Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— 28 MAYIŞ 1936 P * olduk. Bu elektrik şir SAYFA 5 Yakında murahhasları gelecektir. o.ılı;ı; telerle toplanmak üzere olduklarını Kyl etmişlerdir. Geldikleri vakrt bü “'f ; dahilinde tabif devletin hakkına, men ue ve şerefine uygun olarak müzakerey' devam edeceğiz. Elektrik şirketleri — Berç K. Tüüel (Afyonw'h:"e)_ — Muhterem bakan b“Y“'_d“_ı" ı'rtı- lektrik şirketinin hasılati ıı"“;î: e yor. Bu hasılat ne oluyor?. B- :r M din, B. Ahmedin cebinden çıkiyol | Piyerin, M. Polün cebine gidiyor: ö terem ve azimkâr bakanın hm:;âl d ve lütfü ile yapılan bir çok AgeeR ketini de millileş dır?. tirmeye bir mani var mlhü aiölan 8 koca merkezi ü Ank:::dlı bile elektrik ıiyaı_ı bir ;T;ı; bi şirketin elindedir. O, işletiyor. u da bendeniz muvafık görımîynmm. hususta sayın vekâletin mütale dir? ası ne- Çetinkayanın cevxıbıd  Nafıa vekili Ali Çetinka_ya_ (.:'v!.in la) — Bunu benden daha iy! bi ırene. bunda hiç şüphem yoktur:. Amîkgbn_ Soruyorsun. Siz ecnebi şirketler dya hassa OsmanlIr bankasında uzun zh ü bulundunuz. Ben ise ı_ıkfmm. ğu meı gî işlerine yeni girdim. Siz ise de":ğ]" ç bi ecnebi şirketlerinde uzun mül NT İıştığınız için bu işi daha çok ı:; . siniz. Metr Salem ile ve M.. eg's 'i hiç münasebetiniz yok mu?. İşin baş da onlardır. ; Başka sorulacak bir şey VAT mısıa:- kadaŞı-af (Kâfi, teşekkür ederiz se ri, alkışlar.) Adapazarı - Bolu hattı K İsmail Hakkı Uzmay (Bolu) -—? İ pazarı - Bolu hattı yapılacak mi ii de Bolunun Ereğli limanına raptı V& yeti var, ne zaman yapılacak?- BU, Nafıa Vekili Ali Çetink_aya (A y:k karahisar) Cumuriyet hükümetını:] k Programı vardır. Halen yapmakta a ğumuz ana hatlar, aynı zamanda $ KEİ hattr dediğimiz hat Boludan geçm* v A zere Çankırı hattına bağlınn?a!ıl. o;ahll sonra Amasyadan Kelkit vadisine n olarak şarka doğru gitmektedir. ıBu <a da bizim için mühimdir. Fakat e"lem e diğer hatları — yapmadan bu hat dlçten daha fazla bir şey yapmay'a'mad ct n imkân yoktur. Memleketimizin _FeyıBzo' bir sahasıdır bunları da yapacağız. lu hattr meselesiyle bilmünasebe 2F9E deyim. : İstanbul - Ankara yolu 100 kilometre kısaltılıyol'_ M Arkadaşlar: malumunuz ı.ıldugı_:_'ı YA zere hatlar Eskişehirde toplanır. Sı" şehirden ayrılır. Yani bütün ';n:nkat bir defa Eskişehir - İstanbul hattını - i Burada ba etmek mecburiyetinde kalır. İ zen boş, dolu, geliş, gidiş gunfle_ yi e tren işlemiştir. Onun için ık_ın;ı n tren hattı yapmak mecburi).ıetm eîıe-. Hatlarımızın çoğalmasına göre bu İN Safeyi tek bir hatla bırakmayacağ!?: i Süuretle müşkilât baş göstermekted“- H9 © hattı çift hat yapacağız, yahut da İî“f dan Kızılca hamam yolu ile Bolu, D“f“v Adapazarı üczerinden işlemek ıuretı)'; le ikinci bir hat yapacağız - Bu hatti ya Pacak olursak İstanbul - Ankara yolunu 100 kilometre daha kısaltmış olacaBız- Merkezi hükümet burada olduğuna gör* bu yolu 100 kilometre kısaltmak ve M€” Safeyi 8 - 10 saate indirmek çok faydalı Ve iyi olacaktır. O vakit Boludan Ereğ- liye emrivaki olarak bir hat yapılmış olabilir. Halen böyle birşey yapmak Mevkiinde değiliz., ça Nafra büdcesinin fasılları göruşule— Tek kabul edildikten sonra İktisad ve- öleti büdcesinin müzakeresine geçil- Miş ve bu münasebetle bir çok