No. 2270 — 565 Za üz an; edim hakkında şimdiye ka- dar yazılan ve tekrarlanan hakikatlar arasında onun zevkperest bir rinde olduğu hük- lü başta gelir. Bununla beraber, onun için y&- “pılan tetkikler arasında: Nedimi #ikı bir tahlilden geçiren ve hü- ümleriniumumi mahiyette bırak- “mıyacak surette metinlerle vesika- andıranlar hemen hemen yoktur lenilebilir. Nedimin sanat ve şahsiyetini erkip eden hususiyetlerinden belli “ başlılarını gözden geçirelim : “1 Allah fikri, tabiat ve cemiyet Ona kadar, birbirlerinin eserin: ler ilham alan şairlerimiz dini © gihniyet icabı, Allah ve kâinat hakkında bir nefs murakabesi yap- i maksızın,bütün bu malümeatı Aki eğil Nakli bir anane şeklinde de- am ettirdiler. Nedim bunun aksi- li yaptı demiyorum. O, şüphesiz, Allahla meşgul olmadı. Allah, bü- k yaratıcı karşısında bu şairi ter la meşgul değil. Bilakis ona lâkayd olmakla beraber tabiatı hayvani- ie edebiyata reel i sokuyor. Gerçi daha evvelde bir takım içti- mai tenkit fikirlerina rastlıyoruz; fakat bunlar daha ziy&de sanatla lâkasız fikirler dir. Halbuki, bir &z sonra görüleseği gibi Nedimde her şey bir Samll havasına bürü- nüyor. © Nedim'in dünya nimetlerine düşkünlüğü belki de irsi. Çünki büyük babasıyın mülâkkablığı ken- DİMİN SANATI UYANIŞ hir Sıtkı di devrinde bile anılmaktadır. Uz- viyetin feveranı karşısında lâkayt kalmıyan ş&ir bunu sanata sokmuş ve bu noktadan cemiyete ait bir hadiseyi sanatın mevzuu yapmıştır. Şehvetin Nedimde mevzu oluşu kısmi değil, bütün eserini işgal et- tiği içindirki onu diğerlerinden &- yırır. Muasırlarından ve kendinden evvelkilerden bambaşka bir dünya görüşüne sahip olan şair ananeçi ve ölü bir takım zihni canbazlıklar mecmuası olan divana bu suretle yaşıyan kıymetleri sokmuş, binne- tice devrinin sanatında bir inkılâbı temsil etmiş oluyor. Nedim'in bu tarzı telâkkisi ken- disinden evvelkilere ve zamanında kilere hâkim olan hususi bir mis- titizma ya mukabil açıklığı, dinin ve Allahın hakimiyetine mukabili -dünyayı, maddeyi reeli ve eti sana- ta getiriyor. Bu bakımdan, çairi- miz uhrevi bir hava içinde buns- lan, tasavvuf mukallidi kopyacılar karşısında yaşayan bir kıymet ola- rak bulunmaktadır. İşte, ilk defa onsekizinci asırda» ki, edebiyatımız, Nedimle gökler- den ve hayali kiymetlerden kur- tulmuş, maddeye ve dünyaya ait kıymetlere açılmıştır. Bu bakımdan, Nedim, Boccacio nun beşeriliğini temsil eder. 201 HAKKINDA Gü Kıymet verdiği unsurları sana- ta koymasının tabii neticesi olarak Nedimde, geniş mikyasta bir cemi- yet hadisesi vardır. Yine ayni 8i- rada tecride doğru korkunç tema- yülile temayüz eden Şeyh Gelibin Nedim karşısındaki mütezad mev- kii, berikinin müşahhasçılığındaki kıymeti, siyah bir fon önündeymiş- çesine, tebarüz ettirir. Nedimde, cemiyetin ve cemi- yete ait reel kıymetlerin okadar mühim bir yeri vardır ki, bu sevkin ilcasile, şair nazım şekillerinde bile az çok bir değişiklik yapmış bulu- nuyor. Bunlardan en mühimi nâ- zım şekillerinin fonctlonu üzerinde yaptığıdır. Kasidelerle tea'idi lâzım gelen hadiseler hakkında şarkılar tanzimi. Bunun &sik, Nedimin ka- side tanzimindeki becerik$lieliği ol- meayıp belki şairde fıtri surette mevcut neş'e ve maddi zevklere mütemayil sevkın şarkı nevile gösterdiği muvazilik, yakınlıktır. Tabiatın bu şâir üzerindeki te- giri ve onda görülen izleri, divan şairlerinin tahayyüli tabialıua mu- akis olarak, tam manâsile, hayatla alâkası olan tabiat şeklinde ve kıs- mi bir manzara arzeder. Bilhassa bu hususta Şeyh Galibin Hüsn ve Aşkıyla arasında yapılacak muka- yese Nedimin mevkiini daha kuv- vetle tesbite kâfidir. Bu manâdada Nedim, devrinin şairi, cemivete ve hayata sadık bir şair olarak kel. mıştır. Mukallitlerinden ve honızanıan- larından kendisini bu cephelerde bile ayıran ve büyük kılan husu- asiyetler; bütün bunları, şimdi göz- önüne alacağımız çerçeveler için» de, bir sanat görüşle vermiş olma sıdır.