No.1858—173 SERVETİFÜNUN 265 AD zle Di Sil - Einstein Nazariyesi ÜN Yazan : Bülent Nuri Geçen nushadean devam Lâkin vapurumuz muttasıl dönmekte devam ettiği için, şayet cenubu doğru gidiyorsak yağmurun denup istikametinden ve mailen yağdığı fikrine kapılacağız. Bu istikamet ve şakul hattı aralarında bir zaviye teşkil edecekler ve şakula nazaran bu zahiri istikamet geminin geyri esnasında bir mahrut vücuda getirmiş olacaktır. Şimdi, geminin üzerinde yol aldığı dairenin merkezini alalım ve merkezi bu nokta olan bir küre farzedelim. Bu küre evelce elde ettiğimiz mahrutu sefinenin vetiresine mümasil bir daire ile katede- cektir. Yağmur tanelerini bir yıldızın bize ulaştırdığı ziyaya ve teknenin hattı seyrini dünyanın güneş etrafında çiz- diği «ellipse» (1Je tahvil ede- im. Semavi kürede görece ğimiz elipsler bu elipsin su- retleridir. Bu suretle husule gelen inhirafa aberration tâbir edilmektedir. (2J Bu hadisenin mevcut olu- şu âlimleri muhtelif ihtimal ler düşüncesine sevketmiştir. Hepsi de «RKinsteinsın kendi kendisine sorduğu sual ile kar- şılaşıyorlardı. Bir kısım riy&- ziyeciler. bu suale müsbet cevap veriyor, diğer bir kısım ise «hayıri» diyordu. Hinstein ise çok âkilâne bir tedbir olmak üzere evelemirde eter'in mevcudiyet veya ademi mev- cudiyetini katiyen bilmediğini söyledi. «Belki eter vardır, lâkin ben muvakkaten eter diye bir şeyi ortada yok farzediyorum.» diyordu. Dünya garpten şarkn saniyede vagati olarah 30 kilometre sür'atle dönmektedir. Lâkin bu vakıa geceleri aksi istikamette tecelli eder. Şu halde güu- düzün Süleymaniye istikametinden yakacağımız bir elektrik lâmbasının, meselâ bir projektörün, Üskü- dardan farkedildiği zaman sür'ati 300.000 — 30 kilo- metre sanılacaktır. Gece işe, Üsküdardan yakılacak fi) Kat tarihlerinde husule gelen güneş tutulmaları ile Ştahakkuk etmiştir. Büyük âlim A. Einstein 1 zajt, - (2) Bu bedii sıhhatı 29 Mayıs 1919 ve 90 Eylül 1942 bir projektör Süleymaviyeden farkeğildiği esnada ziyanın sürati 300.000*30 kilometre olacaktır. Ziya güratinin hiç değişemiyeceğine göre bu iki ihtimal birbiri ile gayri müteradif olarak tezahür etmektedir. Böyle bir şey varit olamayacağı için eter mefhumu- nun da mevcut olmaması lâzım gelir. Binstein naz&- riyesi esaslarından biri de «Btersin mevcut olmadı- ğıdır. Bu nokta böylece tesbit edilince «izaletgis olme- anlar Fitzgerald ve Lorentz taraflarından keşfedil- miş olan «contraktion> hadi- seşininin yeni nazariyecilere göre vasıl tefsir edildiğini öğrenmek istediler. Lorentz, kontıraksiyonun hakiki olma- dığını ve #iya İntişar kanun- larının icap ettirdiği zehiri bir hal olduğunu söylemişti. Fitzgerald-Lorentz kanununa göre her cisim eter'e nisbetle bir kısalma, bir kontraksiyon hadisesins tabidir. Şu halde saniyede 30 kilometre sür'atle dönen arz da devri esnasında kısalacak, yassılanacaktır. Fil- hakika “Filtzgernld-Lorents kanunu bunu teyit etinekte ve bu yasaılaşmanın 6,5 san- timetre olduğunu söylemek- tedir L > -W formülüne bi kacak "ainkeil burada 4, mev zuubahsolan cismin, ki burada dünyanın, ve 8 300.000 kilo- metre olarak alınan ziya sür'atini gösterir. Yani: — 6,5 santimetre. 7 a Bayii Görülüyor ki, bu hususun yegâne saiki ecsamla ziya sür'atleri arasındaki farktır. Eğer ecsam arasınd», süratleri ziyanınkine müsavi olanlar bulunsaydı ka- nuna istisna, teşkil edeceklerdi. Einstein, kontraksiyon hadisesinin tabii bir hadise olduğunu isbat ettikten sonra şu neticeye varıyor; «Hiç bir sür'at ziya süratini geçemez.» Bu nazariye, hiç şüphesiz, ziya süratinin âabit