hatipler SÖz almışlardır. İlk sözü alan Kemal Nal (İsparta), kurulacak halk kredi Sandıkları hakkında bakandan malümat İstemiştir, B. Besim Atalayın İstekleri Besim Atalay (Kütahya) Ulusal sa- Daytin kurulması, ulusal ekonominin | Yükselmesi yolunda yapılan hamleleri alkışladığını söyliyerek söze başlamış Ve fakat bu alkışların yanında yapılma- Sint gerekli gördüğü bazt işleri izah et- m_fm"' Kütahya mebusu bu meyanda Ylünün allım Kabiliyetine ve bu sıhı- & kişin galışma imkânlarınım temin & ı.ım“İ lüzumuna işaret eylemiş ve millş fabrikalarımış matiulâtında milli Zevkin damgasmının bulunması icab e- deteğini v #male ekmeği ihdası lüzü- munu, birinci sınıf Tokantaların görün- miyecek yerlerde açılmasının doğru o- lacağını ,büyük sanatlar kurulurken, kü- çük el ve ev sanatlarının ölmemesi lâzim geldiğini söylemiş, şeker endüstrisinden bahsetmiş ve şirketlerin sıkr bit kon- trola tâbi tutulması lüzumunu izah ey- lemiştir. Ziya Gevher Etili (Çanakkale), Be- sim Atalayım sözleri arasında gazete müvezzileri hakkında kullandığı bir ta- bire tevap vermiş ve bundan sonra kür- süyü işgal eden İktısad Vekili B. Ce- lâl Bayar yurdun ekonomik işleri hak- kında uzun ve esaslı izahat vermiştir. Celal Bayar verdiği karşılıkta büd- te müzakeresi münasebetiyle söz almış oları hatiplerin ekserisinin şeker işine temas ettiklerini kaydederek, hüküme- tin şeker sanayiini dahili bir politika olarak elde tutmakta bulunduğunu söy- liyerek demiştir ki: Şeker işi ve Devrert «— Ş$ekeri ucuzlatma işini çok ehe- miyetli bir iş olarak ele almıştık. Hükü- met fedakârlık etti. Fabrikalar fedakâr- lık etti. Yalnız pancar eken müstahsille- ri bu fedakârlığa davet etmedik, Onla- rı serbest bıraktık. Şekerin , bu fiyat tenzili sayesinde istihlâki yüzde 39 nis- betinde artmıştır.,, Ekonomi Bakanı şeker fiatlarını in- diren kanunun ana hatlarına kısaca te- mas ederek, “Hükümet iki sene müd- detle hariçten şeker ithal edecektir. I-şa- riçten şeker ithaline sebeb olan key.fı— yet de, devlet hazinesinin birden bire gümrük varidatını kaybetmesi gibi ba- sit bir sebebten doğmuştur. O iki sene- nin biri geçmiştir. Önümüııie.ki sene de, gene o karar mucibince hançt'en şe- ker gelccektir. Ondan sonra fabrikalar normal kapasitelerile çalışacaklardır. ve memlekette pancar zürrar da fazla is- tihsal yapmak suretiyle menfaatlerinin korunması için kendilerine daha fazla ekim kontenjanı verilecektir. Görülü- yor ki mesele basittir.” Bu mevzu üzerindeki izahatına de- vam eden Celal Bayar şeker fabrikala- rının bir amme müessesesi olmayıp _bi- rer menfaat müessesesi olduklarını işa- ret ederek şekerin yalnız gıda itibariy- le ehemiyeti ve memlekette herkesin bunu istihlâki noktai nazarından dahi- 1i bir mesele olarak ele alındığını ve 'l.