“No. 2063 —378 UYANIŞ. Hafta Yazısı: Antoloji Münasebetile Birkaç Söz Daha Genel Basın Direktörlüğü, bu- gürkü Türk edebiyatını Avrupaya tanıtacağım derken «taya acaip bir kitap çıkarmakla doğrusu büyük bir azizlik yaptı. İstanbul gazetele- rinde kopan tariz ve tenkid yazıları, anketleri bir sel gibi hergün akıp gidiyor. Edebiyatımızın en meşhur çehreleri bu işin aceleye gelmiş ve yanlış yapılmış bir hareket olduğunu hep bir ağızdan ve salâhiyetle ba- ğınyorlar. Fakat mesele bununla da bitmiyor. e Ortaya bir de yenilik, eskilik davası çıkıyor ve bugünkü Türk edebiyatının yüksek eser sa- hibi üstadlarının karşısına, onları in- kâra yeltenen ve bu suretle o an- tolojiyi tertip edenlerin kanaatini doğru gibi göstermeğe kalkan bazı sıska sesler de araya karışıyor. Hasılı bütün manasile bir akortsuz konser! Bakın şu bir tek kitabın yaptığı işe... Buna azizlik denmez de ne denir? Maamafih gittikçe insanın dü- şüncesi daha fazla genişliyor ve bu mesele etrafında da antolojiyi vücu- de getirenler hesabına başka şekil. de bir teessüre düşüyor. Çünkü Basın Direktörlüğünün bu sakat yav- rusu, onun ilk eseri de değildir. Bu antolojiden evvel buna benzer eksik ve hatalı bir eseri daha orta- ya atmıştı: yani Ankaradaki Genel Basın kongresi münasebetile dağıttı- gı dünya matbuatına bir bakış ismindeki risaleyi... Anlaşılan bu sayın makamın dalgınlığı, her çıkardığı ve çıkara- cağı kitap için bir anane haline ge- liyor. Netekim Dünya matbuatına bir bakış risalesinde de Türk ga- zeteciliğine tahsis edilen kısımlarda, 1908 den evvelki devresinde de gazete ve mecmua isimlerini yazma- mış ve neden sonra bu suretle ya- pılan hatanın hiç olmazsa bir ikisini tashihe lüzum görerek © risaleye ilâve edilmek ve gösterilen noktalar tashih olunmak üzere bir Düzeltme Eki daha neşretmişti. Fakat unutu- lan gazete ve mecmualar arasında öyleleri var ki, insan, bunların kar sında © (antolojideki unutkanlıklar gibi!) hayrete kapılmaktan kendisini alamıyor. Meselâ Ahmed Cevdetin İkdam'ı ile Ahmed Mithatın Tercü- manıhakikati ve Servetifünun bu me- yandadır. İşte Abdülhak Hâmidin antolojide unutulması gibi matbuat tarihi broşüründe de bu emekli ga- zete ve mecmularımızın unutulması o tarihçeyi yazan hesabına hiç de iyi bir not verdiremez. Çilekiiçib işin de bu iş gibi aceleye getirisi doğru değil dı. Tercümanıhakiket, “Tasviriefkâr, Mecmuai Ebüzziya, İkdam ve Ser- vetifünun gibi hem eski, heru büyük rol ifa etmiş olan emektar gazeteler nasil olurda unutulur? Hele Serveti- fünun'un Edebiyatı Cedide adile başlıbasıne bir edebi mektep vücude getimiş ve muasır Avrupa edebiyatı çığrınını ve eserlerini kuvvetle ortaya koymuş olduğunu bugün resmi pro- gramlardaki dersleri takip eden bi. tün lise talebeleri bilir. OFünu kum nasıl olurda Basın Direktürlüğü res- mi muharriri bunu bilemez ? Bu noktada biraz durarak, mat- buat tarihimiz üzerinde biraz izahat vermeği faydalı görmedeyiz. Önce bazı mecmvwalardan bahsedelim. En eski resimli mecmuamiz, 1881! de çıkan Musavver Medeniyet'ür. Sonra Mahmud Sadıkla Baytar Os. man İNurinin çıkardıkları Mir'atı Âlem gelir ki 1884 de çıkmağa başlıyarak dört sene devam etmiş- tir. Bu tarihlerde çıkarılan iki mü- him mecmua da şunlardır: Osman Nuri'nin Manzara sile Beşir Fuad'ın on beş günlük Güneş mecmuaları. Bunlardan maada Karagöz, Hayal, ve saire gibi mizah gazeteleri var- dır ve daha Servetifünun çıkmadan evvel 1887 de şimdiki Karagöz'ün müessisi Ali Fuad'ın kurmuş olduğu Musavver Cihan unutulmamak ge- rektir. Çünkü bu mecmua ilk çinko klişesini kullanmıştır. Ondan evvel bütün hep şimışire hâk ve şimşirden galvano kullanılır- dı. Bu mecmuadan sonra akla gelen mühim bir risale de Mecmuai Ebüz- ziya'dır. İşte bu mecmualar çıkmak- ta iken, o tarihlerde bunlara bakan Maarif Nezaretindeki Encü'neni Tef- tişi Murakabe mevkut neşriyat ile iştigalden bir irade ile menolundu. Onun üzerine Salak risalesile Ahmed İhsan'ın Servetillümidün evvel çikar- mış olduğu Ülinrum risalesi #e ka- patıldı. Ahmed İhsan Şülnk risale- sini Şair Mehmed Celâlle beraber çıkarıyordu. Şafak bu suretle kapa. tılıncaya kadar iki sene, Umran ise üç sene devam etmiş oldular. İşte bundan sonradır ki Nikolaidis ismin- de bir Rum tarafından OGalatada çıkarılmakta olan Servet gazetesine bir fenni ilâve şeklinde olmak şar- öle Servetifünun'a müsaade alınabil- ilişti ve Servetifünun Bay Ahmed İlisan tarafından 1891 de kurulmuş- tu ve İİİ de imtiyazı gazete ola- rak doğrudan doğruya kendisine devredilmişti. Hasılı anlaşılıyor ki Basın (o Direktörlüğünün (kitabında unuttuğu mecmualar arasında Miratı Âlem , Manzürmi Musavver Cihan mecmuaları gili bu Servetifünun da vardır. Yevmi gazetelerden de mü- him olarak unutulanlar, Tercümanı Hakikat, İkdam, Servet, Ceridetül- hakayik, Saadet başta gelmektedir. Bu meyanda, ilk defa on paraya çıkarılan Mürüvvet gazetesi de unu- tulmuştur. Ondan evvel bütün güti- delik gazeteler kırk paraya #alılmakta idiler. Fiyatın bu suretle Wcuzlatıl- ması, sonra bütün öpi#eieİcri de o fiyata inmeğe mecbur &itiğinden — Sonu Zöbinel sayfada — mecmualarda