6 SERVETİFÜNUN Mo. 0153 —497 Gver WE yapmaz? O ve ae iii. Uyanış'ın Romanı ; 4 Uzaklarda donmuş sular birer ayna incilâsını an- dırmaktaydı. Böylece uzun dakikalar geçiyor, hâlâ bir ayak sesi duyulmuyordu, Hüber, tekrar içeri gir di. Derin nefesler alıyor, muztarip başını arada sırada avuçları arasında şıkıyordu. Bir iskemle üzerine çöktü. Nefesine hafif bir dar- lk gelmiş gibi göğüsü şiddetle kalkıp iniyor, boy- nunda, şakaklarında iri damarlar kabarıyordu. Soluk dudakları arasından 'ielirsiz bir şeyler mırıldanıyordu. Nihayet, elini kalbi üzerine bastırarak ayağa kalktı, Masasının bir gözünden küçük bir şişe çıkararak ye- rım bardak su içine birkaç damla damlattı; tekrar iskemle üzerine düşüp onu yudum yudum içmeğe başladı. Tam bu sırada aralık kalan kapıdan içeriye Kon- * tes girmişti. İswrinde ysnw erkek kowlimu, başında geniş kenarlı şapkası vardı. Hüber Gran okadar bey- huşdu ki, kendisine yütlüşnn bu «viii adiiiiuri duy- madı, Kontes Pola, geni: adamı birka' saniye arkadan seyrettikten kobra, yanına sokularak ya'üsçü elini omuzuna koydu. Hüber, birden şıçtamıştı. Kontes gülerek dedi ki: — Korkmayınız dostum.. benim,. fakat neniz var). “için bu kadar sararmışsinız |. Genç biniskâr, birikmi; teessürün nihayetsiz heyecanın verdiği bir gayri şuuri hamle ile onün el- lerini uruçları (irani alıp dudaklarına götürdü. Göz- lerinden fırlisak hirka alürolu ya; bu eller üzerine düşmürilü. Bir dükikü ein konuşmüdan tnkiwtılar İkontei; wllerini Tiğler Gün #vuçlarında bırakarık Şitüşül oradaki bir iskemleye oturdu. “ilini telirur ederek dedi İli: — #üwleviniz über... Rahaiini iwişmz |, — İsi tahmin ettiniz Ketter., — Peki neniz var? — Gir sinir hali. Geçli hile... — Hatır!. HMümr!, Malay pefieşesiyir.. eş bu- rada tuhaf bir ilâç kokusu “ur. Xülsi bir j#w mi — Eiir.. Sık wk vukubulan bu çarpıntı ve efes darlıkları için eczacı olan bir dostumun verdiği dam- Jayı kullandım... — Kaâlbinizde bir rahatsızlık var demek -- Heyhat!. Babamın bana yiririr* mirası budur... Kontes, derin bir düşünciye daldı, surürlürünlü nihayetsiz bir hüzün ve ıztırab peyda olmutu Yazık! dedi. Bu sizin hayatınız için tehlikeli olabilir... Halbuki pek gençeiniz... Bunun ne ehemmiyeti var Konteşf.. Benim için yaşamakla ölümün manâsı birdir... — Böyle demeyiniz... Siz ki, büyük bir edebiyat ve musiki üstadısınız... Siz ki, kendinizden ziyade başkaları için yaşıyan, yahu yaşaması elzem olan bir insansınız... — İltifat ediyorsunuz efendim. — Aslâl.. Bizi takdir etmemiş olsam dostluğunuza bu kadar ehemmiyet verir miydim? Hüber, müşfik ve tatlı bir bakışla Kontese bakı- yordu. Gararmış çehresi mumun titrek (ışığında, bir Yunan ilâhının fildişi heykeli gibi güzeldi. Kon- ii, bu kadar mütenasib ve cazibeli bir sima görme» miş olduğünu kendi kendine itiraf etmekteydi. Uzun bir süküttan sonra dedi ki; -— Bu akşam geç kalarak sizi beklettiğimin sebe- bini izah etmedim. Merak etmiyor musunuz .. — Bu inali wi» sormak salâhiyetini baiz olup olmadığımı düşünüyordum Kontes... Merakıma ye- linee; İiskikati itira' etsem, mübabalâga ettiğime hü- küm edeceğiniz bana pek tabii görünüyordu... Kontes, gülmeğe başlamıştı. ellerini genç adamın avuçlarından kurtararak ; — Dinleyiniz, dedi. Tam arka kapıdan çıkıyor- dum. Yukarı katta, babamın odasının penceresi açıl- dı, Hemen kapının yunındaki gül yapraklarınının arasına gizlendim. Babam bir müddet karanlıklara baktı, baktı. lürwmmnile işldemediğim birkaç söz söy- ledi. #iyitii ii çekildi. tehlikeyi hissetmiştim. Der- bal iri Hürel daireme çıktım. Başımdan şapkamı henüg yıkarmıştım ki odamın kapısı vuruldu. Beni böyle tebdil kıyafette kim görse bir manâ verecekti. İlk hatıma gelen vwy sırtıma bol bir robdöğambır demeli: oldu. “im karyolama girerek örtüleri ba- şıma çektim, Kapı ikinci defa vü daha hızlı vurul- muştu. Kilitsiz olduğu için yattığım yerden seslendim: m of, Palsşmın werr sew bu sualime şu cevabı verdi: Beniii Hülş,. A4w kapını... l eviriniz açılır... jalik bir çelife ile içeriye girdi. Bir iki adım ilerimlikisn sonra wn: tavırla dedi ki: — Sen biraz wwrel neredeydin 1. “adirmak, kekeleijk doğruden doğruya her şeyi itiraf ebmek olacaktı, Lâkayd, fakat mütehayyir ce- ab “erdim — Biraz Wi nerede miydim ?.. Odamdan başka nerede olabilirim babacığım !.. Yalan söylüyorsun Pola.. Beş dakika evvel odan bomboştu...