ıü- kümetin bu itibarla çok olan şeker müs- tehliklerinin menfaatını gözeterek S:- ker fiyatını indirmiş bulunduğunu söy- lemiştir ve demiştir ki : , ' ©—. Bundan sonra da indirmek im- kânları hasıl oldukça bunda zerre kadar tereddüd etmiyerek müstehliklerin men- faatını gözetecektir.,. Şeker fabrikalarının halka yarattığı refah Şeker fabrikalarının kuruluşlariyle halka yaratmış olduğu refah ve servet derecesinin ehemiyetini ve şeker istih- lâki arttıkça bugln hesapsız açıldıkla- rı, ileri sürülen fabrikalara ilâveten mamul olarak istihsalâtımızı harice sat- Mamız işi gibi bugün için yersiz sayı- lacak bir fikrimiz yoktur. Yarın için o- nu da hazırlıyacağız. Ona da hazırlana- cağız.,, Ekonomi bakantmız budan sonra fab- rikalar imalâtının daima göz önünde bulundurulmakta halkın istihsal ettiği kısımlara da her zaman bir pay ayrıl - makta olduğunu kaydederek: Bu sene hariçten fazla pamuklu ithal edilmesi dahilde yeni yapılan fabrikalar- la diğer husust fabrikalar imalâtıtım da geçen seneye nazararnı fazla olmasına rağ- meti elde istok mamulât bulunmadığını bilhassa tebartiz ettirmiş ve bunüu mern. lekette bir tefahın başlamakta olmasınma bir delil olarak gördüğünü, —pamuklu mamulât fiatlarının da şekerde olduğu gibi indirileceğini, bu indirmeye rağmen bugünkü fabrikalar sayısının çoğaltıl. masına mecburiyet duyulacağını söyle- miş ve ilâve etmiştir. “Buna şimdiden eminim. Çünkü milletimizin giymek ihtiyacı istihlâk ka- biliyetine nazaran daha büyüktür. Bunun için halka yardım etmeği zevkli ve milli bir vazife sayıyorum.” Elişi ve küçük sanayi Elişi ve küçük sanayi meselesine de temas eden Celâl Bayar, “halı sanayii ciddi bir surette etüd edilmeğe değer. Bu sanayi ile iştigal eden vatandaşları- mıza yardım etmeği arzu ediyoruz. Bu sebebledir ki ilerisi için yapmakta oldu- ğumuz sanayi proğraemlarında bazı yer. lerde müşterek boyahaneler, santrallar vücuda getirmek suretiyle onların istih- lâk ettiği maddelerin keyfiyetini islâh etmek çaresini aramaktayız. Ve bütün bu meseleler üzerinde duruyoruz. Nite- kim elişlerine lâzım olan iplik için ted- birler aldık. Yaptığımız fabrikalara ya- pacakları kumaştan başka aynı zamanda iplik istihsal ederek satmaları hususunu esas ittihaz ettik. Nazillideki fabrika aynı zamanda iplik de çıkaracaktır. İn- tanbulda, Kayseride gene böyledir. Ma. latyada yapacağımız fabrikada da bu iş için hisse ayıracağız. Şayet tasavvurları- heyetinde kâfi izahat verilmiştir, tek- rar bu bahse girmiyeceğim. İkinci beş senelik sanayi progr dan da bah meğe henüz vaziyetim müsaid değildir. Çünkü hükümetçe tetkik olunarak ve- rilmiş bir karar yoktur. Şunu söyliye- bilirim ki, ikinci beş selenik sanayi programımızın hedef ittihaz ettiği şey yeraltı servetimizin işletilmesi ve elek- trifikasyon işleridir. Aynı zamanda birinci beş senelik sa- nayi programı ile yapmakta olduğumuz demir sanayiinin de ilâvesi olacaktır, Bu meyanda deniz mahsuüllerine, deniz sanayiine, deniz ticaretine de ayrıca e- hemiyet veriyoruz. İşlerin tetkik tepheleri Anlaşılıyor ki bizim yaptığımız işler iki cepheden tetkik ediliyor: 1 — Mutat sürati var mıdır? Yani iş zamanında yapılıyor mu? 2. — Mutat süratten fazla hız ve işe önem veriliyor mu? Bu ikisinde endişe getiriliyor. Sayın dostum Berç Türker pekâlâ takdir ederler ki biz bankalarımızı, mil- li müesseselerimizi kurmağa başladığı- Mız zaman bu endişeler daha yüksek bir şekilde hattâ propaganda mahiyetinde izhar edilmiştir. İddialarr büyüktür, büyük banka kuruyorlar, parayı nereden bulacaklar? Haydi parayı buldular, mill? elemanları nereden bulacaklar? Cıkan realite bun- ların cevabını vermiştir., Vereceğimiz cevab ! Celal Bayar sözlerini bitirirken bu yolda