SER V E T İ Sahibi pe müessisi A. İhsan Tokgöz Heşriyat Müdürü ; RH. Fahri Ozansey Fiyatı 15 Krş. F UYANIŞ SİYASİ — EDEBİ — İLMİ —SOSYAL— HAFTALIK GAZETE e Kursluşu 1891 ÜN U N yu 50 — cw 88 No. 2307 Servetifünun İştenba! Telefon: 21013 7 İkinciteşrin 1940 Perşembe Telgraf > İ 1 | | “içindedir. HAFTA HASBIHALİIİ Milli Şefimizin yüksek ruhu ve yüksek sözleri Zavallı Avrupa, zavallı medeniyet davaları — İstihlâk azalmalı — İstihsâl artmalı — Süsden ve lüksden kaçalım. Yazan : Avrupayı vedünyayı altüst eden ateşli yakma, yıkma ve öldürme saldırışları devam ederken Büyük Mili Şefimizin Meclis nutku her Türkün yüreğini çok kuvvetlendirdi; hepimiz istikbale daha sağlam iti- matla bakmağa başladık. Milli Şe- fimiz bize birlik içinde yaşayınız, fedakârlıktan kaçmıyan kahraman milletimiz birliğile, fedakârlığile ve kahramanlığile tarihte yazdığı sahifelerin en parlağını yazacaktır buyurdular. Bu sözler hepimiz için pek doğru selâmet yolunu göste- rTiyor. Bunun dışında hiç bir şeyle zihin yormamak işin doğrusudur. ünkü yurdumuzun dışında olup itenlerle uekadar zihin yorsak ginirlerimizi sarsmaktan başka bir pey kazanmak ihtimali yoktur; Av- rupayı kasıp kavuran ve Yunanig- tana doğru inen ateşler havsa- Jaların alamıyacağı ve kafaların anlıyamıyacağı kadar karanlıklar Zavallı Yunanistan ! Eski Yunan medeniyetinin hâtıra- gını takdis ediyorum diyen ve bu maksadla bir asır evvel el birliğile Yunanistana istiklâlini temin eden “medeniyet kılavuzu Avrupa şimdi neler yapıyor? Ulvi ve tarihi hiş lere bürünmüş olan bir asır evvelki i Avrupsya ne oldu?... İstediğimiz kadar düşünelim; bu sorguların kafaya uygun cevabını bulmak ih- Ahmed — İhsan timali yoktur, biz yalnız kendi selâmetimizi düşünelim ve Mill Şef İsmet İnönünün gösterdiği yol- da ve elele vermiş olarak yürüyelim. «« Muharebe Avrupanın merke- selini şarkın cenubung doğru akın yaparken Avrupanın kendi içerisi de çok acı mahrumiyetlere katlan- maktadır. Harp halinde olan dev- letlerin veler çektiğini iyice bile- miyoruz. Fakat Avrupanın ortasın- d& tek başına bitaraf kalan İsviç- renin mahrumiyetlerini kendi ga- zeteleri açik olarak anlatıyor ve almakta olduğu tedbirleri yazıyor. Orada başta görülen malruiniyet kömürdür. Yazdan başlamak üzere evlerde pencerelere bir takım daha çerçeveler takıyorlar; bunu yaps- mıyar pencerelerin çoğunu kâğıd- nuyor ve macunlıyor, Çünkü kömür tevziatı normal yılların yarısından aşağıdır; herkes ve her ev mu- ayyen mikdarda kömürü alacak ve bunun haricinde nekadar fe dakârlık edilse bile bir kilo fazla kömür bulmek ihtimali yoktur, teşkilât böyle yapılmıştır. Sonra spartımanlarda sıcaklık 16 dereceyi geçemiyecek, hele yatak odaları 12 den fazla ısıtılmıyacaktır. İnsana en tuhaf ve acıklı gelen tarafı tereyağı meselesidir. Süt ve tere- yağı memleketi olarak tanınmış TOKGÖZ Ankara * 4 - İkinöileşrin 1940 olan İsviçrede sdam başına süt ve tereyağı çok az dağılacak. Bnu- Jarın hepsinin içinde göze çar- pan nokta muharebenin doğurdn mahrumiyetlerin son derece mükemmel bir teşkilât kurmak sayesinde çok müsavi ve daima ayni fiyatta tutulabilmeaidir. Umu- mun ihtiyacına sid malları stok yapmışlar ve hepsini muhafaza &l- tana almışlardır; kâffesi vesikalarla muayyen mikdar ve fiyatlarda dağılmaktadır. Geçen büyük ma- harebede Almanyada Avusturyada, vesika usulünü yakından görmüç- tüm. Vesika dağıtan büroların ö- nünde binlerce halkın arka arkaya nasıl sıralanıp nöbet bekiedikleri hâlâ gözümün önündedir, Yüz gram şeker vesikasını ele geçirmek için dört saat okakta ayakta sıra bek- lemek demek ne olduğunu gördük- ten sonra muharebe mahrumiyet- lerinin, ihtiyaçları günü gününe temine alışık kesif nüfuslu şehir- lerde pek acıklı olduğunu anlamak zer değildir. Yirmi iki yıl evvel bizim bir parçasını tattığımız harp mahrumiyetleri halkta çok haklı olarak ihtiyatkârlık bhisâini artır- mıştır. Ne olur ne olmaz evimde biraz malım bulunsun diyenler ib- tiyat mal alıp saklıyor. İşte bu — Lükfen sayıfayı çevirinişs — 301 — Servetifünun — 2307