206 SERVETİFÜNUN No. 2269—584 Romantizm'in kenarında kalan şair: HENRİ VON KLEİST Dünya edebiyatında, Henry Von Kleistin, işgâl ettiği yer çok mühimdir. Romantikler alayından Klâsizme doğru ülk sapan şair Henry Von Kleist- in, mecmuamızın b19 sayısında, Suphi Nuri İleri tarafından kısaltarak yazılan hayatının hikâyesine bu sayımızda devam ediyoruz. NAPOLEON 1805 Almanyayı tahkir etti, muzafferen Viyanaya girdi. Kleist felâket karşısında müvekkil, kevi Romalıların esiri bir milletiz diyor. Napoleon bir işaretle krallar hal ve naspediyor. Avrupa haritasını de- giştiriyor, Prusya, İngiltere, Rusya ittifak ettiler. Fakat netice ineor. Napolleon muzafferen Berline giri- yor bu milli felâkette akrabadan bir general intihar etti” Hanrik (Koengbrg) den istifa ederek çekildi. Bu dünyada kim mesut olabilir. Aşk, saadet, zafer- den başka şey yokm mu. Dünyayı idare eden faal bir deha mevcut. Biz onu görmeyiz. Çocuklar ağlar- ken gülmüyormusunuz. Diye bir ar- kadaşına yazıyor beraber intihar teklif ediyor. Fakat o tam evlen- mek üzere olduğundan tabii red- detti CASUS Berlin Fransızların elinde Alman- yanın en rahat yeri Fransız dostu. Saksonya (Dreste) de giderse he- men eşerlerile iştihar edecek. Fa- kat seyyahatta Fransız askerlerinin eline düşerek canilerle beraber zındanlara atılıyar. Prusya zabiti değilmi. Bir vakitler 1803 de Pjou- yal yakalanmadı mı. Müthiş bir casus olsa gerek. Kurşuna dizilmek var korkuyor. Hem de o böyle öl- mek istemiyor ki, havasız rutubet- li bir zındanda sefaleti müthiş, bereket versin biraz sonra daha iyi bir hapishaneye konuyor. Ora- nın manzarası pek romantik yemek bedava, memnun. Durmayıp şiir ve mektup yazıyor (Ulrigue) ve (Marie) o Kısaltan: Subhi Nuri İLERİ her yere baş vuruyor. Şairi güç hal ile kurtanyorlar. Fakat o hapse atılmış, bir türlü serbest şehir haya- tından hoşlanmıyor. Bir mektupta “Bn hayata nekadar müşkül bir yorgunluk keyifsiz çalışıyorum, di- yor. ZAFER (Bresde)ye gidiyor, artık kalbile yaşıyacak, evlenmiyecek. Çünkü iki Allaha birden kul olunmaz diyor. Müller namında biri bir eserini neşretmiş, rağbet var Eski arkadaş- ları büyük mevkilerde biri mabe- yinci, biri de perensin muallimi, salonlar açık. Resim, musiki şiir deryası. Adeta meşhur oldu. Burger (Schiller), Goethe), (Moliere) den yüksek olduğunu iddia ediyor. MAGLUBİYET Goethe tiyatronun müdüri. Eğer Kieist düşmanı olan Wieland'ın dos- tu olmasaydi.. Ustat bu karanlık ve kıbirli şairi sevmiyor. Evvelâ piyesi redetti. Sonra prensin em- rile kabul ediyor. Fakat tashih ede- cek, Bir perdelik iken üç perdelik yapacak şaheser katleam edildi. Tabii netice (muvaffakiyetsizlik. Kleist iftihar etsin. Ustadın tashi- hine mazhar oldu. Prens yine em- rediyor. Şairin bir başka piyesini oynatmak istiyor.Bu sefer (Goethe) kat'iyen redetti. Oynanmıyacak. Za- vallı Kleist. Şöhret ve zafer önüne hep Goethe çıkıyor. O olmasa Al- manyanın en meşhur şairi olacak. Fakat bu düşmanlık neden? Kabahat Müllerde GOETHE, ibtiyarladığı için klasik olmuş. Bi- naenaleyh Kleist muhalefet etmeli, aşırı gitmeli, mevcut mesleklere ku- lak asmamalı imiş fakat bu çoşkun istiklâl ve muhalefet zarar verdi. Eğer müesses edebiyata iştirak etseydi muhakkak başa geçecekti çünkü ondan kuvvetlisi yoktu. Mu- halif oldukça düşman mevkiidde. kaldı. Herkes Goethe ile beraber. (Kleist')i kimse anlamadı, beğenme- di. Onun cesaret, yenilikleri müt- hiş tenkitlere mücip oluyor muhay- yelesi dizginsiz ve kuvvetli olan (Kleist')i eğer (Müller) eyi idare et- se ve Goethe bile fevkalâde deha- sını teslim ediyor. Düşmanlık gör- dükçe Kleist mecmuasile ustada hücum etti. Şahsiyata düştü. Yirmi senelik metresile nikâhlanan (Goet- he) nin oğlu için “işte vaktinden evvel gelmiş bir deha, ebeveyninin izdivacında şahitlik vazifesini yap- tı, diye yazdı. Süküt daha asilane ve mahirane olacaktı. Mecmua ya- şamadı. Herkes hatta dostları bile kendisind ayrıldılar. Bu glubiy Kleist fena tesir etti. Bir daha te- selli bulamadı. Nazik ve tatlı huyu büzüldü. Hayatının sonuna kadar sert va acı oldu. (Kleistji pek iyi tanıyan de Staği bile Almanyaya dair olan eserinde büyük ustadın korkusundan genç şairden bahset- miyor. Hasılı (Goethe) onu öldür- dü. Bu felâketi bir aşk mağlubiyeti tamamladı. Çok sevdiği Juliane manasız bir inad ile hasta bir asıl- zadeye vardı ve tabii bedbaht oldu. Bunun üzerine Kleist'de müthiş bir ümitsizliğe düştü gözden gaip ola- rak unutuldu mantık yerini buldu ve kadınlar deli, şairler bedbaht olacak diyen eski mantık yerini buldu. KISKANÇLIK Kleist'in Pariste sevdiği zengin Mm (Sophie de Hozja Müller ile evlenecek bu haber ona fena tesir etti. Sap sarı oldu yuliane sonra Yİ