Mo. 2919--325 .gelinçe, bunu düşünmek bile lâzım değildi. Küçük Ni dahi buraya Önünden geçerken, daima ka- pivın kapalı, kanatların harekette olduğu, ihtiyar merkebin iraçanın <gimenlerini yediği görülür, ve pen- -erenin kenanuda güneşlenen bir swkna büyük keği:bize fana form bakardı Bütün bunlar sr sezdiriyor eslemi dedi koduya sevkadiyordu. Herken Owta Cornille'in sırrını ikpbdine göre izah ediyordu. Fakat, umumi şayia, bu değirmende un çavallarından ziyade gümüş sikke çayvailarının bulunduğu idi. Bununla beraber, bir müddet #nouraherşey keştedildi, Bakın nasil ; Düdüğümü çalarak gebçlere .daps ettirirken, günün birinde, 'büytik oğtumla küçük Vivette in birbirine aşık olduklarını gördüm. Kalben kısmadım ; çünkü Ücr- mille ismi bizce şerefli idi, ve son- m, bu küçük serçp Vivette'in <<vimde dolaşması bana haz vere- cekti, Yalnız, bisim aşıklar sık sk birleşmek fırsatı buldukları için vukuattan korkarak derhal İsi Aıailetmek istedim; ve, büyük ba: bays bir kaç kelime söylemek üze #e değirmene çıktım. Ah! İbiiyar büyüçü!,, Beni ne ekilde kabni ettiğini görmeliydi!. Kapısını imkândızdı. Anshtar deliğinden vaziyeti müm- kün mertebe izah ettim; ve, ko- nuğtuğum kadar gu sıska haylaz kedi, başımın üstünde bir şeytan gibi nefes alıyordu. İhtiyar, sözümü bitirmeğe va- kit bırakmadan, büyük bir kaba- akla işime gitmem için bağırdı; Te, eğer oğlumu evlendirmek için bu derece sikışmışsazc, dakikhane- ye pekâlâ gidip kız arayabilirdim. Düşününüz ki, bu fana sözleri âşitirken ken tepeme çıkıyordu; £3- kak kendimi gabtetmek için terbi- yeme dığındım, ve, bu dhüiyar delişi değirmeninde çocuklara #elişiz haberi vermeğe döndüm. Bu savalh kuzular, böyle tah- «nin etmemişlerdi; benden merhâ- met ister gibi, ikisi birilikte değir- , mene çıkmak ve büyük baba ile konuşmak için şalvardılar, reddet- ağa tessret edemedim. Ve Peri Âşta Aşıkların gittiler... UYANIŞ Orays vası) oldukları saman, usta Cornille dışarı gıkmış bulu- nuyordu. Kapı ömada faka ihtiyardağız, giderken ivenini dışarıda bırokasıştı, “erhal, ç0- cuklar, pencereden giip bu mejş- hur değirmende ne uğğduğunu gör mek fikrine düştüler... Garib şey 1. Değirikenin odası boştu! Ne bir çuvni, -he bir buğ- day tanesi; ne dıvarlaria ve nede örümcek ağlarının ve zerre mak işin akşamlan Şallarda tagı: dığı ba alçı iğ Zavaltı döğürme Elleran Cor mille .. Karar heğisü tatbik edildi. Bi tün köy hâlin yolp dizüldü, ve buğday yüklü mepiağlerden vüoü- de gelen bir #iay halinde tepeye vanil olduk. (Bu ösüş hakiki buğ- daydı)! Değirmen aşıltaiştı, Usta Cor- nille kapının önünde, bir siçı çu- valının üstüne oturmuş başi eli rinin arasında ağlıyordu. Döndüğü sami, p yokken di- ğirmene girildiğini ye aris sırtının me da anlapışştı.