RI EşrelB.in verdiği malâmat e —3üncü sayıfamızda — 14 öncü Yıl #Sayı: 4924 Idare yeri: dstanbul, Ankara ca. Vakıt Yurdu Bir bahisten bir bahise ! Yazan : Hakkı Tarık — Zine sayılaımzda — Perşembe 24 Eylül (9 uncu ay) 1931. Telefon: (İdare) 24370 — (Yazı işleri) 24977 Sayısı 5 Kuruş Halkalıda köylüler arasında Büyük Gazi kavuncu Receple nasıl pazarlık etti ? Yaşlı köylü tanıyamadığı Reisicümhura dedi ki; “Yahu sen ne diyorsun, bir araba kavun 15 liraya verilir mi? ,, Büyük Reisimiz köylü ile dostça pazarlık ederek hir araba kavunla altı küfe üzüm aldılar ve köylülere şu adresi verdiler: “Dolmabahçe Sarayında Gazi Paşa ,, “ Yahu, sen nediyorsun?,, Gazi ile delikanlı rasında böyle bir muhavere €ereyan ederken İkinci ve yaşlı bir köylü gelmiş, bu muhavereye karışmıştır. Gaziyç dönerek: “ Yahu sen-ne diyorsun bu hir araba o kavun 15 liraya verilir mi?,, demiştir. Bu de- fa Gazi ikinci yaşlı köylünün gelerek alış verişe müdahale etmesine hayreti etmiş, “Bana bak, hemşeri sana ne 0- luyor? Biz bu delikanlı ile görüşüyo- ruz, Mal onündur. Onunla pazarlık ediyoruz. tarzında yukabelede bulu- nunca yaşlı köylü kendisikin delikanir nm ağabeysi olduğunu, bu kavunları Rebep 15 liraya verse de kendisinin ver- miyeceğini Israr ile göylemiştir. Ve bu , sözleri söyledikten sonra küçük birade-| rine dönerek ; — Recep trava, diye bağırmıştır. Evelki günkü gazetelerde Gaziye alt birkaç satırlık bir havadis vardu Bu satırlarda Gazi Hazretlerinin bir gece Çatalenya kadar giderek avdet ettikle- ri kaydediliyordu. İlk nazarda mana- sı anlaşılamıyan bu havadis yalan de- &il, fakat biraz yanlıştır. Gazi Hz. Ça- talcaya gidip gelmemiş, ayin 20 —2i Kecesi sabaha yakın Dolmabahçe sarâ- yından bir kısım maiyetleri erkânile bö- raber çıkarak Eyüp semtine (gitmiş, Eyüp sırtlarından güneş doğmazdan € vel ve doğarken İstanbulun umumi Mânzarasını görmek istemiştir. Eyüpten Yeşilköye Gazi Hazretleri Eyübe (o vardıktan Sonra otomobilleri ile Halkalı cihetle- rine teveccüh etmişlerdir. Bu civarlarda bir müddet dolaşarak oYeşilköye gel mişler, sabahleyin yedi sularında ora- dan da İstanbula dönmüşlerdir. Fakat Pazarlık uyuyor Yeşilköyden Istanbula dönerken oto. götüreceksin. Orada müşteri arıyacak- “Trava, rumca (arabayı çek) demek mobillerini bırakmışlar alelâle bir yol sın. Bir gün vakit kaybedeceksin. Bu) olduğu için bu tarzda kardeşine emir cu gibi trene binmişler, binerken birin- kavunları burada bana satersan fazla! veren köylünün tavır ve kerekutimdail ci mevki bileti alarak ilk hareket eden kâr etmesen bile yine kârlı o çıkarsm.| Gazinin hakikaten bir alış veriş adamı| Başvekilimiz | saşmunarrırımızın | Ae e | seyahat notları: 7 | Dün Ankaradan şeh- (.... dü : rimize geldi /Trabzondan geçerken Başvekilimizle birlikte Şükrü | v & Kaya, Saracoğlu Şükrü Bey- apur Samsunu geçtikten sonrâ Ka- iradeniz sahillerinin fındık yetiştiren liye ha çağ Hasrete jmıntakalarma.giriyoruz.. Giresun, Or e . . o İdu, Görele yegüne servet; vasıtası dün sabah Ankaradan şehrimize | fındık olduğu gibi Trabzonun o da'en gelmişlerdir. İmühim ticaretini bu mahsul teşkil edi- Başvekilimiz Haydarpaşa istas- (yor. Buralarda fındık mahsulü meb yonunda Reisi cumhur namına baş zul olduğu, kıymeti de piyasada iyi bir yaver Rusuhi, hariciye vekili İfiat bulduğu seneler Karadenizin bu İyeşil sahillerinin baştan başa © yüzleri igüler. Karadeniz havalisinin senelik fin- dık mahsulü vasati olarak ait 'yüz bin ile