Hikâyeniz garib, diye işaret etti. Her ne ise anlıyacağız bakalım, — Niçin garib olsnn t Bundan daha basit bir şey olamaz. — Dedim ya, garib. — Tekrar soruyorum, niçin garib olsnu —- Haydi gelin. İşi anlıyacağız. 142 — Servetifünun — 2346 İki adam küçük kahveye gittiler. Arada geçen zaman zarfında, gurup müzakere etmişti. Aralarında bu parayı zaptetmekle, cemiyete karşı bir hizmet ifa ettiklerinden başka mesele yoktu. Bunun için, belediye çavuşunu görür görmez, hepsi, muhalif iki partinin bir hakemin muvasalatinde izhar ettiği se- vinci duydular. Esasen, hükümet otoritesi mümessi- line gösterdikleri hüsnü kabülden ve onu aralarında bulmaktan his ettikleri memnuniyetinden anlaşılı- yordu ki, ona, meselenin sadece bir hakemlik mese- lesi olduğunu &nlatmağa çalışmakta idiler. Yoksa başka bir mesele olsa idi, memnuniyetlerini bu ka- dar gürültü ile izhar ederlermi idif mamafiye Ar. nold şenliği bozdu. Hall hamalını göstererek : ! Fakat çavuş, hiç onun tarafını iltizam edecek gibi görünmeyordu. Sadece rolüne iyice nüfuz et- mek gayesile, kemerine, sonra kepisine ve uihayet, teklifsiz, samimi hayatında teşımak ihtiyadında oi- madığı ne varsa hepsine götürcü. Bir fikir edinmek için ne kadar müşkül davranırsa, hakkındaki hür- meti de o kadar uzun zaman muhafaza edeceğini biliyordu! Mamafiye küçük küçük hiçlerden, kalbi- nin kalabalığa mütemail olduğu pek belli idi. — Devamı var — Maymun Sokağına GÜNEŞ VURDU Yalnızlığın Kitabı CAVİT YAMAÇ'IN BÜYÜK HİKÂYESİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: