No. 2259—3574 mantizmin Finlândiya'da başlıca mümessilidir. > Harbten sonra müstakil bir dev- let kuran Fim'ler yeni bir edebiyat kurmağa çalıştı. «Lehtoneb», «Kes- kenniemi», «Harmoja» gibi isimler bu son devrede zikredilebilir. On- lar işin ancak senelerin vereceği hükmü beklemek gerekir. 1888 de doğan “F. E. Sillanpdâ, Nobel mükâfatını kazandığından ayrıca ondan bahsetmek gerektir. Sillânjoüğ'ya Nobel mükâfatının verilmesi elbet siyasi vaziyetle alâ- kadardır. Fakat bu onun edebi değe- rini azaltacak mahiyette değildir. uharrir çam ormanları ve göl- ler arasında, bir köyde büyümüş ve kendi kendine yetişmiştir. Eser- lerinden bazısı ecnebi dillere çev- rilmiştir, maalesef Türkçeleri yok- tur, O tabiattan ferah ve tabii bir şekilde bahseder ve guniliği eser- lerinden tam manâsiyle uzak tutar. Sillânpâö'da gayri şahsi yazma- ğa bir meyil vardır. Bu bir zaaf olmayıp, tabiata ve ona bağlı o- lan insanlara tam bir iltihaktan doğar. Nobel mükâfatını kazanan «Genç Ölen» romanının çok yük- sek olduğu söyleniyor. Romanda muharririn bütün gay- reti gayet basit bir mevzuu müm- kün olduğu kadar basit bir tarzda yazmak olmuştur. Edib kitabın so- nunda ölecek olan genç kızın aki- betini eserin başında okuyucuya bildirir ve her mühim vak'a içip ayni şekilde hareket eder. Her şey evvelden malüm. Bu da vak'aların iç kıymetlerini lâyikiyle tebarüz ettirmeğe yarıyor. Sillânpâü romanını, bahçesini gezdiren meraklı bir bahçevan gibi okuyucuyu gezdirir, mühim yerler» de ayrıca durur. Şahıslar felâketin ve fakirliğin altında ezilmedense munisleşiyor, tatlılaşıyor, iyileşiyor. Hıristiyanlı- ğın ıztırap telâkkisine uygun bu görüş tarzı 1939 dünya edebiyat telâkkisine nasıl uygun olabilir, o- Tası meçhul! Görülüyor ki, muhtelif tesirler altında inkişaf eden Fin edebiyatı henüz vahdet ve şahsiyetini bulmuş sayılamaz. Bununla beraber bu ede- biyat tehayyül ve şiir bakımından Avrupaya tesir eden Şimal edebi- yatının mühim bir uzvunu teşkil ediyor. Rasih Nuri İLERİ UYANIŞ 39 Resim: 4. Kazanoğlu SEFER. Gene diz dizeyiz; Size kitaplardan bahsedeceğim. Dertlerimizi paylaşır gibi Sigaramı yarım yarım bölüşürüz. Yatağımı yan serip sırt sırla uyanırız; Bıçak yüzü görmemiş sayfalarda Bambaşka insanlar tanırız. O kitaplarda Bildiklere de rastlarız, OÖlmüşlere şarkı söyler gibi hep bir ağızdan ağlarız. Ya bizi kim arayıp, kim bulacak? Yepyeni bir sefere çıktığımızda Çaycı Acemden başka ? Cahid Saffet