yedi, sekiz yüz bin kantar a rasındadır. Fakat bu sene dört beş yüz bini geçmiyeceği tahmin ediliyor, Bununla beraber bu sene eylül iptk dalarında fındık ticaretile meşgul ©- lanlar mal almağa cesaret edemiyor. lardı. Bunun sebebi Almanyadan ge len haberlerin bu iş için müsait olma. ması idi, Türkiyede çıkan fındık mah sulünün hemen yüzde seksenini Ham- burg limanı vasitasile Almanya çek tiği için bu memlekette birkaç ay evel başlıyan iktısadi ve malt buhran Kara- denizin fındık piyasası (Üzerinde derhal aksi tesir (o yapmıştı, Birçok kimseler Almanyanın bu (sene evelki seneler gibi fındık almıyacağını dü. şünmüşlerdi. Onur için eylül ayı bu mahsulün idrak ve alım ve satım mev. 'simi olduğu halde ayım ilk haftasında fındık üzerine iş yapanlar malak Tevfik Rüştü, Milli müdafaa ve- kili Zekâi, Afyon meb'usu Ali, usu Recep, Vali Kötshya meb Ismet Pş. Hz. Haydarpaşada muavini Fazlı, polis müdürü Ali Riza beylerle şehrimizde bulunan tren yolcularile beraber Istanbula gel mişler, Sirkeci istasyonundan tekrar! otomobil ile saraya dönmüşlerdir. Bu sabah gezintisi esnasında büyük Reisicümhurumuz kendisini tunıtmak- , #ızm köylüler ile de temas etmiş, on. Tarla görüşmüş hatta sabahleyin erken is satmak için o hayvanlarile meyva getiren köylülerden bir o âraba kavun ile altı küfe üzüm satm almış. lardır. Yaptığımız tahkikata göre Ga. zi Hazretlerinin gertk alelâde bir iş a-! damı gibi köylüler ile alış verişi, ge-| rek alelâde bir yolcu gibi Yeşilköyden İren ile İstanbul agelişi halk arasında hiç bir vakit unutulmıyacak birer kıy- metii menkabe mahiyetindedir. Onun için bu hususta biraz izahat vermek İsiyoruz. Köylülere tesadüf Gazi Hazretleri otomobilleri ile Ye- şilköye yaklaştıkları sırada yol üzerin- de yüklü bir takım hayvanlara ve ara- balara tesadüf ediyorlardı. Bir aralık otomobilleri maiyetindeki (o zevatın o- tomobilinden epeyce fazlaileriye gitmiş idi. Adeta arkadakiler gözden kaybol- muştu. Bu sırada hem arkadan gelen otomobilin kendilerine © yetişehilmesi için biraz yolda beklemek hem de köy- Jüler ile görüşmek üzere otomolillerin- den inmişlerdir. Kavun pazarlığı Arabası kavun yüklü genç bir köylü! “ b ile aralarında şu yolda bir O muhavere cereyan etmiştir: Gazi — Oğlum, bana bak, senin adın nedir? Köylü — Efendim, Recep.. — Nerelisin? — Serfiçeliydik. Muhacir olduk. Gel dik. Şurada bir köye yerleştik. — Bu arabadaki kavunları gölürüyorsun? | — Istanbula götürüyorum. Sataca:| ğım. — Arabada ne kadar kavun var? Ka- ça satacaksın? — Üç yüz kadar kavun var. 15 lira- Ya vereceğim. — Daha aşağı olmaz vu? İstanbula götüreceğine bana sat - | — Hay hay. Fakat 15 liradan aşağı olmaz. — 10 lira vereyim. — Hayır. — Haydi on iki olsun. — Veremem, .— Bu kavunları buradan İstanbula| nereye Bunları Çünkü yeniden köye döner, bir araba daha kavun alır, İstanbula götürür. sün, Haydi on üç lira vereyim... — Pfendi, olmaz. 15 lira verirsen ve ririm.,, olmadığına, vakit geçirmek ve yahut eğlenmek için beyhude Recebi yoldan meb'uslar ve diğer zevat tara- alıkoyduğuna hükmettiği anlaşılıyordu. | fından karşılanmışlardır. Bununla beraber Gazi yine soğuk (Alt tarafı 2 indi sayıiada) Milli takımımız bu akşam Sofyaya hareket ediyor izmirlilerin haklı teessürü iğvam ediyor ET ii MIT takımımızı teşkil edecek Balkaniyat müsabakaları için kadrosu tesbit edilen milli fut. bol takımımız bu akşam Sofya- ya hareket edecektir. Dün bu futbolcular federasyon merkezi- ne davet