27 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

27 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YARŞUŞR GĞ ee c Gi SAYFA 4 Kısa Dış Haberler *& Bulgaristanda bir takım tevkifler yaptırıldığı haberi, bulgar ajansı tara. fından tekzib olunmaktadı *& Memel'de alman - partileri geçen devreye göre iki fazlasiyle 48 azalık ka- zanmışlardır. ULUS St eee YENİ FRANSIZ POLİTİKASI $ * Yeni bir ingiliz deniz altı gemisi daha denize siştir. 1520 tonluk o- Jan bu geminin süratı 15 mi *& Polonya iç bakanı diyet meclisinde verdiği bir nutukta, bazı sağcı ve solcu unsurların ekonomik buhrandan faydala: 'narak memlekette kargaşalık çıkarma; yeltendiklerini, hükümetin bu iki gru- pun faaliyetini büyük bir şiddetle önli- yeceğini bildirmiştir. * Çindeld Sansi / vilâyetinin komü- mistlerin tehdidi altında bulunduğu ha- beri teyid olunmaktadır. * Vaşingtondaki Meksika büyük el gisi, hükümetinin - Panamerikan konfe- yansına memnuniyetle gireceğini dış iş- deri bakanlığına bir nota ile bildirmiştir. * İngilterenin munzam deniz büt- gesiyle yaptıracağı yedi süperdestroyer çok modern olacaktır. Bunlarda andlaş- maların izin verdiği en ağır toplar ve renle gömülmüştür. Bu denizaltı gemi iki senelik bir çalışmadan sonra yüzdü rülmüş ve tayfaların - cesedleri çıkarıl mıştar. * İngiliz kabinesi — haftalık mutai toplantısını yaparak B. Eden'in 1i komitesinde takınacağı tavrı görüştüğ » bildirilmektedir. dostlarının hâdise / çıkarmamaları için altı yedek subayı iğreti olarak tevkif et Eden pazar günü öğleden son 'va Cenevreye hareket edecekti Riçi'yi kabul etmiş ve mumaileyhten Almanyadaki ikameti hakkındı dar almıştır. Tribün des Nasyon gazetesinde Pi- yer Dominik yazıyor Her politikada, faaliyet prensip ve esaslarını göz önünde tutmak icab eder. Diplomatik ve devlet adamının mek yoluna sapar ve devlet adamı kamoyunu kollamak zorundadır. Fransanın ist yrensipler sulh ve kollektif emniyetin bölünmez- Sulh bölünemez, çür kavga umumi- için, her taraf tehlike ah koşmayı te- ahhüt ederken, başkalarının da ken- di yardımına koşacaklarına güvene bilsin diyo: görünüyor. Öte yandan, Birle- #ik devletler, kend. kabuğuna çeki Bu şartlı cak prensipleri ilân etmek, fakat on- lara hürmet ederken, vakıaları da he- saba katmaktan başka türlü hareket edeme: İmdi ortada bazı vakıalar vardır: habeş harbi, İtalyı vi tedbirlere karşı ayaklanması, AL manyanın ve Sövyet Rusyaya karşı tehdidler; Japonyanın taarruzcu politikası. *AREKETL. GEÇMEK LÜZUMU müdaet, Fransa, harekete geç nese de olur sandı. Japonya uzaktı < Habeş hat sömürge kavzasıdır ve bölgesel içinde, Fransa an- ilahlanması deriliyordu, İtal n bir Almanyaya gelince, onunla bir yakınlaşma vapmak imkânına inanı hıyordu. her ikisi de Fransa ve Sovyet Rusya ile mutabıktırlar. MUHAFAZAKAR BİRLEŞMESİ Bu muhafazakâr unsurların birleş- mesi demektir. Çünkü İngiltere de ta- bil buraya dahildir. Ne İngiltere, ne Fransa, ne Sovyet Rusya, ne de kü- çük anlaşmanın veya Balkan anlaş- ması devletlerinden hiç larından bir şey istiyor de Avusturya hatıra turya hiç de revizyoni bir yandan prens