ileri sürülecek mütalealara karşı şu cevabın verilmesini rica etmiştir: “Kalbinizi pek tutunuz, cumuriyet hükümeti başaramıyacağı, altından kal- kamıyacağı yükün altına girmez, verdi- ği sözü de mutlaka tutar. (Brâvo ses- leri, sürekli alkışlar.) Müreftede sondajın ümitli sâfhalar göstermekle beraber neticenin henüz a- İrnmadığını ,cenup vilayetlerindeki son- daj işlerinin ve jeolojik tetkikatın de- vam etmekte bulunduğunu, Ergani ma- mızı mevkii file çıkarırsak p: kludan kumaş imali için şark vilâyetlerinde ve bilhassa İğdır pamuklarından istifade i- çin münhasıran iplik yapan bir fabrika kurmak niyeteindeyiz. İşçi meselesi Sanayi ile beraber yüzümesi lâzım olan ve şüphesiz çok önemli bulunan amele meselesini halledecek olan iş ka- nunundan bahsettiler. Ben onun tafsi- latına girmiyeuğîm. Yalnız bu kanu - nun ruznameye girdiğini hatırlataca - ım. ğ 'Ticareti bariciyemizden, bazı ihra- cat maddelerimizin fiatlarının düştüğü ve bazı maddeler ihracatının mikdar i- tibariyle eksildiği yolundaki mütalaa- lara karşılık olarak da umumi buhran ile başlamış sukutun alınan tedbirlerle durdurulmuş ve son yıllar içinde bir yükseliş gösterdiğini işaret ederek bu bir çok fabrikalar daha açıl za - ruüret hasıl olacağını kaydeden Ekono- mi Bakanı mevcut fabrikaların istihsal kudretleri ve fabrikaların zürra ile olan münasebetleri etrafında izahat vererek, geçen yıl Uşak mıntakasında pancar is- tihsalâtının noksan olması yüzünd fazla masrafa sebebiyet vermemek için Uşak fabrikasının işletilmediğini ve müstahsili zarara uğratmıyarak pan - carlarının Eskişehir fabrikasında işle- nilmiş olduğunu söylemiştir. Fabrikalarımız Kurulmuş olan ve kurulmakta bulu- nan fabrikalar hakkındaki mütaleı_lag:a karşılık olarak da Celal Bayar demiştir k“"—- Arkadaşlar, hepiniz bilirsiniz r fabrikanın kurulduktan sonra ir program yapılmaz. Da- 1 işletme ptogramları yaz ylleşmekteki hareketi- Biz Kayse- ki, bi işlemesi için bi ha inşadan eve prlır. Bizim sana miz buna istinat etmektedir. ride, Malatyada fabrikayı.kurarken ev- velemirde işletme plânını yapmnktagız. Ne cins ve ne mikdar mal çıkaracağız, bunu bilmekteyiz. Gözümüzü kapaya - rak hareket etmiyoruz., Fabrikalar istihsalâtinın tamamen sürülemiyeceği dahilde sürülemediği takdirde hatice göndermek imkânı bıu. lunup bulunmadığı yolunda izhar edııl- miş olan bazı endişelere karşı da demiş. tir ki: & — Şunu söyliyeyim ki bizim tam ki harici ticaretin geçen seneye nazaran gayet yüksek bir raddeye var- dığını ve son istatistiklerin ticareti ha- riciyemizin nomşlo doğru bir gidiş kaydettiğini söyliyen Ekonomi Baka- nımız bu münasebetle ticari politika - mıza da temas ederek bügün içinde bu- lunduğumuz sistemin demiştir, değiş » mez bir sistem olduğunu asla ifade et- miyorum. Fakat bugün içinde bulundu- ğgumuz sistem bugünkü şeraite nazaran bizim için mükemm.el bir sistemdir. Yarın hayat ve şerait değiştikçe biz de o şeraite intibak sur "i_yle sistemler ü- zerinde tadilat yapacağız.,, İskenderiye seferleri ve beş yıllık program İskenderiye hettmin kaldırılmama- sı hak!:ında ileri sürülen bir mütalaaya karşılık olarak da bu mütalaaya tama - men iştirâk etmekte bulunduğunu fakat bugünkü yaziyetinde buna imkân göre- mediğini ve ticaret