SERVETİFÜNUN No, 2185 —500 sÜyahışın Romanı : 7 Mink başını iki yana sallıyordu. Meyusane dedi ki : — Zatnetmiyorum Kont cenabları.. Bir müddet- teiberi ben de; bana karşı kendisinde hasıl olan bu goğalğoğun sebebini sraştırmakla meşgulüm... bir hizmetkârın girmesile muhavere kesildi. ğ İp Kontn görmek üzere bir yabancının ziya verdiler, Kontes Pola heyecandan boğu- e, gelmişti. Babasının : «— Ü adam buraya gelsin!. Cevabı üzerine, ken- ilani kâybetmek raddesine gelerek arkasına yaslandı. geçmeden galondan içeriye orta boylu, ablak gehreli, temiz giyinmiş bir delikanlı girmişti. Pola bunun, Hüber Granm arkadaşı Flip olduğunu derhal anh Gü, Flip çekingen bir tavurla birkaç adım yaklaşıp *we diğerlerini selâmladıktan sonra mütereddi- yi dedi ki : -— Aftınızı istirham ederim Kont cenabları... Si- sinle husnsf “bir mesele hakkında görüşmek üzere gedir... — Buyurunuz Möayö.. Oturunuz.. Sizi dinliyorum.. w- Bendeniz, büyük üstad Mösyö Hüber Granın #rkadaşıyım.. İamim Flip Peroşondur. -- Ya. Memnun oldum... — Bizi taciz edişimin sebebi, arkadaşımın açmağa vera api bir maddeyi tarafından rica içindir... ME . erme Lâkin efendim,. Sizinle bilimi Mürsi' görüşmek istediğimi arzettim zannne- diğdru “e Üpne hususi görüştatiş olacağız.. Kızım ve da- yandım yabancı değillerdir... - Bu göz üzerine Elip şaşkın şaşkın Kontese baktı, Geng kiz söz söyleme sırasının kendisinde olduğunu arâk bubaşına dedi ki: m Yamlarak gene Mösyö Lö Markiye «damadım» dtmeniz cidden şayanı teessüftür.. Bu salonda bir baba ve kızı ile, onlara hususi bir mes'eleden bah- sekme istiyen bir Efendi var., Dördüncü şahış ta- Taemile yabancıdır... Binaenaleyh bizi derhal yalnız, İşşakıosanı kendisinden rica ediyorum... Kont gözlerini aştı. Bir şeyler söylemek için du- dalfları kıpırdadı. Lâkin Kontes o derece aşabiydi ki, #öküt etmeğe mecbur oldu. Marki sapaarı kesilmişti. Bir isime söylemeden 2 kolkarak yürüdü ve ##lonu terketti. Âlgun bir slikübten sonra Flip jik sözü söylemeğe çeduret edebiimişti : — Kont Banaliları acaba beni dinlemek lütfunda bulunacaklar mıf.. w ? şan Köse yal Kont çatık çehresini mümkün mertebe düzelt- meğe gayret ederek cevab verdi: — Hay hay.. Sizi dinliyorum... — Efendim.. Hüber Gran cür'etinin affını rica etti: Sizden kerimeniz Matmazez Lâ Kontesin desti izdivacını taleb ediyor... Kont birdenbire irkildi. Flip'i tepeden tırnağa rü- zerek dedi ki; — Mösyö Hüber Gran kızımı ne suretle tanıyor 1.. — rası bendenizce.malüm değil efendim... Kont kızına döndü. Bakışları istifhamkârdı. Kon- tes fütursuz bir tavırla: — Mösyö Hüber Granı iki ay evvel bir gece «Opera» tiyatrosunda tanımıştım, dedi. O zamandan- beri de her hafta kendisini görüyorum... — Ya!. Pek güzel... Sen bu izdivaca razı mısın 1.. — Şüphesiz ! ik — Demek bunu aranız du kararlaştırdınız 9., — Hemen hemen .. — Bu da âlât. Kontun dudaklarında müstehzi bir tebessüm var- dı. Flip'e dönerek : — Mösyö, dedi. Mösyö Hüber Granın kızıma olan teveccühünden dolayı kendisine teşekkür ederim, Lâ- kin teklifini reddetmek mecburiyetindeyim. Zira kı- zım bir başkasına gözlü, hattâ nişanlıdır... Bu cevab, esasen biraz şaşkınca olan Flip'i büs- bütün şaşırtmıştı : — Fakat. Kont hazretleri. başladı. Kontes birdenbire ayağa kalkarak babasının ya- nına gelmişti. Âsi ve sert bir seda ile dedi ki: — Benim sagadetim için bu teklifi kabul etmek şarttır sevgili babacığım... Beni zorla Marki Dö Lâş- koya veremezsiniz.. Zira Hüber Granı büyük bir aşkla sevmekteyim... Kont âdeta yerinden sıçradı. Gözünden düşen göz- lüğünü titriyen elleri arasında zabtetmege çalışarak :. — Nasılf diye sordu. İş bu kadar ileride demek !.. Şimdi meseleyi tamamile anladım... Bazı şüpheleri- min de pek beybude olmadığı aşikâr oldu.. Fakat her şeye rağmen seni bu adama veremem. . Bir Kont kızı... Kontes babasının sözünü kesti: — Avamdan bir kimse ile evlenemez diyeceksiniz. değil mi $.. Halbuki Mösyö Hüber bir asilzadedir... İsterseniz size bunu isbat ederim... — Böyle budalaca iddialara aklım ermez... diye kekelemeğe — Devamı var »—-