Refik Halidin bir hasbıhali vesilesile “Tan,, refikimizin 16 Mart tarihli nüshasında, sevimli Refik Halidin bir müsahabesi var, Müsahebenin başlığı şudur : Salnamei Devleti Osmaniye sahifelerini çevirirken Bu müsahabeyi zevkle okurken Servetifünun hakkındaki sevgi ve kaderşinaslığını bir daha görerek çok mütehassis olduk. 34 yıl ev- vel çıkmış olan Devlet dalname- sinin eahifelerini çevirirken yazılan makale pek mühim dersler veri- yor. İşte bir fıkrası: sonra gazetecilere geliyor ve orada aşağıki satırları yazarak Gerveti- fünun hakkında sevgisini tekrar gösteriyor. İşte gazeteciler parçası : Bilmiyenlere söylemek lâzım: Salnameyi, Meşrutiyetin ilânından evvel, hükümet her sene muntazaman bastırır ve maaşı bin kuruşu bul- muşlardan itibaren her mumura, bir mecidiye mukabilinde zoraki dağıtır- dı. İçinde neler vardı? Bir takvim, eski padişahların isimleri ve kısacık hal tercümeleri, rütbeler, resmi el- kap, nişan tarifleri, Kanunu Esasi sureti ve bunların arkasından «Es habı meratip»; İşte, mabeyin erkânı, nezaretler, vilâyetler memurlar, ec- nebi sefirler, yabancı devlet hüküm- dar reisleri... İsim, isim, isim! O zaman hayatta ve ikbalde bulunan bu binlerce adamdan kaçı kaldı? Kaç tanesini inkılâpler ye- rinden attı, yahut daha yükseklere çıkardı 2 Kaçı sessizce söndü, kaçı na yeni roller oynamak müyesser ol- du? Adları bile anılmıyanlar, son- radan ne isimler yaptılar ? Şöhretler nasıl eridi, hiç sanılanlar ne şöhret- lere erişti ? Refik Halit Salnamenin sahi- felerini takip ederek eski tanın- mış büyük rütbelileri yazdıktan Gazetecilerin ön safında (Sabah) sahibi Mihran geliyor: Rütbesi bâ- lâ; birinci Osmani, birinci Mecidi nişanlarını ve altın «liyakat» madal- yasını haiz; yani formasını giyindiği zaman - boyundan atma yeşilli kır- mıztlı enli kurdelâsı, bu kurdela ucunda sallanan yıldızı, göğsünde güneşleri ve yekpare sırma işleme leriyle haşır hışır ve şıkır, şıkır! (İkdam) cı Ahmet Cevdet «ülâ»; nişanları üçüncü rütbeden, altın ve gümüş çilte < liyakat » madalyalı... (Servetifünun) müessisi sayın Ahmet İhsan, <ülâsani» sini geçememiş; iki madalyası var; gümüş «imtiyaz» ve «liyakat» .., Edebiyata ve matbaacı" lığa yaptığı hizmetle, değil altın, plâtin bir sanat madalyasını göğsü- ne takmak onun hakkiydi. Rıza Tevfik ve Cenab Şeha- bettin 1323 salnamesinde mevcut değil; Tevfik Fikret zaten olamazdı. Ahmet Rasim ile Mahmut Sadıkın birer küçük rütbeleri veya nişanları olması lâzım amma izine rasgele- medim.. Ayni salnamede ikinci, üçüncü derecede bazı memurlar gö- züme ilişti ki, Meşrutiyette bunlar Nazırlıklara geçmişlerdi. Servetifünun ile sahibi hakkın- daki sözler, Refik Halid gibi daima samimi yazılar yazan arkadış ka- leminden çıktığı için bizçe çok kıy- mettardır. Bahsolunan Galname 1323 yani 1907 imiş. Eğer bundan dört yıl evvelki Salname açılırsa gazetecilerin başında Malümat ga zeteleri sahibi mahut Baba Tahirin adı görülür. Onun da rütbesi bâlâ idi, göğsü elmaslı nişanlarla doluy- du, fakat çaycı çıraklığından gel- me bir casustu. Eski Babıâli cadde- sinde, şimdiki Vakit idarehanesinin olduğu bina ile yanında ona ben- ziyen büyük binalar Malümat mat- baasıydı. Ecnebilere sahte ferman ile nişan sattığını Hünkâr duydu; ferman, Hünkârın kendi namına olan, vasikadır; bundan dolayı Meş- rutiyette sadrâzamlık eden ve ge- çen Umumi harpte büyük Elçimiz iken berlinde irtihal eden Hakkı Pa- şanıu Babıâli Hukuk Müşavirliğin: deki yardımiyle matbaa kapatıldı, Baba Tahir 15 yıl hapse mahküm olmuştu, Baba Tahir Meşrutiyette hapisten umumla beraber çıktı ama tutunamadı ve Avrupada &6- faletle ölüp gitti. Yeni harplerde çok müessir olan torpil tayyaresi... 208 — Servetifünun — 2326