filomuzun bu ihti- yacı karşılayacak bir dereceye getiril- mesi yolunda — çalışıldığını kaydeden İlkonomi Bakanı birinci sanayi progra- mı tatbikatı henüz bitmeden ikinci beş yıllık plânın tatbiki için paranın nere- den bulunacağı yolundaki bir suale ce- vaben demiştir ki: « Program demek hesap demektir. Biz yapıp ilan ettiğimiz programın bü- tün müşkülâtını müdrik ve fakat mutla- ka yeneceğimize Ge emin bulunuyoruz. Birinci beş senelik sanayi progra- mımız hakkında Sümer Bank Umumi deninin işletilmesi programımnın hazır- landığını ve yakında işe başlanılmak üzere bulunduğunu söyliyerek alelü » muüm madenler ve maden bulunması muhtemel erazi üzerinde yapılmakta 0- lan tetkikat etrafında izahat vermiş, halk sandığı için büdceye konulmuş o- lan paranın bütün arzusuna rağmen büdce zarureti karşısında çıkarıldığını ve gelecek sene bunu temin edeceğini, de söylemiştir. Deniz, sigorta ve turizm işleri Celâl Bayarın izahatından sonra söz alan mebuslardan Hüsnü Kitabçı (Muğ- la) deniz nakliyatı ve Mısır seferleri i- gine temas ederek demiştir ki: “— Bu işlerin hükümet eli ile yapıl- masına imkân varsa mesele yok. Her za. man müzahiriz. Eğer imkân yoksa, ka. hazırlıyalım dedik. Komisyon halinde toplandık. Komisyon mesaisini itmam etti. Kanun projesini müsvedde halin - den çıktıktan sonra Meclisi âliye arze- deceğiz. Fakat turist denildiği zaman turistin arkasına gizlenen ifade sure- tiyle hayalden bahsetmeğe imkân yok- tur. Sihirbaz değneğiyle bunun hallo- lunmsarmna imkân yoktur. Biz diğer memleketler gibi çalışarak, memlekete turist celbetmeğe ve onlardan intifa et- meğe çalışacağız. Bunun ölçüsü nedir, mikyası nedir, onu netice gösterecektir. Bendeniz bunda mübalaga ve yaldız da görmüyorum. Kambiyo —meselesinden bahsettiler. Eğer vaziyet müsait olsay- dı, Maliye Vekili arkadaşımızdan iza « hat alarak kendilerine bu vadide bilgi vermek isterdim, Kambiyo meselesin -« de daha ziyade arkadaşım mesul olduk- ları için son izahatlariyle cevap verdi- ler, İsmail Kemal Alpsar (Çorum) Pa- ra ve kambiyo işinin ikide birde bahis mevzuu edilmemesini bunun büyük bir devlet işi olduğunu söyledi. Bundan sonra Ekonomi bakanlığı büdcesinin fasıllarına geçilerek kabul edildi. İkinci Celse Ziraat büdcesi 10 dakikalık bir dinlenmeden sonra yapılan ikinci celsede Ziraat vekâleti büdossinlargözüşülmenine Başlandı:. Rul şeni Barkın (Samsun) görenin iftihar edeceği kadar büyük bir müessese olan Yüksek Ziraat Enstitüsünün kuruluş gayesini vazıh olarak öğrenmek istedi- — ğini; köylünün kalkınmasını ve refaha kavuş: temin edecek olan bu bü- yük müessesenin on yıl evel 12, geçen sene 18 ve bu yıl da 45 talebe yetiştir- mek suretile durmadan inkişaf ettiği- ni, yalnız işittiğine göre buradaki tale- benin mekteplerine tam manâsıyle bağ- lanmadığınt ve talebede istikballeri hakkında açık, kati bir emniyet olmadı- ğını, enstitüden ayrılıp başka fakülte- _lere giden talebeler olduğunu ve bazı« larınnı da aynr zamanda hukuk fakül- tesine de kaydolunduklarını, bazıları- nın da ÂAvrupa imtihanına girdiklerini söyledi ve bu büyük müessesenin ran- dımanını ne zaman vereceğini sordu. B. Besim Atalayın temenmnileri Besim Atalay (Aksaray) nufusu. muzun 10 milyonunun çiftçi olmasına mu