edilmişler ve kendile- rine bazı hususlarda talimat ye- rilmiştir. Heyete Fethi Tahsin B. riya- set edecektir. Tesbit edilen takımdan, mua- vin Cevat beyin mazereti dola- yısile gidemiyeceği o tahakkuk ettiğinden yerine Mehmet Reşat böyin götürülmesine karar veril- miştir. İzmirliler müteessir izmirden gelen haberler, milli takıma izmirli sporcuların alın- mamasının doğurduğu hâklı te- en kıymetli oyuncular, Nihat, Hakkı, Muzatfor, Fikret, Rebii Beyler, anirengir birlikte / Antrenör ceketlidir | essürlerin devam ettiğini göster- mektedir, Gelen bir habere göre izmir İsmet paşa hazretlerile birlikte dahiliye vekili Şükrü Kaya ve Saracoğlu Şükrü beyler de dün lerdir. ismet paşa hazretleri ir dan Şükrü kaya ve Ti şt Rusuhi beylerle birlikte Sakarya motörile Dolmabahçe itmişler ve Reisi cüm- nl rr mer edilmişlerdir. ente imiz cuma e Rİ beyle birlikte Ankaraya dönecekler ve pazartesi günü Atinaya hareket edeceklerdir, iye vekili Şükrü Kaya bey dün akşam Yalovaya git- EDİŞİR, eme Maçka yangınında terkos mus- luklarında sü bulunup bulunma- dığı mes'elesinin tahkiki için teşkilini teklif ettiğimiz bitaraf hey'etin kimlerden teşekkül et- soruyoruz. Şemsettin Beyin namzetleri Yangında evi eşyasile birlikte tamamile yananlardan istanbul birinci ticaret mahkemesi reisi kulüplerinin bu vaziyet karşısın» Şemsettin bey şu zevatı namzet da federasyondan bile mevzuu bahsolmaktadır, Ayni habere göre, istanbulun | dim, kuvvetli kulüplerinden birisinin, izmirin maruf © Oyuncularından birisine, kendi kulüplerine gir- mesi şartile milli takımda ken disine yer verilmesinin temin edileceğini ihsas ettiği rivayeti- de vardır. Bu vaziyet karşısında ne dü- şündüğünü öğrenmek için fede- rasyon reisine müracaat ettik: çekilmeleri | göstermiştir : Mülkiye müfettişlerinden Ne- şebir meclisi azasından Amuca Tevfik, avukat Sadettin Ferit, doktor Nuri, Mühendis mektebi muallimlerinden Salih Murat, sa mühendisi Burhanettin, sabık adliye omüfettişlerinden avukat Ali Şevket, doktor Nuri, | avukat ismail Şevket beyler. Eczacı Cemal Beyin namzetleri Eczacı Cemal beyin gösterdi- — Çok meşgulüm, bunları | ği namzetler Şu zevattır; şimdi düşünecek vaziyette deği- im, demekle iktifa etti, “Avukat Celâl Sait, komis- yoncu Ahmet Selim, Anadolu mesiniistediklerini karilerimizden | makta tereddüt ediyorlardı. Hallwki fındık toplanıp da piyasa da salış muamelesi başlayınca vazi- yet değişmiştir. İptida fındık fiatı © tuz, otuz bir kuruş üzerinden (o açıldr ğı halde az bir zaman içinde yüksel miş, “bir iki hafta içinde fındık fiata kırkı, kırk beşi bulmuştur. Bu suret le fındık fiatı hakkında ilk yapılan bedbinane (tahminlerin doğru olma- dığı anlaşılmıştır. Fakat iptida fiatlarm me olacağı hakkmda sarih bir fikirleri olmadığın. dan muamele yapmakta tereddüt gös teren tüccar ilk fiatlar taayyün ecdr et mez fındık mübayaasma girişmek İste miş ise de bu defa da müstahsil satı. cılar, köylüler çekilmiş, pek az kim seler satmak için mal getirmiştir. Tüe car ihtiyacr olan mah bulamamıştır. Bundan dolayı fındık fintr az zaman. (Lütfen sayıfayı çeviriniz) “ Musluklarda su Varmı Tdi, yokmu idi ? Karilerimizin gösterdikleri namzetler ajansı ilânat şubesi müdürü Ke- mal, ayni şubeden Mazhar bey- lerle şehir inden Nakiye İ çinde su olu; yakında anla» Şılacak olan ngın yerinde Ter sluğu dan Ahmet Burhanettin B, şu xevatı namzet göstermiştir: “Şehir meclisinden SadettinF e- Ülkümen sayılayı çevizinie)