Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
iyle Yi ee ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR .28 MAYIS 1936 PERŞEMBE Son haberler üçüncü sayfamızdadır SKOT Her yerde 5 kuruş ON YEDİNCİ YIL. NO: 5327 Parti Genel Sekreterinin Kamutyda dünkü konuşması çok alkışlandı ft*cesersALArKLAKALACAĞACAEAABA AYAY YAN TÜRK MİLLETİNİN BÜTÜN HAKİKATLERİ, B REK DAİMA KARANLI Artık yeni devletimizin rı!! Programı, milliyeti bir defa & kaydı altına koy Det gidisine intibak etme&l em gekree B Receh Peker görüşürken Receb Peker (Kütahya) — Arka- daşlar, büdce müzakeresi bir hej&P defterinin gözden geçîrilmesi degfl y dir. Bir devletin büdcesini milli meclis gözü ile tetkik etmek de * Mek, ulusun medeni, ekonomik, sıya- sal ve kültürel bakımlardan bütün düiz zumunu gözden geçirip, yeni girile- cek yaşama yılında bu durumun _r!a: nasıl yükseleceğin! Bu ba- gözden müza: sıl olacağını ve sağıya bağlamak demektir. kımdan, yeni yılın büdcesini geçiren Büyük Mecliste geçen kerelerde söz söyliyen üye arkadaş- larımın dikkati ve olgunluğu ile onla- ra cevap veren vekil ve diğer ısıl'k_a daşların ciddiliği insana övünç ve İf tihar verecek bir mahiyet arzediyor- Fakat bu güzel çalışma tarzı içinde Y_eni Türkiyenin yeni çalışma yılma Sirerken takip ettiği yolların esasın! teşkil edecek olan büdcenin görüşül- Mesi esnasında üzerinde durmağa df' Secek bir nokta oldu. Medeni bir gö- l'u_şıe akislerinin hazin olacağını tah- Min ettifim bu eksik noktayı aydın- atmağı kendime borç saydım. , Bir arkadaş muhtelif bakanlıklar üdcesinde söz söylediler. Kültürde, € önomide, Bayındırlıkta, tarım büd- Ssinde, noktai nazarlarını anlıhr: ııen Zararlı şeyler söyledi. Bu noktai îı"_'laı—.n yekünu on bu kadar yıl oll;'lî_:yenin inkılâb âleminde yaşamış nüz ": halde, tabirimi mazür görü- "Yo’ru Uyduğumu tam ifade_z için şc?y: bu îleı:ı' yos“-ü tutmuş bı.r taş gibi Mış bir gidişin -'leyecamn:ıı hiç duyma- adamın ifadesidir. ımu sözler, bizim bulunduğumuz ana nisbetle pek çok geri sayılan ::ı:ıli“.' Düğ !'“ll'n getiren ve bizim Ya Mize, bizim vazife duygularımı- eh Aklaşmıyan — fikirlerin biribirine (ARLP zencirlenmesinden ibarettir. İit :ılıf) Bu hâdisenin Büyük Mil- eclisinde sükünetle dinlenmis Te SI ve red ile inikâs olmamış bu- Kik st Kamutaya hâkim olan üstün- ve ilerilik ruhu için mühim bir ek: İmız, ın'“'d'v Ziraat Enstitüsünden a- okantadan tutunuz, otomobile, laya, Pulluğa, yani hayat icin, İlen - '::t "ı““"k hayatr için lâzım olan B D dular, arm hepsinin aleybinde bulun- şesekaAAARLAN YÜKSEK ZEKÂSI, GENİŞ VE TEMİZ Â ŞİNİN HAYADANİNE M L ÜTÜN YENİLİKLERİ FARKEDE- K İÇERİSİNDEN SEÇİP ÇIKARMIŞTIR. jimini : en di varlığının üzerine bir sadakat mükla beraber, mut reder. İLK IŞIKLARI DOĞUNCA, tam olarak gösteren Parti sır medeniyetin ileri ve müs- Arkadaşlar, bu yanlış sözler yal- nız Kamutayın değil, vekilleri oldu- gunuz bizim yüce ulusumuzun haya- tına da hiç uymaz. b Türk ulusu büyüktür, pek çok bü- yük vasıfları yanında aklı selim sahi- bidir. İyiyi, yeniyi, faydalıyı anlar ve tercih eder. Töyrk köylüsü sonra sapanı pulluğa tercih etmez. Müzik mevzuubahs oldu: Ah o mil- fi müziğimiz, diye meçhul bir şeyi tercih eder göründüler. Türk ruhunun henüz tam çizilip belirtilmemiş duy- gularına dayanarak 12 yıl evel şöyle söylemiştim, yapılmadığı için şu ka - dar geç kaldık dediler. Bir yanlış an- lama olur diyelim, Fakat bir taraftan da Ankaranım binalarına geçerek be- v nmim zevkime göre hiç bir güzelliği, hiç bir sevimliliği bulunmayan ve Ü- zerinde milli varlığın izlerini asla ta- şımayan bazı binaları medhedip bun- lara kendi takdirince bir de milli damgasını yapıştırdıktan sonra güzel, modern ve türk ruhuna aykırı bir ta- rafı olmayan bunları gayri