pa a e Mi 156 SERVETİFÜNUN Meşahir tetkikleri: No. 1825—140 Seğ —<e PAUL ADAM o 96 e Jean Levis Waudoyer ve Albert Tlibairlet'nin muharririn hayatı ve eserleri hakkında yazdıkları makalelerinden istifade edilmiştir. 2 temmuz 1931 perşembe günü Paris'te Trocaddro bahçesinde bir abidenin küşat resmi yapılıyordu. Bircok enstitü oO#zalürinm Ve aarımızın «ir ilâh Paul Valdry'nin, bu gene Mânsız âkademisinin edebi mükâfatını kazanan Ray- mond oEscholiernin ve daha pek çok devlet rücsası ve tanınmış ediplerin hazir bulunduğu O bu merasim kimin için yapılacaktı. aca bat İhtimal Föseh için... Belki de mareşil joffre'an Hörieli arel j - Halk aramondan farle müfecessis davrannları sar bita memurları; — Müşhüur Paul Adam'ın beykeli! Diye coyüp veriyorlürdi. ii ağızlar tekrar ediyordu: — Paul Adam! kimmiş »# — Adam, bugün okünmadığı gibi hayatta olduğu zaman- larda dü çok az okunan bir mubarrirdi. Eserlerinin tabı miktarının fazla olma- yı onun kıymetini indi- rememiş ve bugün namınd izmleten bir nbide dikilmek caiz görülmüştür. Paul Adam, bogünün proleter ediplerinin förmül ittihaz etikleri külle edebiyâtının başka bir şeklini yapıyordu, Proleter edipler kütleden yine kütlenin anlıyabileceği tarzdn bahsediyorlar, Paul Adam ise kütleden bahsederken onu ancak çok okumuş olan- larımızın akıl erdirebileceği şekilde yaşıyan. Halk arasında y 1 gök #evwen bu adim insiyvuya kii sanar Miç sıkıtıtı hissetmezdi. Harpten ©vvel oturduğu Möntebise şatosünun p Paul Adam geniş eephelerina, vâsi salonlarına, ufuklara kudar üzanan ormanlık manzaralarını da meltundu. Eserleri gibi ahlik ve seciyesi itibarile de bir gilebiyat doktör namzedine tez teşkil edebilirdi. Daima bir göz veya ufak bir baş iştreti ile emir veren ölüm onun karşısında iki hafte çabaladı, Vücutça sağlam, vakur başh, tatlı ifadeli; &plu Aslanlar ve Kuvvebtisimli romanlarında tari ettiği gibi bir adamdı. Hem vü- cwlun, hem de kafanın bu derece sağlamlığı insana onun çifte bir kuvvete, maddi kuvvetle manevi kudrete malik olduğu hissi- ni veriyordu. Biramele, bir ırgat kadar kevi bir bünye, sonra da bir mübüdiin, bir yaratıcının, bir mütefekkirin kudreti... * , * sembölizimin cazibesile yazı yazmağa başlıyan Paul Adam, Fiaubert'in bir mu- gkkibi ve takdirkir idi. Ne şayani dikkattir ki Faul Adam senibolizm oereyanının icnbatı olan cihetlerö ehemmiyet vermemiş ve pek &z bir zamanda kendi nev'inle yazılar yazmağa başlamıştır. Muhayyel ve Kürünuvustai bir dekor ve yahut ta Bizansın hava ve reügi icerisinde romanlar... Paul Aadam iki devri edebiyi birbirinden ayıran, daha doğrusu otları birbirine bağlıyan bir köprü, bir yirve, bir denizdir. Evet! harpten evvelki edebiyat ile harpten sonraki yizı tarzları arasında. Ne eski devirler çerğevesi içine kuyduğu eserleri, ne de İmparatorluk tarihine sil hatırmi ve notları onu bir