Sm SERVETİFÜNUN — No. 2197-9517 eden bir Pikâye : inanâmüaz, sanki rüya görüşotum zsimeder. Mevgudiye #ibik böyle bir istiğrakn, kapıldımı kevüliipden geçersiniz. Ruhunuz bajka #lemlerde dolaşır.. Sizi dal- miş şiduğunmz #lemden güğişin siyesils parıldıydır iki dalganın arağıuğaki köpükten Bis uyandırır. İstisbat güzelliği olan bu yolou xapuranan beyaz dumanı kırması Bin kütlesi piğeyikt uzairlâşır. sö bep arada ailen geri, icuğum halle ve kadar tatile, -geğirmiştim.. Rüz- gre şiddetli olduğu günlerle s8- bilde dytunmak mümkün ollhazdı. Osalir aki binen dhyanna yes Hwpsrak, güneşin alın biizmdeği ışık» atila çil pinli yanan dalgaların sahildeki açik eeki bir mezer gibi töytan o yuzatıklarında. oynagkk. larını #aütleree sadilerae şeyrine “ doşatazdım. Zara aatman kapı- Mei vayulaşu gibi olar siasında hel bir uğrama işitiedim, Bu rüz- pihu tatınadığı yerlerde taze ağağ r#ürgililerini yiyen keçi iri boy Ne mahlük beni yördü- çekingen bik tavırla arar, ran Hrun müddef olduğu yerden ayrimiyarak bana âdeta bir çocuk amsiiğilyetile bakardı. Bünt beşe doğrü gardiyanlar bolü ilb yemek vaktinin geldiğimi ihbar ederler; o samsn İindalıklı tırmanarak yukarıya e. ink “fer adımda git iğini astırın deryaya ardım. döner döner bsk #rdiyanlar her akşam yömek Sanginer Feneri! A K A İs salonunda maşanla etrafında orta- da meacıik çorbaları, olduğu halde beni beklerierdi, Taş döşemeli yemek salonumüz guruba nazız bir yerdeydi, Kendilerine muvakkat bir zü- man için arkadaşlık ettiğin ba adamlardan biri Marsiiyalı, ikisi Korsikalıydı. Her üçünün yüzü kırışık Ove mormtirakı. (OAyni kulübede yaşşdıkları heide hatiz : baker, hirylari, tarmaaman bir- in dibtaydı. Yaşayış tartlerıua bakılırsa bu ie 9 yaban başka başka cipsten ol ları pek kolay salaşılır. e er Hb eri adada ağkah sğain da böyle olmakla beraber de çorba pişirmek vazifesi yine ondn kalmıştı.. Korsikalılar: Kent di iglerinden imada hiç bir şeyle meşgul olmazlar ve bütün günle rini mutbakta sopa oyunu oyn makla geçirirler. Çukurlaşan ellerinin içinde ma» kaila İıydıkları büyük yapraklı yeşil tütünlerini kendilerine mah- sus bir tavırla pipolarına daldura- rak yakmasını da unutannelar; bu- nunla beraber her üçü de gülte- fit, mükrim, misafirlerine gelen muameleleri yapmasını bilen insan)jgtdı - İsuğ vö cemiyet hayafırdan uzak yaşayan bu inganişr kendile- rini ziyaret edenleri fevkalâde bir adam olarak karşılardı. kilde ayni siyakta devam eden günler şüphesiz onları çok, hem de pek çok sıkıyordu, Şimdi ba. vaziyet dahilinde benim vasiyeti. mi düşününüz. Ismzlıktan, Kimdö- sizlikteh bunalmış yababi oö ve (Devamı gelecek sayıda)