62 SERVETİFÜNUN 4 00604400606 ÜÇ PERDELİK NS MANZUM PİYES Rakeekereye ral Eziz a izi iel dei Mis iin: Ee Mia Elika klan MEDIME No.1871 —186' İN. YAZAN: HALİT FAHRİ BARMARKIADINN DİLÂŞUP, gözyaşlarile, Bugün hali çok fena.. ATEŞPARE, Nedim'in Jacıklı hali kar- şısında artık kendisi de gözyaşlarını tutamıyarak. Korkarım yakın ecel! DİLÂŞUP Ah, sus1.. kalfa.. söyleme... söyleme bunu, kalfa | NEDİM, odanın içinde dönerek. Paşam,. Paşam.. sen beni kurtar!... Minderin koşesine atılıp başını yastıkların srazına saklar, ATEŞPARE Artık etrafa Saldırıyor... Teessürönden boğularak. Ümidim kalmadı biçarede... DİLÂŞUP, kap.ya doğru giderek. Canım, Hafız Efendi ne oldu ya.. nerede?.. Hafız efendi Zeynep kadınla girer. “MECLİS nı EVVEKİLER. ZEYNEP, HAFIZ CEMAL HAFIZ CEMAL İşte geldim... Bİ DİLAŞUP Hastamız yine pek fenalaştı... Müthiş bir nehir gibi demin gürledi, taştı... Şimdi... Koşede, yastıkların içinde büzülmüş elan Nedimi gös- tererek, Bakın ne halde ?.. ATEŞPARE Bitkin artık.. Pek bitkin! HAFIZ CEMAL Siz yanında durmayın.. ben okurken çekilin. Kadınlar giderler, MECLİS IV NEDİM, HAFIZ CEMAL HAFIZ CEMAL i Nedim Efendi.. canım.. bakın biraz bu yana.. — Geçen nüshalardan devam — . Bana dargın mısınız ?.. Nedim, başını çevirir. Şimdi helinde bir lâhze sükün ve inkiyat vardır. Yalnız gözleri donuk bir mecnun bakışile sâbit ve keskin bakar, NEDİM, tehlikeden kurtulmuş bir hisle, O haydut, o Patrona, Demin cellâtlarını yollamış ta haykırdım.. Haydutların başını sonra topuzla kırdım.. İçlerinden birisi hatta geberdi gibi.. Öbürleri kaçtılar... Gürültülü bir kahkaha ile güler. Hem nasıl!.. kedi gibi.. Tekrar bir kahkaha. Tam dört ayak üstünde... İşte böyle sekerek... Kalkar, fakat Hafız Cemal kolundan tutar. HAFIZ CEMAL, Nedim'in koluna girip oturtarak. Gelin, nefes edeyim... NEDİM, kuzu gibi itaatle, Peki! Hafır Cemel, Nedim'in yabına oturup tespihi eline alır.. Tam duaya başlayıp nefes edeceği esnada Nedim adam- cağızı göğsünden şiddetle iter. Çekil, git, köpek! Beni boğmağa geldin.. HAFIZ CEMAL Yok canım, beni dinle, Ben bildiğin Hafız'ım... NEDİM, hatırlamıya çalışarak, Hafız mı?.. HAFIZ CEMAL Hafız Cemal... Mangalda bir ateş çıtırdar, NEDİM, birdenbire Hafız'ın kolun- arak, Susi.. Lâle bahçesinde kırıldı ince bir dal.. Bak, kızıl lâlelerin içine nasıl düştüt.. HAFIZ CEMAL Bir ateş çıtırdadı.. mangalda.. NEDİM, cinmetin biran tatlı bir buhranı içinde. Gün sönmüştü, Bir akşam cünbüş vardı Kandilli bahçesinde... Saz çalan dilberlerin; bülbül gibi sesinde Benim gazellerimin mısraları çınlardı,