milli te- lâkki etmek gibi yanlış bir fikir ser- dettiler. Arkadaşlar; şunu da arzedeyim ki, biz bugün kendimizi milletin vekille vi sıfatında görürken millet ferdleri nin karyola yerine ot minderi, pulluk yerine kara sapanı, en ileri bildiğimiz işler yerine en geri işleri istediğin söylememiz doğru olmaz. Bu yol mil- letimizin meselâ modern ışık vasıtası olan elektrik yerine çırayı tercih eder olduğunu ifade etmeye kadar varır ki, bu, hakikatin ifadesi değildir. Türk köylüsünün kuvvetli gö - rüşü ve zekâsı ona tarihteki ve bu- günkü yüksek mevkiini temin etmiş- tir. Hakiki ve tabii vasıfları yüce ©- lan türke onun bildiği ve sevdiği yük:- sek yaşama yollarını bir müddet ka- pamış olan tarihi mukadderatın te- sirlerini artık geçmiş saymak lâzım- dır. Türk milletinin yüksek zekâsı geniş ve temiz hayata imkân güneşi- ;—.în ilk ışıkları doğunca bütün haki- katleri, bütün yenilikleri farkederek daima karanlıklar içerisinden seçip görüp anladıktan çıkarmıştır. ğ Arkadaslar; bir de şunu arzede yim: Bugün bu devlet resmi ve E:—md ;:lî bir teşkilâttır. Fakat bu resı?ıı te? kilâtin ruhu olan ve bütün bu. mkıl'- bın eserlerini varlığında teks—ı.f "cu-m.- parti vardır, bütün gi açık yollar var: hla bir Meclis yaparken bulunan bu y dişler için gösterilmiş dır. Böyle yüksek ru herşeyi ileri gidişin hızı ile. eksik ve yanlış fikirlerimizi ulusumu- zun temayüllerine uygun gfist_erere”lı demagoji yapmak reva değ'r.ılîln'. Bu-. yük yanlışlık ve zarar bu duşunce!—în milliyet duygusu gibi göstermejne.dır. Evet biz milliyetçiyiz. Yeni Tu.rkıyîe. nin telakkisindeki bu ruh büyüktür, Fakat Parti programının telakkisin- deki milliyet düsturunu zararlı telâk- kilere bağlamak doğru olamaz. Artık yeni devletimizin rejimini tam olarak güösteren Parti programı, milliyeti bir defa kendi varlığınım ö- züne bir sadakat kaydı altına koy- makla beraber muasır medeniyetin Kamutay büğce konuşmalarına dım de devam etti Nafra, İktısat, Ziraat, Milli Müdafaa büdeelerile varidatbüdcesikabuledildi Kamutay Refet Caniıtezin reisliğin - de toplanmıştır. Bolu mebusu Mitatın ölümüne daiy hükümetin tezkeresi oku- nup rTuhunu taziz için bir dakika süküt & eee j Ş ı Dünkü toplantıya bir bakış edildikten sonra büdeenin müzakeresi- ne devam edilmiştir. Nafıa Vekâleti büdcesinin müzake- resinde söz alatı Rüşeni Barku (Sam « sun) hükümetten iki temennide bulun- muştur, Bu temennilerden biri kızıl ve yeşil irmakların deltalarının işgal etti- ği bir buçuk dönüm yerin kurutulması ve işletilmesine dairdi. Diğeri de milli şoseler hakkında hazırlanmış buülunan kanun projesinin bir ân evvel Kamuta- ya gönderilmesi hakkında idi. Ruşeni bu iki temenniden başka Nafıa Veki - linden bir ritada daha bulunmuş ve köylüye yardım olmak üzere trenlerde üçüncü mevki biletlerin ve nakliye ta - rifesinin bir mikdar daha ucuzlatılması imkânımın mevcud olup olmadığını s muştur. Bundan sonra Nafra Vekili Ali Çe. tin Kaya kürsüyü işgal etmiş ve Nafıa işleri hakkında uzun ve etraflı vermiştir. izahat ileri ve müsbet gidişine intibak etme- ği emreder. (Bravo sesleri, alkışlar.) Şunu da arzedeyim ki biz, hepimiz, elimizde bulunan bir emaneti yerine getişmek ödevi altımdayız. Benim bu sözlerim; bizim bağlı olduğumuz esas- lara kendini veren bir arkadaş. ola- rak hergün elini sıktığım Besim Ata- layın şahsı hakkında hiç bir eksik şey ifade etmez. Fakat hepimizin borcu ve buradaki vazifesi, şu veya bu sözlerle ana prensiplerden şaşmak mevzuubahs olunca samimi ifadeler- le biribirimizi uvandırmak ve yanlış yoldan doğru istikamete sevketmek- tir. Arkadaslar, biz tarihin kendi elinde olmıyan tecellileri altın- burada da ağır vaziyetlere düşmüş ve hayatın acılarını tattıktan sonra dirilerek ken- dini bulmuş ve az