UNSURLARIN teşekkül edebilir. ö lnelerieda oli ür nezdindeki İşte Fransa, politikasına temel ola- te yandan, İngiltere — ve Fransanın rle cihazlandırılacak ve e BER ARRMndü Bdi ş - Fakat Japonya ne kadar uzak ©- ğ k ş K varmıştır. kabulde yalnız değildir n Künün birinde Balkan anlaşmasına den Volçef'in yakınları olan bir takrm eski subaylar tevkif edilmiştir. * Avam kamarasında Japonyu bir suale cevab yonya / bankasının söyledikten sonra Bayramda galatasaraylı boksörler geliyor Haber aldığımıza göre, Galata - ilk defa iki şehir çarpışmasını tem: CENEVRELİLER VE DİĞERLEK, Evvela şurs Juyız ki, bir taarruz halinde müdaha le etmeye muktedir pek az mill. dır. Mesela hiç kimse bir Peru veya Meksika ordusunun yardımını düşun memiştir. Pratik ol ayzen hir mikdar devletlerin elinde olacaktır. Bunlardan birinci safta ye- di devlet vardır: ingiltere, — Fransa, Rusya, Almanya, İtalya, Bi letler, Japonya. — Bunlar kuvvetli fakat aksiyonları ihma! edi: lir elmıyan bir mikdar kuvvetleri da ha ilâve etmek lâzımdır: Evvela Po- lonya. sonra küçük anlaşmanın üç devleti, Balkan anlaşması ve bil bu anlaşmanın askeri başı ola kiye, Ceri kalanlarının kaymeti ikir. ci derecededir. Felâket şuradadır ki yedi büyük mille:ten üçü Cenevreci, üçü Cenevre aleyhtar taraftır. Çünkü. hususiyle bizi meşgul eden bir Avru- pa savaşı halinde Birleşik devletler yerinden kımıldamıyacaktır, - bizir cudan bütün istiyebileceğimiz deni: dere hâkim olan kuvvetleri rahat bı- rakmasıdır. FRANSIZ POLİTİKASI VE VAKLA- LAR. Fransız politikası bu suretle siplerden vakınlara geçmiye mecbur. r bütün - devletler, göz önünde (4t k, mesele, mu- Avrupaya kadar gelmektedir; İtalya: Habeş harbı da, zecri tedbirler - ve petrol ambargosu de'r asiyle, paya da teriyor; nihayet, Almanya bir yakın- latmayı istiyor ve kabul ediyorsa, bu 'nu ancak garb sınırında - istiyor ve sarf şarkta ellerini serbest bulundur: venk maksndiyle. Bütün bunlar, Fra: bozuk olan kollek- sistemin yerine bir seri anlaşma ve suretiyle harekete geç- Avru- ayet etmek tehlikesini gör , yetersiz vey faklar te: miye sevket FRANSA VE MOSKOVA ilk iş, bir. Fransız yapmaktı. Polonya ründüğü ve Bunun için, Sovyet anlaşmas Ali laşma çok daha lüzumlu bir hale gel- mişti. Bu anlaşma, Fransız - Leh baj larının kopması demek olmuyacaktı. Şüphesiz ki Polonya, Alman - Rus kavgasının savaş meydanı haline gel- imek isteme: bu anlaşmaya tirak etmiyecekti, fakat Fransız - Sov- yet uzlaşması, Polonyanın bize mu- ise, Rusya, hiç olmazsa, manevi ve ekonomik yoldan Polonyayı gerisin. den emin bir vaziyette bulunduracak- " İkinci nokta, Fransanın küçük an- daşma ve Balkan devletleriyle birli #ini kuvvetlendirmekti. Üçüncüsü de girmesini intaç edecek kadar sarih - Jacaktır. Gerçi Bulgaristanla Maca- ristan gibi, muhafazakâr döğilse de, öyle tek başına kalmak- tadır ci fransız - ingiliz tarafını tut- mak-kendi menfaati icabıdır. Avı tuya küçük anlaşmaya — yaklaşırsa istan için de vaziyet aynı ola- REVİZYONİST UNSURLAR Ne yazık ki, bu muhafazakâr bir. liğin karşısında, kudretli revizyoncu vasurlar dikilmektedir. Hareket