No. 2018-53 FP A N T A Z Ben Beyoğlu ile İstanbul ta- raflarını zinde bir anne ve baba- dan dünyaya gelen ikiz kardeğe benzetiyorum. Hem de birbirlerine bakmaktan bıkmıyan ve usanmi- yan kardeşler. Asırlardanberi, ta- biat gibi insanlar da bunları birbir- lerinden ayırmak istememişler.. Bu- nün için ilk bakıştu her iki taraf- da da bir birlik göze çarpıyor. Fa kat, acaba hakikatte böyle mi! İşte bu suale çevab verebilmek için bir parça düşünmek icab edi- © yor, Daha doğrusu her iki tarafın hususiyetlerine daha fazla aokul- mak mecburiyeti ile karşılaşılıyor. Bu iki kardeşin hiç şübhe yok ki, büyüğü Beyoğludur. Çünkü, ismile müşemme. İstanbnl kardeşinden yüşlercö metre değilse bile, birkaç metre dah yükseklerden bakıyor gibi geliyor bang. Bunun için ağa- beylik vaglını ona veriyorum. Yal- nız çek iyi geçiniyorlar. Biri Öene- vizlilerin ellerile kurulmuş, diğeri ise Türk gücü ile meydana gelmiş kulelerle birbirlerini kontrol edi- yorlar, Kimbilir birbirlerinin nice noksanlarını görüyorlar, Fakat, kar- değlik prensiblerini göz önüne ge- tirerek ses çıkartmıyorlar. Bu hâl böyde asırlardanberi devam edip gidiyordu. Her nedense, #ön sene- ler içerisinde bunlar birbirlerile imtizaç ödemez olmuşlar. Bugün artık birbirlerinin noksanlarından açıktan açığa şikâyet ediyorlar. UYANIŞ | Kuleler Konuşuyuaği Ya Gecenin .ölü seşğizliği içerisinde dökmecilerderi geşişorum. Kulağı- ma hafif fısıltılar geliyor. Bu fısıltı okadar yavaş ki, âspkli civarda ye tanları uyandırmakiin korkuyor- muş gibi, rüzgürlı Sir ses; — Benim sevgif kardeşim. Ne mutlu sana ki hemen daha inde. yapılı ve yakışıklışın, Böyle oldu- ğun için etrafında onbinlerce genç sana (kur) yapıyor. Şişmanlık kâ- dar fena birşey vağtbı hiç. Kimse yüzüme bile bi . Bi? kapım var. Ancak pözâta aşılır. Ziyaretgilerim' bakgilerimden başka kimse değilğir, Her gün ay- ni insanları ayni gölireleri görmek- ten hiktım ve uşdağım. Hayatım- dan çok müştekiyim, Hele bir et- rafımı görsen, kâldırımlarımdan yürümek Adetâ sırat köptüetinü geç- mek kadar müşkül. Bu şerait içe- riskinde hangi kabadayı benimle kura kelkışabilir. Senin o yakışıklı endamının ise, onbinlerce prestiğ. kârı var. Btrafın güzel çam ağaç- larile süslü. Önünde koca bir ha- vuz. Çevren en modern binalfrla dolu. Yalnız bu kadar mı Hayır. Senin hâkim olduğun noktalarda neler yok ki, tarihin en kıymetli bir imparatorlu b heflerini sineslii n şi uyan bir hazine. Her yil düğünü» beş kıt'asından konup jeleh “Ye muhtelif ırklara ve rajileiere Hğin! sup yüzbinlerce kişinin #iy oluyorsun.. Getçe ban yaşça döhü den büytüğüm, Beni vaktile p lar kendi emelleri için kut Halbuki seni yükselten el #anatg. karşı olan büyük yevklerini dünyaya tanıtmak, Kadde da mey akli, bir parça yardım etmiğ &lğeki yek. Son > Eni diyordum. Büyük bir dikketle dinlbği bu gizdyeb bhakiksten böüği içimi sızlatı. Öldden şikâyetti bü, Bütün bu sağlı yük bir, sabırla e yazıd kulesi nevab '#esfi; — Şiküyetlerin şak Bevi her ne kadar ziaipöri