p E No. 2269—-584 Ağaçlarda o<Bükreş» oayında bambaşkadır, Yepyeni üniformalı Macar hüsarlarına benzerler, Bük- eş ayında şehir okâdar güzelleşir ki, birdenbire bir gezmek hevesi, bir «amok> beslenir. son ayda koy- durmuş olduğun pençeleri de, her tarafında sürterek gezmek için can atarsın. Şehirde bir sihir vardır... « 4 <Şose» de her yıl «Bükreg» in geçirdiği devirlerin bir sergisi ku- rulur. İşte temeli sapasağlam bun- dan 150 sene önce Bükreş'te bu- lunav bir ev: Manuğ-un banı; İşte, balkonlar altında uzun uzun söylenen romanglar Bükreşi.. Eski Bükreş: Sokaklarda şal- var çarık, bindallı, cepken... Alış veriş var; — İbrişim ver! — Tarçın koy bir mecdiyelik! İşte büyük kütük üzerinde bir kasap dükânı. Sırayla, baklava sacuk, eâlep, satıcılar Manuk hanında büyük ziyafet ver: Eaki derebeğleri içki âlemi yapıyorlar. 150 sene önceki, 4, 76i türkçe olan lisan, hep o devirden galgı- lar,.. Ziyaretçiler, Bükregin eski ha- yatından bir elmayı ısırır gibi kemirirler, e «Bükreş ayı» her sene başka kıyafetle gelir: Köylü meyhaneleri, model romen köyünü karikatürize eder. Köye hiç bir zaman seyahat edemeyen Bükregliler bu meybane- lerde sızar. Taşra'da hücum eder: Demiryol. ları ©, 75 tenzilâtla insan yığınla” rı taşır. Pa Bükreş'te, günler, geceler böyle UYANIŞ 203 Yaşamak artık Rabbim... Yaşamak artık Rabbim ruha ne eziyetdir! Bir şey istemiyorum artık ne zevk ne para; Kaybolmuş baharıma beni götür Hatıra, Avut beni Düşünce, beni kurtar ey şiir! Her şey orada Rabbim, sonsuzluğum, hürriyet, Gökler maviliğinde bembeyaz uçan bulut.. Hareket edeceğiz... Kalbim, dünyayı unut; Koyunlarım elvedâ; Gün, hakkını helâlet... HİCRET Dökecekler ötesi yok sahile Yeşil güllerini ihtiyar kızlar. Düşünüp denizi ve kalkacaklar Yorgun öpüşlerin aydınlığile. Ve sarhoş dalların ağırlığını Avare akşamla götürecekler Damlardan sessizce tembel leylekler Dağ dağ meysimlerin uçuşlarını. Ziya Osman SABA Nihayet sırrına varılan ömrün Melihülyasına arzulanan yer. Açılacak rüyandan memleketler Acayip kuşlarını düşündüğüm. Ve birden bire masal ruhu yığın Boşualtacak düşündüğün rahmeti. Bulacaksın hafızandan cenneti Çıplak, güvercinler kovaladığın | N. ilhan BERK geçer, zamanın karı böyle erir... Bu kelimelerle çizmeğe çalıştı- ğımız harita, Bükreş'in yazılmak- tan ziyade yaşanmağa değer hays- tnın bir ilkmektep talebesinin defterindeki ilk çizgilere benzer. Bükreğ'in, bana verdiği biraz 86- vinç ve biraz keder, not defterine iki satırdan ziyade yüzüme iki çizgi çizdi. i Bu iki çizgiden çıkan bütün bu satırlar Bükreg'e doğru gönderi- len zarf dolusu tebessümden başka bir şey değildi... Bütün dostlarımın hatırası için, Bükrepte gömdüğüm günlerim için, bu şehrin adını son defa yazarken, kalemimi, nereden gel- diğini bilmediğim bir damla göz yaşı mürekkebe bandırdım. Cavit YAMAÇ