sa. hası Asyada tahdid edilmiş olan Ja- çok kenara bırakılırsa, Macaristarı ve Bulgaristan ihmal edilse bile, Al- manya ve hattâ İtalya adamakıllı he saba katılmak lâzımdır. İtalya, şimdilik Habeş guldür, fakat petrol üzerine amba: go hususunda en küçük tehdid, veya daha fenası abloka, onu Akdenizde ve hattâ Avrupada harekete geçirebi- lir ve herhalde Almanyaya çok yak- faştırabilir. Almanyaya - gelince, bu vlet Ren'in yeniden askerleştiril. mesi / işini fransız - sovyet — paktır tasdikine bağlamak ister görünüyor. NETİCE talyayı, harba sirmekten menet- ibir spor günu — *ollektif emmiyet bususunda ' kendi | bu devletleri ve küçük anlaşmayı Sov. / — ek için yapılan gayretler netice ver e A l ile bayramın üçüncü ve beşinci gün- | canlı şubelerinden biri olan boksu, te halinde müşterek birlik | sız diplomasisi böylece bir Çek - Sov- | sarcanmış olan gayretler gil Teri olmak üzere iki çarpışma yapa - caklardır. Galatasarayın yetiştirdiği Küçük Kemal, Fahri, İsmail, Kler, Süheyi, Danyal, Talât, ve Melih gibi ele - manlarını göndermekle Ankara'da Tefrika: 1 ilerletmek için yapılan bu teşebbi leri memnuniyetle karşılarız. Resmimiz çalatasaraylı boksörler- le karşılaşacak olan Ankara boks ku: übünden Salih ve Hilmi ile Ankara Gücünden Bekiri gösteriyor. kimiyetini başarabilmek için, ilâhi bir emir fikrne dayanarak rahat edebilirdi. fakat hal böyle değildir. Japanya ve yet anlaşması imzalatmıya muvaffak aldu, sonra Sövyet Rusya, Besarabyı dan vaz geçtiği için, zemin bir Rus- Romen anlaşmasına müsaid hale gel. di. Bugün küçük anlaşma ve Balkan dayanıyorlar vi dünyasından ayrılmış bir halde, ayrı bir* ibeti, kendilerini selâmete çıkarmak — içın, diye kullanmakatdır. Bu direktifleri, yaşa- mak azminde olan ve kendilerine muhalif bulunan milletlere karşı kolayca tatbik ede- bilmek için, hıristiyanlık akidesi, hıristiyan ın, her türlü ulusal ve ırki duygüsünü sii süpürüyor ve aynı zamanda da, Yehova'nın hayat sürdürmektedir. Bu gibi insanlar, ken- di ulusları arasından kurtarılıp, kolayca “ne- cata” vardırılırlar. Böyle “halâs” olmuşlar ise, kendilerini, can ve gönülden, papasın güdümüne bırakmaları lâzımdır. Cennet u- mudu ile cehennem korkusunun da, zaten lerini yeryüzünde eda etmemesinden — zoru, budur. Bu da yetmiyor. Bu gibi ki itürü, ebedi cehenmem azabına mahküm e- Selerin, tamamiyle dermansız. ve mukave- dilmediği takdirde, fâni dünyadaki hayatı- —metsiz olmaları gerektir. Onun için, hıristi- 'nın manası diye, bu direktifleri yerine getir- yanlık akidesi, ona, kendisi hakkında, tan- Menin bir mükâfatı olarak cenne*te ehedi ve — rının, ayrı ayrı her şeyi tayin etmekte oldu- mesud bir hayat gösteriyor. Bu suretle de, ğunu öğretmektedir. hiristivanın veryüzündeki varlığı, cennette- — — Bundan dolayıdır ki, harb başladığı za- ki ebedi hayata veya cehennem azabına bir - man, harba girismiş ve biribirlerinin karşı- tikal seklinden başka bir şey olmıyor. —— Jarına, düşman diye dikilmiş olan milletler, Cennet ve cehennem hakkındaki akide- - kendilerini, yahudi ve papas saltanatı altır lcı, hıristiyanı son derece