No. 1532 — 147 TARİNİ TABİİ — Jüles Renard'dan — Ona sadece inek diyorlardı... Aramaktan bıkmışlar, artk ona isim vermemekte karar kılmışlarli ve bü onu en iyi yaloşan isimdi. Zaten bandan ne çikar, yeter ki 6 yerin ! Hasılı, canı istediği kadar yeşil çayıra, kuru ota, sebzelere, tohuma ve hatta ekmelile tuza, her şeye runliktir ve bunların hepsini her un iki defa yer, çünkü geviş getirir, Beni iye hafif kücük bir adımla, kundura ları delik, derisi ayaklari weüüdü beyaz bir çorap gibi iyice çekili, köşar ve benim yenecek bir şey getirdiğime emin yanıma gölir. Ve gna her zaman hayran olarak yalniz: — Haydi ye 1, diyebilirim. Fakat yuttuğu şeyi yağ değil sül yapar, Muayyen saalto, dola ve dört köşe memesini takdim “dur, Bazan kesik bir başa dehşetle bakar... Sütünü tutmaz — tutan inekler de yardır —, cö- mertçe, dörl elastiki kalemile, mkar gıkmaz çeğ- mesini boşaltır, Ne ayağını, ne kuyruğunu kımıl datır, fakat cesim ve kıvrak dilile hizmetçi kadı mü omuzunu yalamaktan hoşlanır. Hernekadar yalnız yağarsa da, İştilnsi canı sıkılmasına mini olur, Son buzağının müphem hatırasına eseflenerek böğördüğü nadirdir. Fakat giyaretleri sever: O zaman, alni üstünde sivrilen boynuzları ve uçlarından bir su sicimi ve bir ot parçası sarkan dudaklarile kabulkârdır. Hiçbir şeyden korkmıyan insanlar, şişkin kar mını okşarlar, böyle büyük bir hayvanın bu derece üslü olmasına hayret ederi kadınlar da onu okşa- maktanı çekinmezler ve saadet rüyülarina düa- larlar, O, boynuzlarının arasını kaşyandan pek höğ- lanır, Biraz geri çekilirim, çünkü zevkle yaklaşır ve bu iri iyi hayyancık, ayağını gübresine sökun- onaya kadar kendini hâna terkeder, Uçlarından bir su sicimi « > 4