No, 2069—377 İngilterenin Eski ve Yeni Kralları- na Ait Hatıralar, Fıkralar... Londra gazeteleri Beşinci Corcun ölümünden bahsederler- ken onun sadece İngiliz Kralı olmadığını, fakat belki bütün İngilizlik âlemine Hükümdarlık ettiğini yazıyorlar ve «Oğlu da öyle olacaktır» diyorlar. Filha- kika Sekizinci Edvard her İn- giliz Veliahdi gibi tam bir tah- sil hayatı geçirdikten sonra bi- rer birer bütün İngiliz memle- ketlerini tanımış, bunlarn het birinde haftalarca, aylarca otur- muş ve bu seyahatlerini mun- tazıman devam ettirmiştir. Se- kizinci Edvarda günün birinde Hindistan hudntlarında kaybol- muş küçük bir kasabadan balı- sedilse, onun, gözlerini kapa- yınca on kasıbayı hayalinde göreceği muhakkaktır | Şimdi İngiltere Kralı olan Sekizinci Edvard, henüz Prens dö Gal iken arasıra balolara gider, giderken de yanına bir- likte dansedeceği genç bir ka- dın seçerdi. Bununla beraber İngiliz Prensi baloda tesadif ettiği başka güzel kızlarla dan- setmekten de çekinmezii, Bir gün büyük İngiliz Dominyon- larından biri Şerefine tertip e- dilmiş olan bir baloda Prens dö Gal gene hoşuna giden bir İngiliz kızıyla dansetti. Bunu gören resmi zatlardan beri: — Prens Hasretleri, Far- kındamısınız ki , dansettiğiniz genç kız Londra eczahanelerin- den birinde çalışır. Büytik makam sahibi olan zetin bu sözleri tabii olarak bir hata işlemiş olduğunn Prense UYANIŞ İngiltere Kralı Villinci Edvard, “Gal Prensi, iken, Hassa Alayı uniformasile; Veliahd, bir geçit resminde selâm alıyor ihtar etmişti. Fakat dö Gal kendisine söylenen sözün mâ- nâsını sanki hiç anlamamış gi- bi gülerek şu cevabı verdi: — Ya öylemi? Eğer bir gün basta olursam ilâç almak için dansettiğim bu genç kızın bulunduğu eczahaneye gideyim! Sekizinci Edvard, bir futbol maçı seyrediyordu, Bu arada ken- disinin işsiz olduğunu söyleyen bir adanı yanına kabul edilme- sini istedi. Kral Edvard <Gel- sin!> dedi. Fakat gelen adam terbiyesizdi. İngiliz Veliahdine hitap ederek: — Vaktiyle cephelerde har. beden bizim gibi insanlar böyle açıkta, işsiz olarak türlü ızdı- raplar içinde yaşıyoruz. Siz ise lüks odalar, yataklar içinde zev- kediyorsunuz. Dedi. Hâdise bir iskandal şeklini aldı. Saray adamları bu adamın yakasından tutarak dı- şarıya çıkardılar. Fakat Prens müdahale ederek bu adamı tek- rar yanına getirtti ve kendisine şu suali surdu: — Siz askerliğinizi nerede yaptınız? Taburunuz neredeydi? İşsizlikten şikâyet eden ka- ba adam şaşırdı. Kekeledi. Ya- nında gene işsizlerden birkaç arkadaşı vardı. Bunların hepsi de eski muhariplerdendi. Onun için arkadaşları kendileri na- mına Söz söyliyen adamın ne- rede askerlik etmiş olduğunu tasrih etmesini, delil ve vesika © göstermesini istediler. Nihayet anlaşıldı ki eski muhariplerden olduğunu iddia eden adam öm- ründe bir gün askerlik etmiş değildi. Fazla olarak ecnebi | tabibiiyetinden olduğu anlaşıldı! Sıkıntısından kaçmağa mecbur oldu ! O vakit Prense soruldu: — Bu adamın askerlik et- mediğini nereden anladiniz? Perens, şu cevabi verdi : — Dikkat ettim, bu adam argo konuşuyordu. Fakat kul- landığı kelimeler askerlerin kul- landıkları argo kelimelere ben- zemiyordu | —Oelecek sayıda başka hatıralar, fıkralar— Gönderilen Bazı Şiirler Dolayınile BİR İZAH urdun her lârafından sik sik şiirler a- yor. e genç heveskârlar yollamak- aliye itibarlle düzgünce e n muamıza koyamıyöruz. nçlerin bundan Mrk olmamalarını, blâkiş azçok iü zımgye artları haiz sürette y gâyret öntermelerisi dileriz. UYANIŞ ..