27 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YIL. NO: 5239 - ULUSŞS 27 ŞUBAT 1936 PER Son haberler üruncü saıııfum ızdadır. ? AAARSARAMANARARAARANEİ. ADIMIZ, ANDIMIZDIR Heryerde 5 kurıu:s İmparator muhafız kıtalarınm isyanı bastırmak emrini aldıkları ve isyanın imparatora karşı olmadığı bildirilmektedir " İç Bakanı B. Goto başbakanlık vazif esini üzerine aldı Dün saat on dörtten itibaren muh- telif yerlerden gelen telgraflardan, Japonyada askeri bir isyan çıktığı an- laşılmaktadır. Berlindeki japon bü- yük elçiliğinin bir subayın münferid hareketi yüzünden çıktığına ve az za- manda bastırılacağına kani bulundu- ğu bu hâdise, Londradaki japon bü- yük elçiliğinin yüksek bir memuru- nun söylediğine göre, japon dış sıya- sasında değişiklik yapmıyacaktır. Ni- tekim, japon dış bakanı B. Hirota Sıngapurdaki japon konsolosluğuna çektiği bir telgrafta kendisinin bu mesrvle ile hiç bir alâkası bulunmad.- ilmediğini samldıgı ka- «$armaı da ilâve et Vvazi ye tm car ovahim —olrmad | mektedir. — Buzsnla beraber, Şanghaydan, bü- tün Japonyada örfi idlğeesilan edildi. V zetelerine hâdise hakkında bir şey * gi, Lös-dradan, Çinde çıkan japon için emir verildiği ve yazmamaları her türlü muhaberelere şiddetli bir ür konulduğu bildirilmektedir. Tokyo ile San Fransisko ve Londra d çB 5 kesilmiştir. ar e Ş Ağır yaralanmış olduğu bildirilen Finans bak Takahaşi'nin - lerde parl toda görüşülen askeri büdceye şiddetle itirazda bulunmuş olduğu bildirildiğine göre, ayaklan- manın emperyalist ve militarist ele- BEeŞ manlar tarafından yapıldığı anlaşılı Başbetke HALK$I GENÇLİK F.R. ATAY Hemen bütün şarkta okumuş o- lan, halktan kopar; köksüzleşir: Uğursuzluk eseri olarak geri bir memlekette doğmuştur. Bu halk, ona, yurd dışında süs - hizmetler veya kolay kazançlar vererek, minnetini gösterecek ve nazını çe- kecektir. Böyle memleketleri do- laştığınızda, halk işi kadrolarının iskartalar ve bedbinlerle dolmuş olduğunu görürsünüz. Osmanlı gencliklerinde istisna- lar vardı. Yeni genclik ise büsbü- -tün ayrı bir terbiye ve şuurla yuğ- rulmuştur. Türkiye Halkevlerinde vazife alanlar başka türlü düşün- mektedirler. Eğer onların övünü- iecek bir şerefleri, yüksekten ba- kan bir gururları, duygan bir hay- siyetleri varsa, hepsi bu memle- ketten ve halktan olmaktır. Bu şe- ref, gurur ve haysiyeti daha esas- landırmak ve kuvvetlendirmek için, memleket ve halkı, kendi ku- suru olmıyan, geriliklerden kur- tarmak lâzımdır. Gencliğin asilli- gi, almış olduğu vazifenin ve ba- şardığı eserin büyüklüğü ile ölçü- lür. İmdi, hiç bir genclik, boyle bir vazlle görmek ve böyle bir eser yaratmak bakımından, Ata- türk £ veliği yerinde değildir. Bu savaş için Halkevlerinin ver- miş olduğu imkânlar, hududsuz- ; dur. Halk ile kaynaştığımız, onun- /Sonu 2. inci sayfada) DAĞ c — — —— seme ee üüi — — — — Nizeea e le el TeRiadl 4 —— BB — a OA YYT CK — geet G LRan e AA AA A . Hassa kıtalarına isyanı bastırması için emir veren japon imparatoru Hiro Hito yor. Onun için, isyan haberi Çinde bü- yük bir heyecan uyandırmıştır. Bu is. yan Nankin'de, japon ordusunun Çin İsyanın dış sıyasada değişiklik yapmı- yacağını söyliyen dış bakanı Hirota ve Sovyetlere karşı yapacağı yeni ha- reketlerin bir başlangıcı gibi görül- mektedir. Hâdise nasıl oldu? Londra, 26 (A.A.) — Japon başba- kanı Okada, finans bakanı Takahaşi ve amiral Saito'nun öldürüldükleri haberi jJapon dış bakanlığ Singap bir tebliğiyle teeyyüd etmistir. Genel müfettiş Vatanaka ağır a gelen yaralanmışt.c. Suikasd hakkında Londraya aşağıdaki malümat gelmiştir: Mançuriye hareketinden bir az evel silâh ve mühimmat almış olan birinci fırkanın üçüncü alayı bir kaç zabitin ku- mandasında Tokyonun başlıca mevkile- , rini işgal etmiş ve sü bakanlığıyla polis .. (Sonu 3. üncü sayfada) ;Japonya’da askeri bir isyan çıktı. Basbakan, tüze vefinans bakanları ve bir kaç devlet adamı öldürüldü İTA! YAN - HABES HARBI An);ba Alasginin düsmesi yakın 4 1 beşler gene çete harbına başladılar Düşen italyan tayyarelerinin sayısı 17 yi bulmuş Londra, 26 (A.A.) — Royter bildiriyor : Bütün şimal cephesinde büyük bir keşif kolu faaliyeti kaydolun- maktadır. İtalyanlar tarafından yapılan keşif kolu faaliyetinin he- defi bilhassa Ambaalagi üzerine yapılacak ilerleme hareketini