2602 SERVETİFÜNUN “No 1439—İ47 Yi di Tl b. Yalnız bir gülüş! | Şi a adeiken Nazlı bir eli ire Ve ben Bu kaybolan gülüşü çağırarak haykırdım, Dakikalarımın özünü sesime kata kata Haykıtdım, İçimde rüyaların kaynaştığı. bir. nokta Sana doğru köşüyordu. Seni kaçan bir hayal değil, Fakat varlığıma değen Bir varlık olarak Kucaklamak, Beni sevdiğine inanmak isliyordum. Sanıyordum ki sen İçin için gülen temaslarına Bana sarılacak We duyuşlarım itiraf edecektim. Halbuki seni kucaklarken Kollarımda bir taş kesildin sen Ve gördüm ki bu Venüs azmanı mermer parçası Bir zaman şeytani valtlerle Kelplere velvele Saçan gözlerin sessiz bir girdap! Tiksinerek, ürpererek Tekrar tekrar kucakladım; Seni ezmek, yoketmekti maksadım. Ah, yökolmuyordun fnkarl, © bir yağın Mermerden varlığın Yok olmadı bir türlü |. Karşında aczime doya doya Gözlerimi yumdum.. Seni böyle taş bir zevk değil, Fakat ruhüma değen bir ruh olarak Kucaklamak Seni sevdiğime inanmak istiyordum. Nihayet tahayyül ederken Nazlı bir gülüş olup aktı; We bah işte o an insndım! 11 - VAN - 1931, Bakırköy Muslih Ferit Felsefe: İlk Materiyalistler Eski Yunan felselesi bir bakımdan iki ceplie arz eder, biri Materialisme diğeri ise İleylisme dir, Pihakilka daha Miletli Dilozoflardan başlayarak Elei mektebine mensup filozoflar taralından epi inkişni eden tabiatin vücudü esasına nit mülâhuzalara, bugünkü Materialleme noktaimazarından birer Mafe- rialişme denemezse de o devre nazaran hetnekndar kaba birer sistem de olan bunlara Maferialisme ideğlo- jisi denebilir, Çünkü gerek Miletli gerekse Eleni filozoflür tabintte vuku. gelen bilumum badiseleri, İftirak ve imtizaçları gene tubiate ait birtakım musurlarin izali ediyorlardı. Yani tabiati, (abiatle izah ediyor, ve banun ötesinde başka — mafevkattabii — birtakım âmiller aramıyorlardı. Bski Yunün ve belki bütün insaniyet âlemi için ilk dafa olmak üzere felsefede gördüğümüz maddiye nüzariyesini en ziyade vuzul ile tasvir ederek bu günkü vüz'i Tet ünzüriyeşinmi temel taşım kuranlar şunlardır. Demokrit ve Epikar. Demökrit, Bicalılarla beraber ezeli ve ebedi, bütün tahavvülüt içinde sabit ve müstekar bir varlik (üsav- vüruna sadıktır. Fakat bu varlık âlemi namütenahi kesrette eeyherlerden mürekkeptir, küâinnt havas ile kabili idrak olmayan layan küçük cisimlere munka- sendir. Demekrit bunlar, için tecezzi kabul etmediklerinden Atonin « layelecezzn demektir » Labirini kullanir. Ayni zümanda bu atomlar Jayezal ve kadim olmak vasfını buizdirlar. Ve bü atomların hareketlerinden gevahir âlemi İrasul bulmaktadır. Demokrit, «Atomların hüreketinin ileti harici bir kuvvet olmayıp belki her bir büreketin illeti diğer bir evvelki harekettir. der, Epikur. madde nazariyeşinin esasını, Demokritten alarak. madde hazariyesinin yeniden zafer Iazan- maanı temi ve kendi noktainazarını <Her hakiki cismanidir. demekle ilade ediyor, Hülosisme'den başlayarak Atomisme'e kadar yik- selen Yunan tefekkürü bu cereyam temali ettireme- miştir. EilAfun'dan itibaren madde nazariyesi muğlak- aşmıştır. Ve Bilâtanın zevahir ülemi yanında bir de İdes âlemi tasavvur etmesi, keza amli mutlakın ve bakikatin o bünlardan İbaret öldüğunu pek müphem bir tarzde ileri sürmesi, Yunan telekkirünü ve bütün felsefi sistemlerini binlerce sene oyalar miştir. Zaten büyük Alman lozolu Niwizehe'nin dediği gibi sİstlâtanum zuhru hakikati olduğu gibi gören Yünan zihniyetini berbal etmiştir.» Kemal Tevfik