hodbin yapıyor; Na sokmak istiyen, aynı tanrıdan, aynı Ye- cünkü bu akidelere göre o, ve valnız o, kısa — hova'dan, zafer dilendiler. bir fâni varlıktan sonra, cennette veya ce — Hıristiyan, payma düşen — musibetten hennemde, ebedi hayat gecirmekte ve bu - ötürü, nasıl Yehova'ya bilhassa müteşekkir ebedi hayatın nimet ve yahut dehşetlerini - olması lâzımsa, - çünkü, ne kadar büyük ©- tatmaktadır. lursa o nisbette de, bu musibeti, Yehova'nın Yehova'nın mümessilleri olan popaslar, kendisine karşı olan fevkalâde bir sevgi te- - TüS1d a K haristiyanlık akidesiyle, her hıristiyana, cen — zahürü diye telakki etmesi gerektir - kaybe- — — Birçoklarınm, yalnız adlariyle alman B nete girebilmesi için ne yapması veya cehen- dilmiş olan bir harbın korkunç sefaletinden —" İarına rağmen. dünya harbında, bizler de 'neme yuvarlanmaması için nelerden cekin — ötürü de, Yehova'ya teşekkür etmesi lâzım- bi hıristiyan millet idik ve bu harbta, bü. mesi lâzımgeldiğini ” göstermekte ve böyle- — dır. Çünkü, hıristiyanın iymanınca, Yehova, — yük işler başardık. likle, ona, ulus içindeki kartleşlerinin mane- ona ve mensub olduğu ulnsa, böyle bir mu: bilhassa tesiri dokunsun diye vermektedir. Böylelikle, bu akidenin neticesiyle, ulu- sal hürriyet azminin istediği şeyler arasında: ki içinden çıkılmaz tez--ları aklı almıyan hıristiyan tanrıya erişmek sahasında düşün- cesiz ve iradesiz bir hale sokulmuş oluyor. Ondan sonradır ki, o, papas elinde ve do- layısiyle Yuda ile Romanın avcunda, uysal, müdafaasız ve düşünce fukarası bir alet ha- lini alır; ayrıca yaptlan telkinlerle, her ta- rafa, hattâ kendi milleti ve başka milletler aleyhinde de sevkedilehilir. İşte, gene bun- dan sonradır ki, hıristiyan akidesi, vazifesi- ni yapmış olur. Dünya harbında, hıristiyan milletlerin, “memnun olmiyanlar” ın tesiriyle devrilmiş olmaları, ancak bu suretle izah edilebilir. Topyekün harbın zarureti içinde, ulusal yı- kımım - ve hele yahudi ile Roma böyle bir yıkımı isteyince - sebebi, hıristiyanlık akide- Si, ve bu akideye göre hayata verilmiş ol- masıdır. TOPYEKÜN HARB Yazan: General Ludendor! Türkçeye çeviren: Hikmet TUNA SŞ W Z ON Çünkü, bu esaslar, millete mensub her € serdin, tekmil varlığını, hayat telakkisini, /— kendisinin millete intibak şeklini, ve ciddi an gelince, kenı cadele edecek olan bir millete, manevi bir- Tiğin, ne suretle elde edilerek korunacağını — tayin etmektecir. ğ Bu esaslı araştırmanın verdiği ilk netice, hüsusiyetlerini gasbederek kollektifleştir. dikleri milletlerin üzerinde, kendi cihan cu- murluklarını kurmak için, yahudi ile Roma: leri mücadelede, hiristiyanlık in en elverişli bir propaganda aki desinden başka bir şey olmadığının, tesbit edilmiş olmasıdır. Müukaddes kitabta, Yahudilerin ulusal tanrıları ve hiristiyanların cihan tanrısı Yehova'nm, güzide yahudi milletine, millet lere tahaklküm etmeleri icin verdiği direktif- ler ve, bu gayeye varmak icin gösterdiği yol- lar, apacık olarak tesbit edilmiştir ki, avnı die'sifleri, Roma'daki Pana da, napas ha- (Sonu var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: