210 inişine Modern SERVETİFÜNUN Hikaye KIZIL SAÇLI KADIN Algon Alss'den C a v i d Oristilanburg Veşirat «507», iki sene 6vvel... Alfstromun buruşturup hiddet- İe yere fırlattığı kâğıt parçasında bu kelimeler yazılı idi. Karşısında otel «Lift Boy» larından biri du: ruyordu. — Benimle görüşmek isteyen kadın güzel birşey mi dedi Alist- rom. — Fevkalâde efendim. — Bacakları güzel mif — Evet efendim. — Saçları kızıl, gözleri mavi mi9 — 'Tam dediğiniz gibi. — Pekalâ. Öyleyse görüşmiye- ceğim. Fazla israr ederse kapı dı- şarı edin. — Zannedersem ziyaretim ho- şunuza gitmedi Alfstron 9 i Bu sözleri, Alfstronun hizmet- çi ile konuştuğu esnada, odaya gizlice girip bir kanepeye kurulan ve güzel bacaklarını çapkınca &ai- lamakla meşgul bulunan bir ka- dın söylemişti. Hizmetçi çocuğun bu anda odayı terk etmesinden istifade ederek ilâve etti: Daha nasılsın bakalım «507» numara. Halâ çalışıyormısın. Ha- na çıkalı beri neler yap- An — Buraya girebildiğinizden do- layı esef duymaktayım. Hoşlan- , madığım kadın tipindensiniz. Si- si tanımamak dah çok hoşuma giderdi. Bazan, kızıl saçlı kadın- lar başımın belâşıdır. Onların elin- de bir plâstilin parçası olurum. — Bunup böyle olduğunu bs- bamda biliyordu ama gene bana yardımda bulunacağınızdan şüphe etmedi. — Çapkın bir kardeşim var. Bir takım sahte çekler kullanmış, bunlarda Holger Hickland ismin» de bir bankeriu eline geçmiş. Bu herif beni almak istiyor. Kendisi çirkin ve kaba bir ihtiyar. Bu ge- ce Stokholumdan buraya gelecek, bulunduğumuz otele inecektir. Hemde 11 numaralı odayı tutmuş galiba... Sahte çekleri, siyah ver- nikli, üzerinde bir dük arması bu- lunan bir kutuda saklanmaktadır. Siz Alfetrom, memleketin en usta yankesicisi sayılmaktasınız.., — Sizin gibi kadınlar, istikba- limi mahvedecektir. Sizlerin gıbi- leri için elimi ateşe sokarım. Kız cevap olarak: — Emniyet müfettişi Valenn hırsızlarla arası pek iyi değildir dedi. &izin için onunla dost ol- mak bir kârdır. Benim hatırım için şu bir kaç parça kâğıdı ça- larsın onun dostluğunu kazanırsın. Müfettiş Valenn.... Pederimdir. 5 O akşam bu küçük deniz kasabasına iki yeni seyyah geldi Bunlardan biri - Hiokland- otele yollandı. Hole girince şık koltuk- lardan birine gömülü olan Care- nayı gördü. Kızın yakınındaki kol- taklardap birine doğru ilerlerken: — Bonsoir matmazel Valenn dedi. Sizi nevakit görsem içimde tatlı duyguların canlandığını his- ediyorum. — Bense tam aksini duymak- tayım diye cevab verdi. Carena, sizin yerinize bir palyaçuyu gör- mek”daba çok hoşums gider. Biraderinizin çekleri biraz te No. 3210 —585 miz kasaya muhtaç matmazel Melümys bugün vadenin son gü- nüdür, Bunları elimden zorla ala- bilmek 'aklına gelmesin, Berabe- rimde getirdiğim zat bu işlerde ihtisas sahibi bir kimsedir. . — Ne demek istiyorsunuz 9 — Sir Uvechisten bahsediyo- rum. Kendisi bizim &nlaşacağımız ana kadar odayı boş birakmıya- caktır... Komşu masalardan bi- rinde oturmakta olan Alftrom bu sözleri işittikten sonra elindeki gazeteye baktı ağır adımlar ile birinci kata çıktı merdivene doğ- ru ilerledi. Carena kendisine, Hol- ger yanm saat kadar lâfa tutaca- ğını vadetmişti. Uvechist'i bir masa başında otururken buldu. Adam, bu ya- bancı misafiri görür görmez gilâha davrandı. Fakat geç kalmıştı. Çenesi ne yapsın okkalı bir yum- ruk, ağzına tıkılan bir mendil ve bir metrelik bir sağlam sicim ken- disini kıpırdamaz hâle getirdi. — Holgen gelince, kendisine selâmlar takdim edersin. * — Boş yere Valenn beni memle- ketin en kuvvetli yankesicisi saymıyor diye söyleniyordu Alftro- m odadan çıkarken topu topu 6 dakika eğlenmişti. Cebinde siyah vernikli dük armalı kutu bulun- maktaydı, Carenayı beklerken, kalbi sabırsızlıktan şiddetli şiddetli çarpmaktaydı. Bir müddet geçtik- ten sonra kız geldi. Alfstro'mun takdim ettiği kutuyu alrken gö- zel gözlerinde bir kaç damla yaş belirmişti . — Babam &izi mükâfatlandı- racaktır, Çok teşekkür ederim. Bizi kurtardın. Allah ısmarladık... Bu sözleri bitirirken Alfstron he- yecandan titriyerek kızın öpülmek istiyen parmaklarına eğiliyordu... — Nihayet diyordu Alfsetrom, kız odadan çıktıktan sonra, niha- yet şu bizim san'atlarda bir iyilik yapmağa muvaffak olduk, Fakat acsba Holger polisin yardımına müracaat eder mi Bu fikir zihninde uyanır uyan- maz gayriihtiyari gözlerini pence- reye çevirdi. Kolayca otelin met- halini görebiliyordum. Orada şık üzüm Gusnzln çliiği