kabil bir milyon küsur bin kara sapan ve 200.000 pulluk olduğunu, memleketin e. konomisinin dayandığı bu ekim aletleri- nin az olması ve 10 kişiye bir sapan düş- ini lekette mahsul verimini iler letmediğini, ilk tedbir olarak bu sapan sayısının bir misli fazlaya çıkartılmasını, Bir zamanlar getirtilen makineden fay. da alınmadığını, 924 den 934 e kadar hektar itibariyle ekilişin ancak 100 bin hektar arttığını, köylünün çift ve kara nunun bahşettiği haktan, hall ig- tifadesine imkân bırakılsın ki seferleri tahdid zarureti hasıl olmasın.” Emin Sazak (Eskişehir) Sigorta iş- lerinden bahsederek bu işin tam mana- siyle devletçilik sistemimizin el koyaca- ği bir iş olduğunu tebarüz ettirmiş, dev- letin bu işi inhisar idaresi gibi idare e- debileceğini, bu sayede, zirat sigortaya da imkân bulunmuş olacağını söylemiş- tir. Berç Türker (Afyon), turizm teşki- lâtına temas ederek bu iş için büdceye konan tahsisatm azlığına işaret etmiş, başka fasıllardan tasarruf etmek suretiy- le bu fasıldaki tahsisatın arttırıl istemiştir. Afyon mebusu bundan başka turizm teşkilâtı yapılırken kambiyo me- selesinin de nazarı itibare alınması lâ- zım geleceği noktasında misaller göste- rerek israr eylemiştir. Doktor Osman Şevki Uludağ (Kon- ya) Turizme verilen parayı az görme - diğini, turizm işinin büdce muvazene- lerinde müessir olacak kadar ehemiyet aldığını, bu işin böyle basit bir görüş - le halledilemiyeceğini, bugünkü vazi - yetin bu para ile idare edilebileceğini söyledi. Turizme ehemiyet veriyoruz. İktisat Vekili Celal Bayar (İzmir) Turizm meselesi hakikaten memleke« tin heyeti umumiyesine şamil bir ted- bir almak suretiyle ancak bunda muvaf- fak olunabilir. Biz bunu birinci hatve- olarak düşündük ve bütün vekâletlerin mütalaasını alarak bir kanun lâyihası p ihtiyacı olduğunu, bunun için bir bhasab yaptığını, 100 bin kara sapan, çift tohumluk vesaire için 9 milyon lira lâzım olduğunu bu verilirse memleket istihsalinin bir misli artacağını söyledi. Fazla koyun yetiştirilmesinin ehe. miyetine ve koyunun köylünün hayatın- daki değerine işaret eden B. Besim Ata- lay, ufacık Arnavudlukta 3 milyon ko- yun olduğunu söyliyerek bizde son dört yıl içinde on bir milyon koyunun on milyona düştüğünü, halbuki sayım ver- gisinin ucuzlatılması dolayisıyle son yıl içinde koyun sayısının iki milyon arttı- ğını söyledi. Ziraat vekâletinin sığır ve- bayı bakarisi ile yaptığı mücadeleden sitayişle bahseden B. Besim Atalay 1.150.000 lira sarfiyle büyük bir ensti. tü kurulatcağı yerde her mınmtakada ufak ziraat mektebleri serisi açılması ve bun- ların karyolasız, bıçaksız, çatalsız mek- tebler olmasını, çünkü bunları gören ta- lebenin kibarlaşarak köye gitmediğini, bu mekteblere gelecek talebelere pratik bilgiler verilmesini Hammer'in Ankara meyvasını öve öve bitiremediğini, şimdi bunlardan hiç bir şey kalmadığını ve bu işlerin yapılmasınt genç tarım bakanın- dan ve köylü için bir çok güzel kanunlar çıkartan tümuriyetten beklediğini söyle- di. Söz alan ziraat vekili B. Muhlis Erk.- men bu yıl Ziraat vekâletinin yeni büd- ce ile üzerine aldığı ehemiyetli ve mem leketi çok yakından alâkalandıran bü- yük meseleler üzerinde uzun boylu i - zahlar verdi ve alkışlandı. Bi (Sayfavı ceviriniz)