zamanda parlak bir istilâl yolculuğunda hep ileriye doğ- rüu hiz almış yüce bir milletin vekili olarak vazife görüyoruz. lışmalarımızda hiç bir duygu ve dü. şünceler esasın üstüne çıkmamalıdır. Ben bu asıl noktalarda arkadaşımın bana uyacağını umarak kürsüyü ter- kediyorum. (Şiddetli alkışlar.) DÜZELTME Dünkü sayımızdaki Kamutay görüş- melerinde, B. Besim Atalayım milli mu- sikimizin (Garb tekniği) üzerine armo- nize edilmesinin büyük bir milli ihtiya- c karşıladığı hakkındaki sözleri (Arab tekniği) olarak çıkmıştır. Özür diler, düzeltiriz. Bütün - ça- Bayındırlık işlerimiz niz. Ben de müdiikim, Elimizden geldi- ği kadar çalışmıktayız. Hazineden Na- fta vekâletine ayrılabilecek büdce nis- betinde bize tevdi edilen vazifeleri dik- kat ile ve mümkün olduğu kadar inti- zamla yapmaya çalışacağımı size vade- debilirim. Elimizde 935 senesinden dev- rolunan bir takım işler vardır. Aynı iş- “— Nafra vekâletinin üzerinde çok a- ğir yükler vardır. Bunu takdir edersi- Ziraat vekilimiz izahat verirken lere devam edeceğiz. Şoseler var. Köp- rüler var. Su işleri var, Demiryolları var. Onlar hakkında hülâsatan izahat vereceğim. Anadolu içinde kömür nakliyatr bu yıl başlıyor Demiryolları inşaatı, Filyos hattın- dan sonra Filyostan Zonguldağa doğru Çatalağzına kadar 13 kilometrelik bir yolumuz var, Bu sene onu bitireceğiz, Bununla kömür havzasına temas etmiş olacağız. Ve 936 senesinde katiyetle A- nadolu dahiline kömür nakline başlaya- cağız. Bu bizim için ötedenberi besle- nilen bir ümidin kemale gelip başarıl- ması demektir. » Bravo sesleri- 1 Ohndan sonra Zonguldağa kadar olan kısım ki ,orada pek çok tüneller vardır. inşaata devam edeceğiz. 937 de bitecek- tir. Sonra Sivas - Erzurüm hattı vardır. Bu hat 940 senesinde bitecekti. Fakat Erzurumdan da inşaata başlanıldığı içim bir buçuk sene kadar müddeti kısalttık. Yani 1,5 sene evvel bu inşaat bitmiş o- lacaktır. Malatya iltisak hattı da 937 mali senesinde bitecekti. Bunu da bu proje dahilinde kısaltıyoruz ve bu su- retle 937 de bitecek olan bu kısım bu mali sene bitmiş olacaktır. Şu halde Diyarbekir - Ankara hat- tr ile, Malatya, Sivas, Kayseri, Ankara ve aynı hda da S istil tinde olarak Diyarbekiri İstanbula 200 kilometre kadar yaklaştırmış ola- cağız. Erzurum cihetinden başlayan inşaat Erzurumdan hafriyata ve tesviyeye başlanmıştır. Onun kanun lâyihasını da bitirmek üzereyiz. 1937 senesinde Div- rige varacak, 38 de de Erzincana. Er - zincana ağustos veya eylülde varacağı. mıza göre Erzurumdan da aynı tarihte tesviyel türabiye ve köprüler filan da bitmiş olacaktır. Yalnız oraya vardı- ğımız vakit ferşiyat Erzincandan Er - zuruma devam edeceği için ray ferşiya- tt kalacak. Erzuruma kadar ne kadar fazla yapılsa ray döşenmesi günde bir buçuk kilometreden fazla yapılamıya . cağına göre, 38 senesinin müsait ayla- (Sonu 4. üncü sayfada) Yüksek St hat Yüksek sıhhat şurâsı bu seneki mMmayıs alelâde içtimamı yapmak üzere pazarte- si günündenberi sağlık ve sosyal yar- dım bakanı Dr. Refik Saydam'ın reisli- ği altında toplanma!-tadır, İçtimaa, Prof. Dr. Refik Güren, Prof. Dr. General Besim Ömer Akalın, Prof. Dr. Neşet Öme—rlrdelp, Prof, Dı Akil Mubtar, Prof. Dr, Mazhar Osman Uzman, Dr. Murat Cankatan, Dr. Gene Şurâsı toplandı. Yüksek Sıhat Şürası toplantı halinde — Bakanlık yönetkeri Dr. Hüsameddin Kural, Hıfzıssıhha işleri genel direk- törü Dr, Asım Arar, İçtimaf muavenet genel direktörü Dr. Faruk Ulug iştirak etmektedirler, Bu içtima ruznamesinde Adliyeden ve mahkemelerden gönderilen ve tıp sanatı icrasından çıkan suçlara aid olan dört mesele ile memleketin sari ve sal- gin hastalıklar balırmından umümi tet- kiki vardır. Müzakereler daha bir kaç ral Mazlum Bayson, Dr. Cevdet Fuat, ün deyam edecektir,