No. 2205-—-321 UYANIŞ Yirmi gündür cevab alamayınca bu mektubu gönderdiğine bir işlemiş kadar pişman oldu, azab çekti. Bu sükütun arkasında müstelhzi dudakların hayretle, acımayla, nefretle bu güldüğünü gö- dür gibi“oluyurdu. Korktuğuna uğradığını, aldandığını sandı. Hislerinden icsdesini mes'ul tutacak kadar buh- ranlı anlar geçirdi : , *— Neden dişündüğüm gibi yapmadım, yapamadım. Sevgimden, aşkımdan biç bahset. mediğim halde eşk ilânlaşıma bir dostluk mek- tubile başlıyacağımı sandı ve sustu, Belki de mektubumu okuduktan sosra hırsla, alayla yıritt, «— Ya ben oradan ayrılırken : «Bizi anut- maz, hatırlarsınız, değil wi? deyişine sebeb neydi ? Ası biralayi © Köyde, yirmi yıl kadar uzıyan yaktı, bo- Bucu yirmi gün bekledi. Vehimlerine bel bağ- layıb ümidini kesemiyor; bekliyor, bekliyordu. Nahiyesinden kasabaya hergün iki defa ko- şucuyu gönderir, köyün posta kutusunu yokla- tırdı. Çok zamşn gönderdiği adamın dönmesini bekliyeniiyerek telefönİs pastahaneden sorardı. Yirmi gündür itiyetları, hayatı bari? farklar, değişiklikler gösteriyordu. Her saman sevdiği, sığındığı yalnışlıktan artık ürkmeğe, kaçmağa başladı. Köyüm kahve. sine hiç uğramasken her gece geç vakitlere ka- dar orada oturmayı âdet edindi. gözlerine uyku ikiden, üçten sonra girebiliyordu, Kahvede bazı müşterilerin akşamdan pöyke- lerde, basır üstlerinde uyuduklarını görerek im» tenirdi, Onların şurada burada isref ettikleri, kıymetini bilmedikleri bu tatlı üyikulara o, gün- lerdir hasreti, Böyle geçen yirmi günün sonunda Nutandan yukarıdaki mektubu aldı. Düşündüklerinin ku- runtu ve ittihamdan başka bir şey olmadığına kanaat getirdi. Müsterih oldü, * ii . Artık muntaraman imektublaşıyorlardı. Nuran ikinci mektubunda “bir arkadaşının adresini vermiş, o vasıta ile Macidiy istediğini, duyduğunu yazmasını temin etmiyti. Mektubları gittikçe hararetlendi; « aşk >, * öevgi » kelimeleri Ber iki tarafın yazılarında sık şık tekrarlandı, Sevişen bit çift birbirlerine Meler yazaysa onların da bazan beş altı sayıfayı «Nuran nasi? Bam ondü hi lerihi yaz, emi? Diye sormuştu. Aliye. hu susjaygi: Mm O, selkine ettiği ği eğ