ha- zırlamaktır. Eritre kaynaklarından verilen haberlere göre bu yer, ya bugün ve yahut en fazla geç ola- rak yarın italyanların eline geç- miş bulunacaktır. Habeşler tara- fından yapılan keşif kolu faali- yetinin sebebi ise Makalle mınta- kasındaki son italyan hücumlarına karsıhk koymaktır. Simal cephesi- nin bir çok noktalarında ve hele Makallenin garbinde ve Aksumun yakınlarında hahes müfrezeleri ge- İNGİLİZ RESMİ MAHFİLLERİNE GÖRE: İngiltere sulh teklifinde bulunmamıştır Londra, 26 (A.A.) — Burada resmen bildirildiğine göre, ingiliz hükümetinin italya - habeş anlaş- mazlığıyle alâkadar olarak yeni bir sulh teklifi yapmış olduğu ve- yahut böyle bir teklif yapmak ni- yetinde bulunduğu hakkında Av- rupada çıkan şayialar temamen a- sılsızdır. “Ulus,, un Dıl Yazıları Türkçede menfı anlamlar IX. «Değib sözünün ve bununla ilgili kelimelerin <«Gü neş - esaslarına göre Dib teorisi analizi |Dilimizde doğrudan doğruya menfi anlamına delâlet eden ke- limelerden “yok” ve “hayır” etmiştik. Bu manadaki kelim elerin sonuncusu olarak, sözlerini dünkü yazımızda analiz “değil” kelimesinin ve onunla ilgili sözlerin analizini de bugün neşre- diyoruz |. Değil “Var” ve “yok” kelimeleri gibi, “değil” sözü de, deskriptif gra- merde mahiyeti pek iyi tayin edi- lemiyerek “menfi anlamlı söz” di- ye geçiliveren kelimelerden - biri- dir (1). Türkçede menfi anlamı- na gelen sözler arasında analizi Z) “Yok” kelimesinin analizi (Ulus) un 1-11-1935 sayısında ya- pılmış ve dünkü yazınıızda tekrar edilmiştir. “Var” kelimesinin ana- lizi ileride yazılacaktır. epeyce ehemmiyet götüren bir söz de bu “değil” dir. Bu ehemmiyetin başlıca sebebi, bu kelimede - bir- kaç elemanın birbiri içine girmiş bulunmasıdır. “Değil” kelimesinin başlamadan önce, bu kelimenin başka Türk lehçelerindeki- görü- nüşlerini gözden geçirmeliyiz. “Değil” kelimesinin Türk leh- çelerinde şu şekillerini buluyo- ruz: (Sonu 2. inci sayfada) analizine celeyin italyan hatfarı gerisine a- kınlar yapmakta ve italyan ileri kollarını ansızın bastırmak üzere tertibat almaktadırlar. Habeşler, italyanlara büyük yığınlar halin- de hücum ettikleri zaman uğradık- ları muvaffakiyetsizlikler üzerine yeniden bu çete harbı taktiğine dönmüşlerdir. Zira bu takdirde i- talyanların topçu kuvvetleriyle tayyareleri fazla bir iş yapama- maktadırlar. Bundan başka habeş mahfillerinin bildirdiklerine göre baskın unsurunun büyük ehemiyet kesbettiği ufak çarpışmalarda her iki taraf aşağı yukarı aynı muvaf- fakiyet çanslarım haiz bulmakta ve bu hal ise habeşlerin lehine bit- mektedir. Dessie'deki habeş karargu.lım- da bülünan muhtelif bitaraf mü- şahitlerin kanaatı şu merkezdedir ki, hücum tankları, tayyareler ve motörlü nakil vasıtaları filhakika gayet kıymetli yardımcı unsurlar- dır, fakat işin nihayetinde araziyi zaptedecek, temizliyecek ve niha- yet bu zaptedilen yerleri kendi elinde tutacak olan esaslı muhare- be kuvveti gene pıyade ve ı'ıel:erd dir. Tüfek kurşunu ile düşürülen tayyare Volkayt bölgesinde Kalitya ci- (Sonu 3. üncü sayfada) Fıkra: Antoloji Basın Direktörlüğünün yap- mış olduğu son cinayeti şüphesiz haber almışsınızdır: Gelen geçen, yahut Türkiyeye hiç uğramıyan, Fakat hemen hepsi henüz Türkiye- nin garblı sanat ve fikir adamları olduğundan şüphe eden frenklere vermek üzere bir küçük antoloji hazırlamış! şiir ve nesir yazanları- mızdan bir kaçını unutmuş; yahut bir kaçı hakkında, kendilerine ve- ya başkalarına aykırıca gelen hü- kümlerde bulunmuş. Halbuki siz bizim biribirimiz için hükümlerimizin ne kadar insaflı ve doğru olduğunu bilirsi- niz. Dilimizde de sanat ve edebi- yatın dünkü veya bugünkü vazi- yefini gösteren bir sürü eserin de bulunduğundan şüphesiz malüma- ftınız vardır. Tevazuumuz da sizin siçin meçhul değildir. Basın Direk- törlüğü ne bu hükümleri tartmış, ne bu eserleri okumuş, ne de ne- fislerimiz hakkındaki muhakeme- lerimizi göz önünde tutmuştur. Latifeyi bırakınız: Biz edipler, şair, tenkideiler kendimiz türkçe bir edebiyat tarihi veya bir anta- loji yapsakda Basın Direktörlüğü gibi, vazifeleri doğrudan doğmyı üe bu olmıyan, fakat biraz eksik ve yanlışta olsa, yeni Türkiyenin ma- nevi ve maddi manzarasını tanıt- m'kk“ mesul olanlara bir ör- (Sayfayı çevir iniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: