< No,1918—233 edebilirim ki bu hemen hemen hiç aklımdan geçmiyor. Belki günahtır, fakat içimden gelmiyor; evet kalbimde ona dair hiçbir şey duymuyorum — şurası garip ki annesi bile onun için hiçbir şey hissetmiyor! Onun sizi hiç alâkadar etmediğini itiraf edin, Madonna! (Doktora dönerek, nevmidiyle), Buna ötekinden bahse- diyor | (Ve gittikçe müteheyyiş olarak) ben de hiç an- lıyamadığım bir israrla. LANDOLFO (mütevazı) İhtimal, Haşmetpenah, Toscana Markizi hakkında edinmiş olabileceğiniz bir fikrinizi gidermek için. (5on- ra, bunu söylemeğe cürel olmiş olmanın verdiği endiy- şeyle, derhal ilâve eder). Yani, bu dakikada, demek is- tiyornm... a Demek sen de onun benim dostum olduğunu iddia ediyorsun. b LANDO Eveb bu dakikada öyledir. Haşmetmpenah | DONNA MATILDE Evet, işte bilhassa bunun için... IV HANRİ Anladım. Şu halde, benim onu sevdiğime inanmı- yorsunuz. Anladım. Anladım. Buna kimse ihtimal ver- medi, kimse bundan şüphe etmedi. Böyle daha iyi! Yeter. Yeter. (Sözünü keser ve tamamile başkr bir ruh ve başka bir çehre #le doktora döner) Gördünüz mü, Monsinyor ? Beni aforozdan kurtarmak, affetmek için Papanın koymuş olduğu şartların, o aforozun sebeple- rile hiç alâkası yok! Papa Gregorius'a söyleyin, Bres- sanone'de tekrar görüşeceğiz. Siz de Madonna, şayet aşağıda, arkadaşınız Markizin şatosunun avlusunda kızınıza rasgelmek bahtiyarlığına nail olacak olursu- sunuz, — ne diyeyim ? — söyleyin, yukarıya çıksın; bakalım onu bir zevce ve İmperatoriçe gibi bağrıma basabilecak miyim ? Şimdiye kadar buraya birçok ka- dınlar geldi, ve bana o kadın olduklarını — yani (ayip değil ya, karım olduktan sonra1...) Kendinin olduğuna hükmederek bazan aramış olduğum o kadınolduk- larını söylediler, temin ettiler, temin ettiler. Fakat hepsi bana Berto olduklarını, Jusa'lı olduklarını, söy- lerken — bilmiyorum niçin? — Gülüyorlardı. (Gizlice) Anlayor musunuz ? Yatakta, ben, bu elbisem üzerimde y o da... evet tabil, elbisesiz.... bir erkek ve bir kadın... tabif bir şeydir! İnsan artık mevkiini dü- şünmez. Bir kenara astığınız elbise bir heyulâ gibi ka- hırl (Başka bir sesle doktora hitaben, gizlice) Ben de öyle zannediyorum ki ekseriya, Monsinyor, hayaletler nihayet ruhun bazı küçük yanlışlıklarından başka bir şey değildirler: uyku âleminde ithal edilemiyen hayaller: Bazen, gündür, uyanıkken de bunlara tesa- düf ederiz; ve korkarız. Ben, geceleri atlarımdan inmiş ve gülen bütün o karmakarışık, perişan hayalleri kar- şımda görünce daima pek çok korkarım, — Gecenin süküneti içinde, damarlarımda, uzak odalardan gelen boğuk ayak seslerimle bir sesle akad kanımdan da ba- zan korkuyorum... Yeter, sizi burada, ayakta, fazla tuttum. Arzı hürmet ederim Madonna; arzı hürmet ede- rim, Monsinyor. — Devamı var — in SERVETİFÜNUN 407 Musiki: Fransız Tiyatrosunda Konser: ROBERT DE MARCHI, MARIE-LO- UISE KARAKAŞ ve CARLO D'ALPI- NO CAPOCELLİ Geçen Pazar akşamı Beyoğlunda Fransız tiyatro- sunda güzel bir teganni konseri verildi. Artık yaz mevsiminin yaklaşmış olması hasebiyle musiki me- raklıları için mevsimin bu son konserlerini kaybet- mek herhalde iyi birşey değildi. Fransız tiyaörosuna Pazar akşamı saat 9,30 da gittik. Biraz sonra perde açılıyor, evvelâ sahneye genç maestro Carlo d'Alpino Capocelli geliyor, piya- noya oturuyor. Biraz sonra tenor M. Robert De Mar- chi ilk defa olarak sahneye çıkmıyor. Geçen gene de bir iki konser vermişti ve sesinin kuvvetini musiki meraklılarına tanıtmıştı. Fakat herhalde geçen &ene- den bugüne kadar genç amatör çok çalışmış olacak; arada mühim bir fark, göze çarpan bir terakki var. M. De Marehi evvelâ (Massenet) ni (İnvoction â la nature) parçasiyle başladı, sonra, daha büyük bir mu- valfakiyetle (Masicagni)nin «sörönade» ını teganni etti; ve çak alkışlandı. (Donizetti)nin Elisir dAmora na- mındaki operasındaki «una furtiva lagrim» parçasını ve sonra da Avolio'nun <Mia bella siguora» şurkısı- nı büyük bir incelikle ve kabiliyetle dinletti. Konserin birinci kışmı sürekli alkışlar arasında bitti. İkinci kısım Mel Mari-Lulz Karakaş Hanım ta- rafından teganni edildi. Karakaş Hanım'ın çok güzel, ince ve tatlı bir sesi var. (Donizetli)nin «Lucia de- Lamermoor»> namındaki operasının bir parçasını ha- kiksten hissederek ve hissettirerek teganni etti ve çok alkışlandı. (Massenet) nin (Manon) unda ve Wilh. Fesch'in «Tu fui la superbetla» namındaki şarkısında da daha az muvaffak olmadı. P.D. Paradie'in «Çuel ru&celletto» ismindeki şarkısını fevkalâde nefis bir surette söyledi, Luiz Karakaş Hanım biraz daha çalışırsa çok mu- vaffak olacak. Müsteit bir sesi var. Programın üçüncü kısmını, Luiz Karakaş Hanım'- ın ve M. Robert de Marchi'nin berabe teganni ettik- İeri, (Traviata) nın linci perdesindeki duo, büyük üs- tat Verdi'nin bu nefis operasını gözümüzün önünde bir defa daha yaşattı. M. Robert de Marehi'yi ve bil- hassa Luiz Karakaş hanımı takdir etmemek kabil değil. Kendilerine piyanoda refakat eden Maestro Capo- celli pek genç olmasına rağmen, şehrimizde çok ta- nınmış bir san'atkârdır. Kıymettar viyolonist Mel Lily Capocelli'nin kardeşi olan M. Carlo Roma Konserva- tuvarında uzun müddet tahsil etmiş ve muvaffaki- yetle mezun olduktan &onra şehrimize gelmiştir. Ay- ni zamanda bestekâr olan M. Carlo d'Alpino Capp- celli güzel bir iki operet bestelemiş ve muvaffakıyetle temsil ettirmiştir.