9 Temmuz 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18

9 Temmuz 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 1811— 136 SERVETİFÜNUN BİR HARAŞO - . # . M İSTANBUL IŞGAL ALTINDA İKEN N döide Kussigut ( Yazan : Tereüma eden : i — Devam - Paul Haurigol Ahmet İhsan a XXI Ni büşknsile rabıtasını kesmiş, havaimeşrep, ve meb Piyer hissediyordu: İstanbula olan bu şöyahatı j peşinde koşar bir kadın olmaktan kurtulmuş, hülü- kendi rohunun görmek ve gezmek arznlüri için bir sa tam sevilmeğe lâyık olmuştu Ove şimdi onu Pi nfâk mütrarese demekti. Mutlaka bir gün uzaklara i yer sevmiyordu. ama çok uzaklara doğru seyahate çıkacağını Mey Niçin? Piyer acaba aylardanberi arzu eylediğine yordu; Prens İle birlikte ara sırü Kandilli dağlarının ” kavuştuğu için mi aşkı uçlu; demek o yalnız hay- arkalarını doğru yükselip Karalenize göz tüneli - vap bir hirs peğnde koşuyordu. Yürekten arzusu zaman deliknlnin seyahat. duyguları daha Ateşle Fİ yokta. Delikanlı bunu düşününce sağlam bir aşkin niyondu. evvelce ketidinde mevcudiyetine inanmak istiyordu; Bir gün Prens ile birlikte (talika) denilen dört ! yoksi kendisini pek bayağı bulacaktı. o Belki de tekörlekli, üzeri tenteli, fentemir iyi kırmızı İkmaş ' beklemenin çok sürdüğünden yorgun düşmüştü ve kaplı, kenarları; saçaklı ve püsküllü talat bir araba yahut sevildiğini anlayınon “sevmez olmuştu. ile Üsküdara kadar uzandilar, # Piyer dalma düşünüyordu. Niçin aşkı yıkıldı ? Yolda sürüyü mensup bazı köşkler önünden bar 9 Kadının ruhunu ve bislerini daha aşık görmüş ol imaktan başka sebep bulamıyordu. Sonra bu değil diyordü. Kadının başka millete mensup oluşumu dü- şünüyordu. Oda değildi. Piyer daima Moskof ka- dınlarına düşkündü. Ö yalniz Dubayı sevmez ol TUŞİM. Delikanlı çok düşündü, işi kendiside anlayamadı, Piyer Lubayı bir daha aramak isleiiyeceğine emin olduğu için bezgin ve Mkkindi; uzak bir müstemlekede vazife alayım gideyim diyor, o yalımt Pariss döneyim, ile bulücağım kızla evleneyim arzu- suna düşüyor... Delikanlının ruhunda kuvvetli ak- gülümiel vardi, bana karşı bir sığınacak yer vardı; v da Prensesin yalısı idi, Piyer Kandilliye gitti; istiyordu. Prensin » Paristeri Prenste miaafir kalmak gelen. hemşire zadesi memleketine dönmüştü, yalıda yabancı yoktu, * # Piyer Kundillide kendisini ve başını - toplamağı Daştadi. Prensin yalısının arkası Asya ve Anadolu dağlar rıdir, Beyoğlu ve Galata uzaktır; İstanbulun - işgali ye Yunan askerinin Anadolu kıyılarına çikarıldığın- danberi Boğaziçinin Anadolu yakasi eşkiya dolmüş- tu, Boğaziçi sahillerinde ve dala içerilerinde, Ankara hükümetinin nüfuzuna bağlı yerlere kadar hilkümel- sizlik vawlı, Uşkıya istediğini yapıyor, bazı vakit birdenbire Boğaziçinde bir köy basıyor, evler soyn- yor, adamlar. kaldırıyordn. İtilâtın. müşterek polis idiresi bu taraflara nüfuz edemiyordu, bununla be- raber İalmamış idi, Anadolu kiyisınn eski Türk poliş teşkilâtımı. itilâfçılür. lâğvetmiş olduğu için şükiler ortalığı daha #erbeşt bulmuşlardı, tiler köşklerin kupılarında simsiyah çelireli, ündaklı ve tüysüz harem ağaları hayyaran tanbulun bu ciheti karşı turultan nek Harem kelimesi galiba evvel ozimaudun kalın gu birkaç zenei Araptan ibaret kalmış idi, Burada Prens, Üenoya oo Cemiyeti akvamını İstünbulda İlaremleri teftiş vazilesile hir memnr göndermeğe çan aglap ağını “gülerek anlattı. «Lâkin Türkiy 1 Te ve tanı) ir işin tuhaf ciheti Romanyulübir muharrir bösleği: nin teklifini Cemiyeti akvam kubbesi altına toplanan bütün #mıruhhaslar İttifak ile kabul edip Türkiyede hâremileri teftiş gibi gülünç bir mesele oldu. Zavalı Avrupa, zavalh Öcmiyeti iken 0» ş sözlerini ilâve etti, —. Araba ile Bulgurlu köyünün üstündeki -Çilehdmek tepesine geldiler. Orada beraber getirdikleri yemek- İeri şediler, Boğaziçi, Matmara denizi, Haliç ve bii: tün İstanbul ile Adalar oldukları noktadan öyle ulvi Yüvhalar gösteriyordu ki burilara bakmukla dor yamıyorlardı. Öğleden sonra Çamlıca ve Nuh yölile Üğküdern o büyük mezarlıklarını ve selef armanlarım geçerek yine Kaudilliye döndüler. Bu gezme Piyerde nnutulmüz. bir halim bırakmıştı. Prenses ile Piyer hergün başka tarafı gesiyorü! birrün Kanlıca ükinfisi üzerinde kırıma “boyalı 1 rap bir yalının tarihi köşkünü yezdiler, O köğ tavanındaki Acem ve Arap ve altın zinetlerine. den bakiye kalan purçalar, yerdeki merier malar bir san'atkârın gözlerini doyumcak ne şeylerdi. tek ve büyük salondan ibaret olan bu bara küt ortasında bir. parça taştan oyma, bir hüvuz vardı, Orüda, kenarda bir m oturup peücetelerin alından akan Boğazigi. pe mm a ga TT. a m

Bu sayıdan diğer sayfalar: