SERVETİFÜNUN No. 2959—974 MAYAKOVSKİ VE XXNCİ ASIR Yazan: Abidin Dino enilebilir ki, Ma- | öakorakise ka- dar 20 nci ayr garp şiiri, 19 uncu asır şiirinin bir tefsirinden ibarettir. ( Beaudela- ire, Po3 ve Rimboud, Lantröamond, birkaç nesli sürükleyen bir soylabın başka başlıca isimleridir. Vlâdimir Mayako- vâki tam menâsileğ20 inci asırın malı olan (dünya eb'adında)ilk büyük şairdir. Mayakovskinin sil- kip attığı yükü, maziyi devirmek, ancak bir devin harcıyıd, Ma- yokovski bunu yaptı. Buyazıda Mayako- vekinin şiirlerini tahlil etmedense şiirde Ön- cüsü olduğu sanati izah etmeğe ve nasıl bir hareketin yerine geçtiğini (oşöylemeğe çalışacağım. 19 uncu asirda «8ymbolisme» o cere- yanına yakından veya uzaktan bağlı olan şiir hareketleri kapitaliz- min maddi muzafler- iyetlerine muvazi ak- gülâmeller meydana getirmişlerdi. San'atkârların gittikçe şehri ve dünyayı kaplıyan teksir edilmiş çirkinlik ve zaruretlerden kurtul- sk ümidile fil dişi kulelere ilti- câ etmeleri bir firardan ibarettir. İstismarın endüstri eşyasına &i- rayet eden çirkinliği yayıldıkça, san'atın san'at için olduğu, harici dünya ile irtibatı kesmek lâzım geldiği fikri ister istemez yazılı- yordu. (Dünya bir harb devrinde ol- duğuna göre biz de harb teşbihle- ri kullanalım;) «Symbole» düşmana karşı, ya- Mayakovski bancıya karşı kullanılmış bir nevi «sifre» değil midir? «Symbole» cu cereyana katıl- masıdoğru olmıyan Rimbaud bile «sözün elkimyasısnı aramakla «t&- dafâi» bir hareket yapmış olmu- yormuydu 9 Bu <pasif koruma»ların netice» sizlikleri üzerinde daha esaslı bir tahlile girişmekeizin bence hatalı olan bir telâkki zaviyesine işaret etmek isterim. Baudelaire, Poe gibi şairler ba- zı izahlarda 19 uncu asır burjua san'atkârları kafilesine kâtılır. Ru karar bence toptancıdır. Şüphesiz “Symboliste” san'at, burjaa bir dev- in san'atidir. Ancak kendi devrine karşı (gu ursuz bile olsa) isyan eden bir &an'ati sadece burjua çerçevesile ta- rif etmek bence eksik bir hükümdür. Gerek şahsiyetleri ve hayatları itibarile Beaudelaire v6 Rim- baud gibi san'atkârlar hâkim sınıfın zevkle- rini, adetlerini, men- faatlerini vö nizam- larını çiğnemiş adam- lardır. . Beaudelaire'in Bel- çikada verdiği konfe- ransta tek bir insan mevcuttu, oda uyu yordu. Demek olüyorki burjuayı o sanatte bir düşman ve hiç değilse bir yabancı görüyor- du Resim O sahaşında yine adi bir sosyoloji ile «Cezanne» in ese- rini devrin hâkim sınıfına hediye etmek mümkün, mirasyedilik olacak olan bu cöme- rtliği oreddetmek için 19 uncu asır sanayi sahiplerinin ve irili ufaklı tüccarın zevkini bilmek kâfidir. Cezanne kendi sınıfının &an'at ifadesine işyan etmekle beraber yi: ne hiç şüphesiz hâkim sınıfa karşı tam bir san'at istiklâline varmamıştır. Ancak hatırda tutulacak mü- him bir nokta; Cezanne gibi bir kıymetin Fransız salonuna kabul edilmediği, ve bu sergide realist gibi görünen meselâ bir «Bouger- can» nun bu gün yus yuvarlak bir sıfır olduğu hadisesidir. «Bougercau» ların hâkim zevk-