No 1738—53 Dİ MAJİK'te: Macar Sevdası» filminden bir aşk sahnesi Hülüsn Luk fakir bir teneke klişe fotoğrafçıs'dır. Nevyork sokakların- da teneke klişeler yapıp satmaktadır. Bir gün iş ararken kendisini dehşetli bir kalabalık arasında bulur. Bir transatlantik tayyareci- sinin ana vatana avdeti tes'it ediliyor! Bu kargaşalıkta makinasını gazete fotoğrafçılarının sehpalarına karıştırır ve bunun için ce- zalanacakken Metro-Goldwyn — Mayer gazetesi fotoğrafçısı He- rold'a refakat eden stenoğraf güzel Luiz tarafından kurtarılır. Malek kızı pek ziyade beğenir ve ona malik olabilmek için bir gazeteci fotoğrafçısı olmağa karar verir. Gazete idarehanelerini dolaşır. Luiz, ona muvaffak olmak için en iyi çarenin birkaç gazeteyi filme çekmek olduğunu söyler, Luk müstamel bir fotoğraf makinası alır ve işe başlar. İlk defa altı vak'ayı ayni film üzerine çeker. İkinci defa Çinliler mahallesinde olan bir yangını çekmeğe şitap eder. Çamurlara bulanır, ni- hayet ame çeker. Fakat gazete idare- hanes Idiği vakıt kutuda filmi bulamaz. a koğulur. Bundan yılmayan Luk taliini nihayet va- pur yarışlarında dener. Denize düşen bir kızı kurtarır. Orada da birkaç film alır. Kaybettiği Çinliler mahallesi yangınına ait filmi de bulur. Bundan sonra kendisini her kesçe tanınmış kahraman addeder. En so- nunda gerek arzu ettiği işe, gerek sevdiği kiza sahip olur. UYANIŞ 13 «Macar Sevdası» filminden bir sahne her hususta nakıs bir şey olur. Biz yalniz bü güzel filmin seyrini tavsiye edetiz. Uzunluğu döolayisile bu film iki devreye âyrılm e Melek sinemasında da iki hafta devam etmek üzere iki defa da tamamı gösterilecektir. Eserin en mühim rolü olan Monte - Cristo rolünü pek kuvvetli bir artist olan Jan Anjelo oynamaktadır. Bu münasebtle pek eski vakittte diğer bir Monte - Cristo fimi daha yapılmış olduğunu ve bu eski filmin de ön sene evvel İstanbul'da gösterildiğini hatırlatalım. Fakat o filim ile bu filim arasındaki fark küçük bir tepe ile en yüksek bir dağ şahikası arasındaki fark kadar büyüktür. Farnsiz Tiyatrosunda : «Les edoches de Corneville» Kornevil Çanları Fransiz Opereti bu Cuma matinesinde «Les Clöches de Corneville » oopereti'ni temsil etmiştir. Repertuvarının en yetisi eserlerinden biri olan bu opereti, tiyatr müdüriyeti Cuma matinesine saklecığ e ne yazık ki salonun yarıdan fazlası boştu. Bu hal, halkin ya sesli sinemaların salgını içinde tiyatro'ya ayıracak vakit bu sından, amana yahut ta temsil edilen eserlerin es- kiler meyanından intihap olunmasından ileri gelmiş addolunabilir. Her ne olursa olsun, şu rağbetsizlik, kudretli bir sam'at 5 kim, san'atkârlar salonun tenhaliğına rağ- PU e men çok güzel bir oyun oynamakla, yalnız £ MAJİK”te ) kazanç arkasından koşan insanlar olmadık- K MACAR SEVDASI Ş larını isbat etmişlerdir. Bu satırlar intişar 4 # ederken Fransız Opereti şehrimizi terketmiş Ç Çok güzel hissi bir dramdır. Ar- S ve ağlebi ihtimal büyük Keman Üsladı Ku- Ç tistler iyi oynamıslardır. Fotoğ- Ç beltk konserlerini vermeğe başlamış bülü- € < file i Yİ ik 2 iz aa ğ nacaktir. Bu musiki nadiresinin İstanbulu» 2 'r parl > LE . 2 z CAZİPİİL. ÖŞMELEK te : Monte - Cristo'nun diğer bir resmi YÜZÜ tekrar ziyare eti « san'at muhipleri içiin £. i RA emsalsız bir mazhariyet teşkil eder, MELEK'te: Monte - Cristo Bu haftadan itibaren Melek sinemasında gösterilmeğe başlanan Monte - Cristo filmi geçen sene fransiz sinemaciliğinın şaheseri olarak ikmal edilmişti. Bu filim hakkında Avrupa'nın bütün sinema mecmuaları nakaleler yazmışlardır. Nitekim Uyanış'ın 97 haziran 1999 tarihli ve 30 numaralı nüshasında bizde bu filin- den bahsetmiş ve 43 numaralı nüshamızdada bu filme ait resimler dercetmiştik. Bu defada filmin şehrimizde gösterilmeğe başlan ması üzerine iki yeni resim daha dercediyorüz.Meşhiir irana man. cisi Alexandre Duma Pöre'in bu eseri türkçeye de tercüme olunmuş bulunduğundan mevzuunu uzun uzadıya aki lüzum görmüyoruz. Esasen pek müselsel vekayii havi olan bu filmin hülâsasını yazmak MELEK'te: Monte » Cristo filminden bir sahne,