7 Temmuz 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

7 Temmuz 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ORA No. 2186—300 UYANIŞ 103 tukları notlardan başka müracaat | BİBLİYOGRAFYA edilecek zamana ve hale uygun bir menba kalmayordu. İsmail Hakkı Baltacıoğlunun yeni bir eseri FELSEFEM Memleketimizde felsefeye ait neşriyatın ne kadar küçük bir ke- miyet çerçevesinde sayıkladığını herkes bilir. Oysa ki; elimizdeki beş on kitap, gualit€ itibarile, ehemmiyete değer olmadığı gibi; titiz bir tenkide dayanacak sağ- lam bir tercüme kılığı bile arzet- memektedir. Felsefe kütüphanemi- zin bu derece fakir olması, şüp- hesiz, fikir hareketlerinin yoklu- ğunda menfi rol oynayan âmiller- den biridir. Hele derş kitabı diye sunulan İakat felsefe bilgisi ve sevgisi de- gil, felsefe nefreti vermesi mev'ut olan kitaplar.. Halbuki öyle «Bil- gi mevzuları vardır ki, sırf öğre- nemediğimiz ve anlayamadığımız için düşman olmuşuzdur. Ve bu düşmanlık bütün ömrümüzce sü- rüp gitmiştir.» Bâltacı oğlunun yeni «Felsefe» kitabını karıştıranlar, - onu bilme- miş ve eserlerini okumamış iseler - her şeyden evvel, karşılaştıkları vuzuhla şaşıracaklardır. Bilir ve okumuşlarsa bilhassa vulgarisation yapmadaki üstatlığını bir kerre daha itiraf edeceklerdir. Baltacı oğlu kitabında, 20 sene profösörlüğün verdiği bir salâhi- yetle, üniversiteli ağızların içinde aristokratlaşan o felsefi mevzuları herkesin anlayabileceği bir tarzda açabilmiş ve hakikaten anlaşılması imkânsız bir hale getirebilmiştir. Bu türlü populer bir hamleyi, da- ha evvel, Türk tefekkürü kaydet- miyor. Fakat daha mühimi kitabın okuyucuyu zaman zaman felsefe sahasında düşündüren ve tahrik eden bir eda taşımasıdır. Baltecı oğlu kitabında adeta konuşmakta- dır. Akla gelen her suale cevap vermekte ve münakaşa etmektedir. . (97 İstanbul 938, 102 sahife. Kitap hakkında kendi diyor: «Bu ufak kitabı felsefeye baş- layanlar için yazıyorum. Önlerın felsefeye alışmaları için yazıyo- rum. Bu dersleri okuyanlar bütün felsefeyi anlamış olmazlar, fakat felsefenin en temelli problemlerini sezmiye başlamış buldnurlar, Bu- nun sonu felsefe gevgisidir.» Denilebilir ki; Türk pedagoji- sinin en büyük kutbunu teşkil eden üstat Baltacı oğlu, bu yeni kitabile bir yandan felsefe bilgisini ve sevgisini her fikir iştihalısına aşılayabildiği kadar bir yandan da bir felsefe manueliniy nasıl yazıs labileceğini göstermiş bulunmak- tadır.. şöyle * ## Kitabın, ehemmiyetle kayda değer taraflarından biri de, yeni ders proğramlarına göre yazılmış hemen yegâne felsefe kitabı olma- sıdır. Lise felsefe ve içtimaiyat ders- ileri için 935 senesinde mütahaâşış bir beyete yeni bir proğranı tan- zim ettirilmişti. Bu proğrama göre felsefe ve içtimaiyat, gurubunda toplanan dersler ( Ruhiyat, içtima- iyat, mantık, ahlâk, estetik ve me- tafizik ) bir birine daha sıkı bağ- lanabilir şekil ve muhtevalara ire& edilmiş eski proğramda bir lise talebesi için fazla görülen kı- sımlar da çıkartılmıştı. Fakat ma- alesef bu tarihten sonra yeni proğ- rama uygun bir ders kitabı yazıl- madı. Hatemi Benih ve Zekeriya Kadrinin beraberce oyazdıkları «Umumi filozofi» 929 da, Cemil Senanın «Felsefe ve içtimaiyat dersleri» ise 935 de fakat proğ- ramdan evvel basılmıştır. Mehmed Emin beyin «Filozofiye başlangı- c» Yeni olmakla beraber pek hülâsa ve hiç de vazıh değildir. Bu suretle liseliler için derslerde tut- Baltacı oğlu kitabında bu iht” yag göz önünde tutulmuş, yeni proğramda işaret edilen bütün maddelere aiç kâfi malümat veril- miştir, Hulesa kitap felsefeyi öğrüm- mek istiyenlerden fazla liselerde bu dersi okuyanların da işine yaraya» cak yegâne kitap olarak gösterile- bilir, “. «Felsefe» üç ayrı kitaptan tegek- kül etmektedir, Bunlardan birinoisi ilk 33 sahifeyi işgal ediyor ve bil- ginin çeşitlerini, filozofi ve felae- feyi, felsefe doktrinlerini, felsefe problemlerinin muhtevalarını ân» latıyor. İkinci kitap, epistemolojiye ait bahisleri havidir. Bu kısımda bilgi nin menşei, bilginin değeri, haki- kat problemi üzerinde durulmaktas dır. Üçüncü kitap da, antolojiye tahsis olunmuştur. Bu son kipapta madae teorisi, hayat teorisi, ruh te- orisi, fill teorisi, ve Allah teorisi tetkik edilmektedir. L. ERİŞCİ DAĞLAR Gavsi H. Osansoy'a Gün olur, gün olur bırşın, derkeder Bir duygu Kalbimi dağları yeder. Dağlar elemlerin sükün yeridir, İsmi bilinmez şey, orada keder... Duyulan ; Kuş, yaprak, sa sesleridir, Ah ab, ne tatlıdır, dinlesenis bir. Bir dinlesenis bir, gönül erilir.. İsmi bilinmez çey dağlarda keder, 4 Dağlar, yaşamağı sevilir adar... Basri Gocul

Bu sayıdan diğer sayfalar: