De. grey iğ ea e eze SERVETİFÜNUN No. 2197—512 T A e bazı fıkralar gözüme ilişiyor; &fak #efek eksiklerimiz ve kusur- yakılmasa iyi olur deniliyor. Dedi- m arasında bozuk kaldırım ve süprüntü # sma, en ziyadesi içtimai terbiye noksa ünmaktadır. Tramvaya binerken itmek, k& , bilet gişelerinde sıra beklememek, yanin- yokmuş veya oturduğu apartman katları yormuş gibi bağırarak konuşmak, vekitli raki gürültü yaptşak.. Ve daha ne bileyim say palas gelmez kil. Acaba bu kusurlar ne za Müseleğekt Bu sanını meselesi değildir, bu ev- başlamak ve mektebüe tamamlamak çartile b öeliiye Taesolesidir. İçtimai terbiyeleri yük- eslik eşya çoğalınca onler görenek olurlar. Ben- Hi sokta işi görenektedir. Sosyete haya- ih çok büyük rolü vardır. Görenekler moesiz olursa onları taklit edenler ar- ür. Düşüncesizlerden bazılarının gon günlerin- — Üözai nümunelerini sayayım : iz ; otüyalan kompartımanın pencere dolayı Kapalı. Yanda bir adam şef- Ji yiye. Kabukları yes atayör fakat çekirdekleri ve koridor üzerindeki pencereyi nişan» farlaayon, Oratlan geçen birisine çekir io Öyiaen na çekirdek çörpan adam çok sa- daş aşma silkti ve 4 hi gitti Çekirdek bakarak. ii ha! Nasıl iyi nişancı değil 'miyim$ Küyde bir komşımuz, deniz kenarın- Arca #keledini söktü, kaldırdı, Se- «sayabı : e; iskeleyi umumi hale EE b #ekiyorlar. Bu bir şey iti k Yapıyorlar ki, hele, mehtab la bang. uyku haram oNlu. i Eöğletmenderede kumluk kıyıda bir a kâdör denizde, galiba sepet bırakmış iy torbasına elini sokup ufak balıkları 9 , Ba bir genç toplayor, ederi yda genç toplay be! Doğru tıriğt! ye Baretbitii dön. O adam sehin nen Babam be! Yürüdüm. Selâmet savuşmakta idi. Sa, Akşam gazetesinde bir karikatür vardı. Ço- döven babayı karikatüre ediyordu. Dün bu- Dı ben gördüm; dayak yiyen çocuk ga» git değil tek. Babu hem döyüyor, hem n bir ufak sandal iskeleai Y A Z l S l Düşünceler Değirmendere 28 Eylül 1938 — Seni köpek oğlu köpek seni * Bu kadarı yeter değil mi? Derdin devasını söy- ledim. O da tektir. Hvde aile terbiyesi... Mektebde içtimei terbiye. Bazı ufak tedbirler de vardır &ma onların tesiri azdır. Meselâ bilet gişelerine bir levha asıp: «Sağdan ve sıra ile geliniz» yazmak. Dinliyen olursa alâ! İskeleden köprüye çıkan merdivenlerin üzerinde birçok yıllar: «Bu taraftan çıkılmaz» lev- hasını okumuştum fakat belediyenin bu tahriri em- rine kulak asan görmedim ! *, İngilterenin, Fransanın ve İtalyanın tatlı ve sı ihtarlarına acaba Çekler kulak asacak mıf Aw- mazlarsa teker meker olup Avrupa haritasından gili- necekler ya Alman hükümet reisinin istediği Çekle- rin tahakkümü altına konulmuş olan Almanları kur» tarmaktan ibaret olduğu için çok haklıdır. Fransız muharriri Henri Berand'ın yazdığı gibi - Südet Al- manları Alman olmak istiyorlarsa kimsenin onları kabahatli görmeğe hakkı yoktur. Fransız muharrir Südet Almanlarının haklı isteklerine karşı gelmek işin Avrapada kimsenin kımıldanmağa hakkı yoktur ve bir tek Fransızın kanını bu uğurda feda edeme- yiz diyor ve üç defa; Olamaz! Olamaz! Olamaz! diye bağırıyor. İşin nasıl biteceğini bu ay başında göreceğiz. Alman ordusu Südet Almanyaya girecek ve yerleşecek demek lâzım. Ben Almanyadan geçeli biray oldu. Yeni Alman- ya olan eski Avusturyayı, Viyanayı da gördüm. Ore- ları gördükten sonra başka memleket gazetelerinin Almanya ve Avusturya hakkında şimdiye kadar yaz- dıklarının çoğunun uydurma olduğunu anladım. Al manya azametli bir disiplin içinde çalışıyor; raem- leket mamur oluyor, herkes vazifesinin başındadır. Bütün #mme işleri mükemmel yürüyor. Bir ecnebi seyyah olarak Almanyadan çok memnun döndüm. Bütün Almanlar, Almanlık gayesi peşindedir, Hitler bu gayeyi tamamlıyacaktır demek doğru olur. Ahmed İhsan Tokgöz 48inci yılını idrak eden mecmuamızın, neş- riyat mevsimine girerken, hazırlıyacağı nüs- hay: bekleyiniz. Bu nüshada yazı ailemizde çalışanların fotoğraflar bulunacakdır.