———— mm” 4 | SERVETİFÜNUN No. 2976-3090 Yazan : | 4 Çeviren : Paul Zifferer | M EÇ ki U | EK D 0 G R U Ferid Namık Roman: 17 | .. Hansoy — On dakikada misiniz ? — Beş dakika kâfi. Genç adam, arabadan bir valiz çekerek: — İçinde ihtiyacınız olan şeyleri bulabile- ceğinizi ümit ederim, dedi. Kız, neş'e ile bağırdı: — Aaal.. Valizim. — Fontenblo için bavul.., Avluda görünce derhal aldım. , Otelin garsonu bavulu yüklenirken devam etti: — Çabuk olunuz. Ben, benzin almağa gi- diyorum. Glanor, henüz benzin deposunun tapasını kapamakla meşgul olurken Tatyana, çabucak döndü. Arkasında bir seyahat elbisesi bulunu- yor ve yanaklarında da hafif bir kırmızılık gö- rülüyordu. İltifat kabilinden sordu : — Acaba çok geç kaldım mı? Pedr Glanor: — Güzel... Çok güzel, dedi. Yanımda otur- mak ister misiniz? Zira hava soğuk da... Sözünü bitirmeden iri otomobilei mantosunu çıkararak genç kızı sardı ve yanına oturttu. Kız, kendisini kürkün içine bırakmıştı. İri manto küçük çehresini mütecessis gözlerine ka- dar örtüyordu. Bavul arabanın içine yerleşti- rilmişti. Pedr Glanor: — Şimdi ileri, diyordu. Ve beyaz yol üzerinde motörün muttarit ho- rultusuyla yarış tekrar başlamıştı. Bir sat geçmişti. Kurşuni ve kışı andıran bir manzara içinden rüzgâr gibi geçiyorlardı. 'latyana, gizlice, teh- lkeli rakamlara yaklaşan sür'at saatinin iğnesi- ne bakiyor; bazan arkadaşının derin nazarları- nın kendisi üzerine çevrildiğini görüyor, cansı- kıntısı ile korkusunu saklamak için tebessüm etmeğe çalışıyordu. Fakat birdenbire, onun di- reksiyonu bıraktığını ve kendisini kolları ara- sına aldığını gördü. Kürkün genişliğine ve sert- liğine rağmen kuvvetinin azaldığını hissetti. Bağırmak istedi; fakat dudakları üzerindeki taz- yık sesini boğdu. Bayılacağını zannetti. elbisenizi (değiştirebilir Fakat, birdenbire, onun direksiyonu bırak- tığını ve kendisini kolları arasına aldığını gördü. Bir lâhza sonra, Pedr Glanorun &ol kolu "Tatyananın omuzunu sarmış bir vaziyette iken sağ kolu tekrar direksiyona yapışmıştı. Genç kız, dağınık dimağını biraz t playınca sordu ; — Nereye gidiyoruz? — Nevyork'a. — Amerikaya. Bu seyahatten maksat neydi? Bu araba ile böyle nereye gidiyorlardı? Fakat Glanor, Havra kadar giderek vapura yetişmenin lâzım geldiğini ve yerlerinin de temin edildiğini anlatıyordu. — İcap eden vesaiki iyice hazırlıyamadım, diyordu. Bana gönderdiğiniz pasaportu kullan- mak kabil olmıyacak. Rusyada geçen bütün şeyler bugün için şüphelidir. Binaenaleyh, hü- viyetinizi muvakkaten gizlemenin daha iyi ola- cağı kanaatindeyim. İzahatı çok açıktı. Kendisini öyle gelişi gü- zel tesadüflere terketmiyeceği belliydi. Tatyana, kürkü altında titriyordu. — Üşüyor musunuz ? Genç kız, zâfını göstememeğe karar vermiş bir vaziyette: