GM ALİ BALKANLAR VAZİYETİ Yazan Dünya barbi olması yakında inkişaflar gösteren Avrupa barbi Balkanlara da girdikten gonra bir kamçı yiyerek bir adım daha at- mış bulunuyor. Balkan yarımadası cenubunda Akdenize girmiş üç yarım adanın hem «rıza itibarile ve hem de ırk itibarile en karışık olanıdır. Arazinin aşılması güç dağlarla kaplı olması birçok geçitlerin mev- cudiyetile hariçten gelecek istilaya mükemmel bir manla teşkil eder- sede, yarım adadaki sakin milletle- rin muhtelif olması ve aralarında menfaat zıddıyetinin mevcüdiyeti müstevlilere bir temel teşkil ede- bileceği noktasından mahzur budur, Atatürk knvvetli görüşü ile bun- dan çuk zaman evvel Balkanların en zaif noktasını farketmiş ve bu tehlikeyi bertaraf etmek için de hiç olmazsa belkanların kendi ara- larında kavgasız bir zaman geçir- mesini temin etmişti. Balkan antantının en esaslı ga- yesi harice karşı da bir birlik teş- kil etmesi olabilirdi. Fakat bilhassa Romanyanın uzlaşmak için göster- miş olduğn alâkasızlık neticesi Bul- garistan Balkan antandına alınma- mıştı. Bu vaziyet başta Romanya ol mak üzere birçnk Balkanlı devlet- lerin aleyhinde neticeler vermekte gecikmemişti. CE ei 1939 harbi gelip çattığı zaman Balkanlardaki vaziyette bir deği- şiklik olmadı ve bilhassa harbin şimal memleketlerine intikali Bal- kanlara daha epiyi bir müddet in- miyeceği hissini vermişti. Fakat Fransanın mağlübiyetinden gonra bunun pek doğru bir kanaat olmâ- dığı meydana çıktı, Emperyalist devletler bilhaşen İngiltere adala- rının istilâ güçlüğü karşımda başka yollar tutmak mevburiyetini ihtiyar etmeleri onları ayni zamân- da eskidenberi besledikleri niyetle- rin tahakkuk etmesi için de fıraat vermiştir. İtalyanların çoktanberi Balkan- larda bir takım emelleri beslediği mnhekkaktır. Fakat son zamanlara gelinceye kadar bu tehlike Yugos- lavlar tarafından his ediliyor ve Yunanistan mevzuu bahis edilmi- yordn. Fakat şimdi Metaksas hükümeti harp başlamadan tehlikenin yakın- lığını farketmiş ve elinden gelen tedbirleri ittihazda knsur etmemiş- tir. Bugün, Yunan milleti de ken- disine düşen vazifeyi hakkile başa- rabilmek azmini tebaruz ettiriyor. Yunanistan kendini korumak için silüha sarılması ile Finlandiya gibi yaşamağa müstahak olduğunu isbat etmiş bulunuyor. Acaba Yüunanis- Tuna üzerinde Adakalenin manzarası GÜVEN tana yapılan bu taarrnz mevzu bir ihtilâf ve emelin tezahürü müdürf Yoksa daha evvelki bir görüşme- nin ilk hareketleri midir? Hâdiseler o kadar karışık bir vaziyet arzet- miştir ki bunu tamamile şimdi tebarüz ettirmek müşkülâtı mev- cuttur. Bununla beraber İtalyanın Almanyadan habersiz ve onunla danışmadan sonu meçhul olabilecek ve birçok devletleri de yakından alâkadar edebilecek hâğitelerin zahnruba sebebiyet vermömesine ihtimal vermek güçtür. Bilhasaa Yugoslavya şehirlerin- den Manastırın bombardımanı bu mesele ile yakından alâkadardır. Bu bombardımanlar İtslya tarafın- dan yapılmış ise sebebini iki ihti- male hamletmek mümkündür. Yu- nan harbi gibi bunur da Alman- ların tasvibile Yugoslavların tama- men hattı hareketini tesbit ile mihverin şeraitlerini kabnl etmesini meebur kılmak, olmassa tecavüz etmek, Veyahut İtalya kendi ba- şına Yunanistanı fethedebileceği kanaatini kaybetmesi ve gördüğü mukavemet karşısında Almanyanın yardımını temin için hâdise çıkar- mak sevdasına düşmesi, Bütün bunlar ne olursa olsun hakikat olan bir şey varsa o da İtalyanın çabucak baş eğdireceğini zannettiği Yunanistanın büyük bir mukavemet göstermeşi ve İngilir- lerin İtalyaya yakın hava üşleri temin ettikleridir. JBu üslerin İtal- yanları Z&deleyeceği muhakkaktır. İngiliglerin vaziyetierden istifa- de ile İtalyanın şimdiye kadar or- taya çıkarmağa cesaret edemediği donanmasını da ortaya çıkarmağa mecbur etmeleri beklenebilir. Daha Aimanya Balkanlardaki harekâtta lâyıkile vazivetini taarih etmemesine rağmen İngiltere avan- tajlar elde ederek harbin leyhinde neticelenmesini temin edecek fır- satları kaçırmamaktadir. Bu hâdi- selerden sonra artık İtalyanın da sistematik bombardımanlara sahne olacağı tabiidir. 323 — Servetifünun — 2308